ISSN: 0041-4247
e-ISSN: 2791-9714

YILMAZ KURT

A.Ü. Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü,

Menemencioğulları Tarsus ve KaraisalI tarafında XVIII. yüzyılda ortaya çıkan ve XIX. yüzyılda bütün Çukurova’da etkili olan Türkmen kökenli bir a‘yân ailesidir.

“Menemencioğulları İle İlgili Arşiv Belgeleri I” isimli makalemizde İstanbul’da Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde Hatt-ı Hümâyûn Tasnifı’nde (HAT) bulunan Menemencioğulları ile ilgili 77 belgeyi yayınlamış ve bu belgelerle ilgili değerlendirme ve tespitlerde bulunmuştuk[1]. Bu makalemizde yine aynı arşivde Cevdet Dahiliye, Adliye, Darbhâne, Zabtiye, Maliye; A.MKT ve A.DVN gibi değişik 7 tasnifte yer alan Menemencioğulları ile ilgili 36 belgeyi yayınlayacak ve bunlar hakkında açıklayıcı bilgiler vermeye çalışacağız.

Belgelerin yayınlanması sırasında, her tasnif kendi içerisinde tarih sırasına göre numaralandınlarak okuyucuya sunulmuştur. İşlem görmüş belgelerde işlem sırası gözetilmeye çalışılmış ve belge üzerindeki buyuruldu ve kayıtlar italik ve kalın olarak gösterilmiştir. Belgelerin değerlendirilmesinde ise tasnife bakılmaksızın belgeler kronolojik sıraya konularak kendi içerisinde konu bütünlüğü teşkil edecek şekilde değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Belgelerden çoğu Menemencioğulları’ndan (Hacı) Habib Bey[2], (Hacı) Nabi Bey ve kardeşi Menemencioğulları Tarihi[3] isimli yazma eserin sahibi Ahmed Bey’le ilgilidir[4]. Mısırlı İbrahim Paşa’mn Adana’yı işgali dönemi (1832- 1840) ile ilgili oldukça çok belge bulunmaktadır. Bu belgelerden bir kısmı Menemencioğulları ile ilgili olmasına rağmen bu belge serisini ayn bir sayıda yayınlamak istediğimizden buraya almadık. Bir iki belge doğrudan doğruya Menemencioğulları ile ilgili olmadığı halde bölgede yaşayan aşiretlerin iskânı bakımından önemli görülerek buraya alınmıştır.

Menemencioğulları ve Çukurova’daki aşirederin durumlan ile ilgili değerlendirdiğimiz belgeler içerisinde en eski tarihlisi 19 Muharrem 1183/ 25 Mayıs 1769 tarihlidir. Bu belge Anamur taraflarından kaçarak Tarsus a'yânlarından Toroğlu’nun yanında yerleşen Karatekeli cemâati ile ilgilidir Aşiret halkı vergilerden kurtulmak için ze'âmet ve timannı bırakıp kaçtığında aşiret kavgalarının yarattığı çekişme içerisinde her zaman kapılanacak bir yer buluyorlardı. Tarsus’ta Toroğlu; Kozan’da Kozanoğlu; Payas’ta Küçükalioğlu bu şekildeki kaçak reayânın sığındıktan kapılardı. Timar ve ze'âmet sahipleri zaman zaman şikâyet dilekçeleri vererek bu kişileri tekrar eski yerlerine getirtmeye çalışmaktaydı[5].

İkinci belgemiz 17 Rebi‘ü’l-ahir 1192/ 14 Mayıs 1778 tarihli olup aynı konudaki 3 ayn belgeden birincisidir. Adana’daki görevini bitirerek İstanbul’a dönen Kapıcıbaşı İsmail Ağa’nın tahririnde Menemenci, Secrili[6] , Akçakoyunlu, Cerid, Tacirli ve Karalar aşiretleri şikâyet edilmekte ve bunların “silâhkeş süvârilikten ihrâc” edilerek vergiye bağlanmalan teklif edilmekteydi. Defterdârın görüşü de bu konar-göçer aşirederin bulunduktan mahalden “hâne ve zaman i'tibâr olunmaksızın” kaldınlarak kadılar ve zâbideri aracılığıyla eski yerlerine ve aşirederi arasına nakl ve iskân ettirilmeleri gerektiği yolundaydı[7].

Menemenci aşireti boybeylerinden Boz Osman Bey 1190 /1776 tarihinde Adana valisi bulunan Çelik Mehmed Paşa tarafından i'dam edilince Çukurova’nın ünlü halk şairi Dadaloğlu O’nun hakkında bir şiir yazmışü[8]. Boz Osman’ın ölümü üzerine Menemencioğulları Tarihi’nin yazan Ahmed Bey’in babası II. Ahmed Bey Menemenci aşireti boybeyiliğine getirilmişti (1776). Bir süre sonra KaraisalI halkı Ebulhadioğullan’nın zulmünden kurtulmak için II. Ahmed Bey’i yardıma çağırdılar. Ahmed Bey bu çağnya uyarak gelip Kevabih köyünün karşısında Eskiköy’e yerleşti. Ahmed Bey, Niğde valisinin gönderdiği askerlerin saldınsını adatınca bu işte sorumlu bulduğu Şıhlar (Şeyler) ve Berekedi köylerini cezalandırdı.O sırada Adana a‘yânı bulunan Karcı Mehmed Ağa, Ahmed Bey’in bu hareketine Eskiköy’deki yeni konağını yaktırarak cevap verdi. Bundan sonra Menemencioğulları Çiçeli köyünde konaklar yaptırarak burasını bugün Karaisah adıyla bilinen bir kasaba haline getirdiler[9].

Muhtemelen XVII. yüzyılın başındaki Celâli isyanları sırasında Adana ile Pozantı arasında bulunan Çamardı kazâsındaki köylerden beşer-onar hane halk, gördükleri zulüm ve haksızlık yüzünden yerlerini-yurtlarını terk ederek başka bölgelere yerleşmişlerdi. XVIII. yüzyılın ikinci yansına gelindiğinde bu dönem artık Rumeli ve Anadolu’da a'yânların yükseliş dönemiydi. Bozok (Yozgat) a‘yânı Çaparzâde[10] ise III. Selim’in Nizâm-ı Cedîd projesine destek sağlayarak büyük güç ve şöhret kazanmıştı[11]. Süleyman Bey’in Çukurova’ya kadar etki alanını genişletmesinde Canikli Ali Paşa ile olan mücadeleleri de etkili olmuştu[12]. Süleyman Bey, Menemencioğlu Ahmed Bey’in deyimiyle “ol vaktin derebeyi üşülünce ikinci padişah mesâbesinde” idi[13]. Bu yüzden devlet Çukurova’daki sorunların çözümünde bu güvenilir ve etkin güçten çok sık yararlanmıştı. Nitekim 1784 yalında Çaparzâde Süleyman Bey’e ve diğer ilgililere gönderilen bir hükümde bu insanların eski köylerine geri dönmelerini engellemek isteyenlere fırsat verilmemesi istenilmekteydi. Aynı belgenin devamı ise Menemencioğulları’nın Bereketli Ma‘deni re'âyâsı olmaları sebebiyle ma'dene senede 1.000 yük kurşun cevheri ve 500 yük odun taşımakla yükümlü tutuldukları halde, bu yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ile ilgilidir[14]. Bu durumu öğrenen devlet ricâli, anlaşmaya göre Menemencioğulları’nın yükümlülüklerini yerine getirmediğinde senede 30.000 guruş nezre bağlanmış olduklarını hatırlatmaktaydı[15]. Kurşun ve gümüş çıkanlan Berekedi ma‘deni 1802 yılında yine emânet yoluyla işletilmekteydi ve Menemencioğulları’nın ma'dene olan yükümlülükleri de aynı şartlarla devam etmekteydi[16]. Ma‘den re‘âyâsından başka yerlere göç edenler “on seneyi tecâvüz etmiş bile olsa” zamana i‘tibar edilmeyerek tekrar ma‘dene getirileceklerdi. Ma‘den eminliği görevine ise bu dönemde örneklerini sıkça gördüğümüz şekilde saray mensuplarından bir kişi, silahşörân-ı hâssadan Seyyid Ömer ta‘yin olunmuştu. İstanbul’dan gelen bu görevliler, çoğu zaman bölgede esas gücü elinde bulunduran aşiret reislerinin birer kuklası olmaktaydılar. Aşiret reisleriyle çatıştıklarında ise bu görevliler hakkında İstanbul’a şikâyet mahzarlan, gerekirse bizzât şikâyetçiler gönderilmekte, görevden alınmaları sağlanmaktaydı. Zaman zaman bölge kadıları bile bu organize şikâyet belâsından kendilerini kurtaramıyorlardı.

4 Kasım 1791 tarihli telhiste, Eski Mar‘aş kadısı Numan Paşazâde Seyyid Mehmed Sadullah Efendi’nin Adana’dan geçmekte iken gördüğü zulüm ve haksızlıklar dile getirilmekteydi. Bu suçlamalara inanılırsa Menemencioğlu[17] Ahmed Bey Adana ve Tarsus civarında bulunan köyleri yağmalamakta, Kayseri tarafından gelen kervanları soymakta, gelip geçen yolculardan haraç almaktadır. Hatta kadı efendi bile bu yüzden günlerce Adana’da beklemek zorunda kalmıştır. Kadı efendinin arzına dayanılarak yapılan telhiste sadece Ahmed Bey şikâyet edilmekle kalmıyor, bu işin Adana mütesellimi Mehmed Ağa’ya havale olunması da öneriliyordu[18]. Adana kadısı dururken Adana’dan geçmekte olan ma‘zûl bir kadı’nın görevi olmadığı halde bu şikâyederi aktarması ve çözüm için Adana mütesellimi Mehmed Ağa’yı önermesi, bu şikâyederin bizzat Adana mütesellimi Mehmed Ağa tarafından tezgahlandığını düşündürmektedir.

Yine aynı belge serisinde bulunan tarihsiz ve isimsiz bir belge, “Adana ahâlîsinden bir kimesnenin takriridir” diye başlamaktadır. Seride bulunan diğer belgeler gibi bunun da tarihi 1206/ 1791 yılı olmalıdır. İddiaya göre Menemencioğlu Ahmed Bey, Karcı Mehmed ve arkadaşları Adana’ya baskın düzenleyerek Nakibü’l-eşrâf kaymakamı Es-seyyid Hasan Efendi’yi ve halktan 150’den fazla adamı öldürmüşler, pek çok mal yağmalamışlardır. Tekfur (Tekir, Akçatekir) yaylağı menzilhânesi işlemez olmuş ve Adana-Ankara yolu kapanmıştır. Yine iddiaya göre adı geçen bu kişiler ayrıca Payas’ta ortaya çıkan Küçükalioğullan a‘yân ailesine de yardımdan geri durmamaktadırlar[19]. İsmini yazmaktan kaçınan ve bu şikâyeti Allah rızası için yaptığını söyleyen kişi, devleti harekete geçirebilecek en hassas noktalan ise birer birer saymıştır. Böyle olunca bu kişilerin cezalandınlması devlet için namus borcu olmaktaydı.

Menemencioğlu Ahmed Bey’in yakalanması ve i‘damı işinin Bozok (Yozgat) mütesellimi Çaparzâde Süleyman Ağa’ya havale edilmesi düşünülmekteydi. Menemenci aşireti yazın Niğde yakınlarındaki Üçkapulu yaylağına çıktıklan için te’dib işi hemen bu yaz içerisinde yapılacaksa bu işin bölgeye yakın olması bakımından Çaparzâde Süleyman Bey aracılığıyla yaptınlması uygun olacaktı. Kışa bırakılacaksa aşiret kışın Tarsus yakınlarındaki kışlaklarına indiklerinden Adana valisi İbrahim Paşa ve Tarsus mütesellimi Toroğlu Mustafa Ağa’nın işbirliğiyle yaptınlması istenmekteydi[20].

Tarsus taraflarından gelen Çukadar Hasan’ın takririnde ise Menemencioğlu Ali Bey isimli Menemencioğlu boybeyinin yaptığı eşkıyâlıktan bahsedilmektedir. Menemencioğlu Ali Bey aşiretinden 300 kadar adamı ile Tarsus mukâta‘ası köylerine de zarar vermekteydi. Halk bu durumdan şikâyet edince 100 haneli bir köyü yakmışlar ve köy halkından 2 kişiyi de öldürerek köyü yağmalamışlardı. Yakılan bu 100 haneli köyün ismini bilemediğimiz gibi yarım olan bu belgenin arşive nasıl ulaşüğını da bilemiyoruz[21]. Sanıyoruz yanlışlıkla Ahmed Bey yerine Ali Bey denilmiş belki de bu yüzden belge yanm bırakılmıştır.

1796 yılında Adana valisi Ataullah Paşa ölünce, devlete olan borcurjdan 10.000 guruşun Menemenci aşiretinin zimmetinde kaldığı görülmüştü. Aşiret bu parayı ödemek istemeyince Bozok sancağı mutasarrıfı Çaparzâde Süleyman Bey devreye sokulmuş ve bu iş için özel olarak görevlendirilen Çukadâr Mehmed Ağa 5.000 guruşu nakit almış ve 5.000 guruşuna da 91 gün vadeli poliçe (senet) almıştı[22]. Bozok mutasarrıfı Süleyman Bey’in, Çukadar Mehmed Ağa’nın 5.000 guruşu alamayıp eli boş döndüğünü bildiren arîzasından sonra, aşiretten senet alınarak bu işi çözüme kavuşturduğu anlaşılmaktadır[23]. Vergi toplanması hususunda genel görüş aşiretlerin vergi vermek istemedikleri şeklindedir. Buna rağmen devlet görevlilerinin de aşirederi soymaya çalışüğı bir gerçektir. Menemenci aşiretinin de bu 10.000 guruş vergi borçlarını ödemek istemeyişleri sebepsiz değildi. Kilârî Mustafa isimli görevli, 1207 / 1792 ve 1208/ 1793 seneleri vergileri toplanırken kanunsuz olarak 26.300 guruşlarını almıştır. Bu alacak davasında taraflardan birisi olan Hasanpaşazâdeler’den Ahmed Bey ve iki kardeşinin ortaklaşa mâlikâne olarak işlettikleri Cemâ‘athâ-yı Yörügân-ı Adana Mukâta‘ası’ ndan zimmetlerinde kalan 12.777 guruşun tahsili işi de devrin mu‘temed adamı Çaparzâde Süleyman Bey’e havâle olunmuştu[24]. Bu tür şikâyederi biraz da bölgenin iki önemli a‘yân ailesi olan Menememencioğullan ile Hasanpaşazâdeler arasındaki iktidâr mücâdelesi çerçevesinde değerlendirmek gerekecektir[25].

1214/1799 yılında Menemencioğlu II. Ahmed Bey ölmüş[26], usûl gereği kapıcıbaşılık rütbesine sahip olduğu için bütün muhallefatına devlet adına el konulmuştu. Daha sonra 7.500 guruş verilmesi şartıyla mirasının çocuklarına bırakılmasına karar verildi. Ancak mevsim aşiretin yaylağa çıkma vaktine rast geldiğinden bu işin yayla dönüşüne bırakılması için izin istenildiğinde İstanbul’un tepkisi oldukça sert olmuştu[27]. Bu 7.500 guruşun Yeniçerilerin geciken Muharrem mevâcibine yetiştirilmek üzere bir an önce İstanbul’a ulaştırılması isteniyordu[28]. Burada kullanılan “geceyi gündüze katarak ve iki konağı bir ederek” ifadeleri devletin 7.500 guruşa muhtaç olacak kadar zorda bulunduğunu gösteren acı bir örnek olarak gösterilebilir.

1814 yılında Menemencioğlu Habib Bey hakkında idam fermanı yayınlanmış ve mallan müsâdere edilmişti. Menemencioğulları müsâdereden kurtarmak için develerini daha önceden Bozok ve Kayseri taraflarında bulunan tanıdık Türkmen aşiretleri arasına göndermişlerdi[29]. Bozok ve Kayseri sancaklan mutasarnfı ve Yeniil voyvodası Salih Paşa bu develerden 43 tanesini (7 katar) buldurarak 11.600 guruş bedelle mahkeme aracılığıyla sattırmıştı[30]. Menemencilerin kaybı sadece bu develer de olmayacaktı.

Menemencioğlu Habib Bey’in isyanı, sığındığı Milvan kalesinin uzun bir kuşatmadan sonra Vali Mustafa Paşa tarafından ele geçirilmesiyle son bulmuş ve Milvan kalesi de yıktırılmıştı[31]. Kale yıktırılınca dizdar ve 17 adet mustahfız timan açıkta kalmış oluyordu. Dizdar timanna mutasarrıf olan Habib Bey’in timan elinden alındığı gibi oğullarının uhdesinde bulunan Karaisalu Cemaati Mukata'ası gelirlerinin yanm hissesine de el konulmuştu. 11 Mart 1817 tarihli yazıda Habib Bey’in Mehmed Bey ve Ahmed Bey isimli çocuklarının[32] mukâta’asına kanşılmaması timarların ise Darphâne tarafından zaptı isteniliyordu[33]. Aslında Adana Valisi Mustafa Paşa çocuklarının mukâta’a hissesinin de Darphaneye alınarak Adana valilerinin emrine verilmesini istemiş olduğu halde[34] İstanbul bu derece gaddar davranmamış, çocuklarının mağdur edilmesini doğru bulmamıştı.

1826 yılında yeniçeri ocağının kaldırılmasıyla başlayan Osmanlı- Rus, Osmanlı- Avusturya savaşları ve Mehmed Ali Paşa’nın Mısır mes’elesi Çukurova’daki devlet otoritesini iyiden iyiye sarsmıştı. Afşar aşiretiyle Kozan’da bulunan Lek, Hacılar ve Kırıntı Ekrâdı’na tâbi aşiretler yazın yaylaklara çıktıklarında Sivas ve Kayseri havalisinde bulunan halkın ekinlerine zarar vermekteydiler. Kışın Kozan’a döndüklerinde Kozan ağası olan Çadırcı Mehmed ve amcazâdesi Samuroğlu Mehmed ile ittifak ederek Bozdoğan aşireti ve diğer aşiretlerin hayvanlarını sürmekte ve ekinlerini telef etmekteydiler. Bunlar hakkında İstanbul’a yapılan şikâyedere karşılık verilen cevap “bunları tepelemek devlet için küçük bir iç ise de durum çok nazik olduğundan bu içi kendi imkânlarınızla yapmaya çalıçın” türünde idi[35].

III. Ahmed Bey, Ma‘den emininin şikâyeti üzerine 1826 yılında sürgüne gönderildi ve 6- 7 ay kadar Kütahya’da sürgünde kaldı. Bu sırada Yeniçeri ocağı kaldırılmıştı ve Kütahya’ya sürgüne gönderilen Yeniçeri subaylarının arkasından i'dâm fermanları gelerek birer ikişer i‘dâm edilmekte idiler[36]. Ahmed Bey’in bu idamlar sırasında ne kadar huzursuz olduğunu tahmin etmek güç olmasa gerektir.

Ahmed Bey’in Kütahya’ya sürgününde isnad edilen suçlar arasına Meldanık? Köyü[37] yakınında yaptırdığı metin ve müstahkem konağın inşâsında halkı ücretsiz olarak çalıştırdığı iddiâlan da eklenmişti. Kütahya’ya sürgün emri çıkınca Divan çavuşlarından Mehmed Emin Çavuş gözetiminde Kütahya’ya götürüldü. Kütahya kadısı Şükürzâde Es-seyyid Abdullah, İstanbul’a yazdığı 26 Muharrem 1242 /30 Ağustos 1826 tarihli arzında Ahmed Bey’in ferman olmaksızın bir adım bile atamayacağını bildirmekteydi[38]. Ahmed Bey, gerek İstanbul’daki adamı Osman Bey’in, gerekse kendisini koruyan Konya valisi ve diğer zevâtın şefâ'atıyla sürgünden dönünce yerine geçmiş bulunan kardeşi Hacı Nabi Bey’in durumu tehlikeye girmişti. Menemenci aşireti ileri gelenleri Hacı Nabi Bey’i şikâyet ederek değiştirilmesini istediler[39]. Bu çekişmeler sırasında Adana’ya gelen yeni vali mirmirândan Arif Paşa, Ahmed Bey’e karşı tavır aldı. Sonunda Ahmed Bey’in Karahisar-ı Sâhib’e (Afyonkarahisar) sürgün fermanı geldi.

Ahmed Bey’in 7 aydan beri Karahisar-ı Sâhib’de sürgünde bulunduğundan ailesinin perişan olduğu ve affını istirhâm eden Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından İsmail’in dilekçesi[40] üzerine Adana mütesellimi Arif Paşa ve Adana kadısına gönderilen hükümde Ahmed Bey’in azi olunarak yerine meclis üyesi Hacı Nabi Bey’in mîr-i aşiret nasb olunduğundan ve kendisinin süresiz olarak Akka’ya sürgüne gönderildiğinden söz edilerek İsmail’in isteği geri çevrilmekteydi. Ahmed Bey’in sürgün yerinin Karahisar-ı Sâhib (Afyonkarahisar) olarak değiştirildiğine dair 1261 yılı Şaban ayında (Ağustos 1845) Adana valisi Arif Paşa ve Adana kadısına Emr-i âlî gönderilmişti[41]. Bu değişikliklerin gerçekleşmesinde kimlerin etkili olduğu Ahmed Bey tarafından anılarında uzun uzun anlatılmaktadır[42].

Menemenci aşireti boybeyi bulunan Hacı Nabi Bey aşireti halkından normal toplaması gereken vergiler dışında 57.000 guruş almış ve mahkemede, bu parayı resmî işler için kullandığını iddiâ etmişti. Mahkeme, harcamalarından 3.000 guruşu onaylamış, 54.100 guruşun ödenmesi gerektiğine karar vermişti[43]. Evinde mahbus tutulmakta olan Hacı Nabi Bey daha sonra bu parayı da ödemişse de durum Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye’ye intikâl etmişti. Ahmed Bey’in görevden alınarak 4 ay süreyle eyâlet içerisinde uygun bir yere sürgün edilmesi için karar çıkmıştı[44]. Menemenci aşireti boybeyi Ahmed Bey bu borcu kabullenmiş ve Adana Valisi Süleyman Paşa zamanında bu borcun 6 taksit halinde alınması kararlaştırılmıştı[45]. 19 Eylül 1843 tarihli yazıda ise Berekedi Ma‘den emini İsmail Bey’in Menemenci aşireti zimmetinde kalmış olan toplam 54.130 guruşun henüz tahsil edilemediği bildirilmektedir[46].

Hacı Nabi Bey’in yerine, Adana Meclisi üyesi bulunan ağabeyi III. Ahmed Bey, boybeyi olarak atanmış, ancak Hacı Nabi Bey’in eyâlet içerisinde bir yere değil Akka Kalesi’ne “bilâ- müddet” sürgününe karar verilmişti[47]. Oysa 5 Muharrem 1263 / 24 Aralık 1846 tarihli yazıda Hacı Nabi Bcy’in 6 ay süreyle Kıbrıs adasında Lefkoşa’ya sürgün edilmesi için Meclis-i Valâ-yı Ahkâm-ı Adliye’den gelen mazbata üzerine divandan Emr-i âlî yayınlandığı bildirilmektedir[48]. Adana Valisi Vezir Hasan Hakkı Paşa’ya[49] ve Lefkoşa nâibine gönderilen 5 Muharrem 1263 tarihli (aynı tarih) bir başka yazıdan anlaşıldığına göre Hacı Nabi Bey sürgüne gönderilmeden önce konağında tevkif edilmiş, önce üzerinde bulunan devlet alacağı tahsil edilmiş daha sonra da Lefkoşa’ya sürgün emri çıkarılmıştır[50].

1848 yılında Adana’da bulunan aşiretlerin iskânı ve diğer bazı hususlarda Adana Mal Müdürü’nün layihasına karşılık Adana valisi gönderdiği yazıda, henüz Adana’ya varmadığını, Adana’ya vardığında durumla ilgilenileneceğini belirtmektedir[51].

1848 yılında Maraş eyaletinde Kozan dağlan dahilinde bulunan altın, gümüş ve kurşun ma'dcnlerinin idaresi Kayseri sancağına bağlanmış ve Ma‘den müdürlüğüne Farsak aşireti boybeyi bulunan Yusuf Bey tayin edilmişti[52].

18 Safer 1268 (11 Aralık 1851) tarihli emirnâme-i sâmîde, Niğde sancağında bulunan ünlü Üç Kapulu Yaylağı’nın yılda 2750 guruş tutan yaylak ve kışlak vergilerinin Mcnemencioğullan aşiretinden bu yaylağa çıkan kişilerden de alınması ve mültezim Ahmed Bey’e haksızlık yapılmaması istenilmekteydi. Ahmed Bey’in sarrafı Yorgi de, kefaletten doğan ve 5500 guruşa ulaşan alacağını ancak bu vergi Ahmed Bey’e ödenirse alabileceğinden bu ma‘rûzu yazmak zorunda kalmıştı[53]. Belge sarrafların XIX. yüzyılda devlet adamları ve devlet işleriyle nasıl bütünleştiklerini göstermesi bakımından ilginçtir.

1865 yalında Derviş Paşa komutasındaki Fırka-i Islâhiyye Çukurova’ya geldiği zaman[54] Menemenci aşiretinin son boybeyi bulunan III. Ahmed Bey’in bölgedeki nüfuzundan çekinerek İstanbul’a sürgün edilmesini uygun bulmuştu. Ahmed Cevdet Paşa’ya göre Ahmed Bey, iki defa çağrılmasına rağmen Fırka-i Islâhiyye’ye gelerek bağlılık beyan etmemişti[55]. Adana’ya çağırılan Ahmed Bey’in bir daha KaraisalI’ya dönmesine izin verilmemiş, Mersin’den gemiye bindirilerek İstanbul’a gönderilmişti[56]. İstanbul’da kendisine ayda 5.000 guruş maaş bağlanan Ahmed Bey, Beyoğlu semtinde bir konak almış ve anılarını oğlu Mehmed Tevfik Bey’e bu konakta yazdırmıştı. Ahmed Bey 1873 yılında İstanbul’da öldü[57].

Bugün Menemencioğulları soyundan pek çok aile değişik soyadları taşımakta ve bunlardan Numan Menemencioğlu, Muvaffak Menemencioğlu gibi önemli devlet görevlerine yükselen kişiler bulunmaktadır.

CEVDET DAHİLİYE

Sıra no : 1
Belge no : C. Dahiliye 5579
Tarih : 19 Muharrem 1183/ 25 Mayıs 1769
Konu : Anamur’da ze‘âmet re‘âyâsının Tarsus sancağında Toroğlu’nun yanına kaçmaları hakk.

Devletlü inâyedü merhamedü sultânım hazretleri sağ olsun.

İç-il sancağında Anamur nâhiyesinde Sınur-ı Bozyazı nâm karye ve gayriden elli bin iki yüz seksen akça mutasarrıf olduğum ze‘âmetim mülhakatından yine nâhiye-i mezbûra tâbi‘ Karatekeli cemâ‘atinin defterde mukayyed ra‘iyyet ve ra’iyyeti oğlanlarından elli dört nefer re'âyâ kadîmi cemâ‘aderinden kalkub varub civânnda vâkı‘ Tarsus sancağında vâkı‘ Toroğlu’nun yanında sâkin ve mütemekkin olmalarıyla kadîmi cemâ‘aderine nakl ü iskân etdirilmek murâd eyledüğümde hilâf-ı kânûn ta'allül ve muhâlefet üzere olmalarıyla mercûdur ki kadîmi cemâ’aderi derûnuna nakl ü iskân etdirilmek bâbında bâkî fermân devletlü inâyetlü sultânım hazretlerinindir.

Bende: Ahmed Sa'id, sipâhî

Bende: Feyzullah Çavuş

Bende: Mutasarrıf Hayrullah

Kânûnu budur ki

Sahihdir

Ze’âmet mülhakâtından olan cemâ‘atin defterde mukayyed ra‘iyyet ve ra’iyyeti oğlanlarından iken kalkub âher kasaba veyâhud karyede sâkin olan re'âyâ hâlen oturdukları yerlerde avânz hânesine kayd olunmayub ve sâkin olalı on sene geçmiş değil ise sübaşılan ma’rifetiyle kaldınlub kadîmi cemâ‘atleri derûnuna nakl ü iskân etdirilmek içün kânûn üzere şürûtuyla bu makûlelere emr-i şerif yazılagelmişdir.

Fermân devledü sultânım hazretlerinindir.
Kânûn üzere şerh? buyuruldu.

19 M (Muharrem) sene (1)183. (25 Mayıs 1769)

Sıra no : 2
Belge no : C. Dahiliye 16909- B

Tarih :25 Rebî'ü'l-âhir 1192 / 13 Mayıs 1778

Konu :Melemenci, Secrili, Akçakoyunlu, Şambayadı, Cerid, Tacirlü ve Karalar aşiretlerinin çevreye verdikleri zarar ve silahkeş süvarilikten ihraç edilmeleri hakk.

Defterdâr efendi kullarının takriridir.

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından me’mûriyyet ile Adana'ya gidüb avdet eden İsmail Ağa kullarının getürdüğü evrâkın hulâsasında bundan akdem Adana nizâmına me’mûr olan vezîr-i mükerrem sa‘âdedü Abdi Paşa hazrederinin hasbe'l-iktizâ celb eylediği eşhâs-ı muhtelifenin tecemmü' ve kesretinden nâşî medîne-i mezbûre civânnda vâki’ fı'l-asl sirkat ve kat‘-ı tarîk ile me’lûf olan Melemenci ve Secrili[58] ve Akça Koyunlu ve Şam Bayadı cemâ'âderiyle Cerid ve Tacirli ve Karalar aşîrederi Yüregir ovasına nehrin karşusunda kırk elli aded karyeyi bi'l-külliye harâb ve nehb ü gâret eyledikleri hayvanât ve eşyâ-i sâ’ireyi Mar‘aş ve Antakiyye havâlisinde alenen fürûht etmeleriyle emvâl-i mağsûbe-i mezkûrenin bulunduğu mahallerden ba‘de's-sübût istirdâd ve ba'd-ez-în zikr olunan cemâ'at ve aşiretlerin resm-i ra'iyyete kayd ve te’dîb ve iskân olunmalariçün vezîr-i müşârün ileyhin ta‘yîn olunması vücûh-ı ahâlinin niyâz ve madûbu idüğünü Adana kâdîsı i‘lâmında tahrir ve inhâ eder. Derkenâra havâle olundukda sâlifu’z-zikr Ağca Koyunlu ve Şam Bayadı cemâ‘aderi sa‘âdedü dârü's-sa‘âdeti'ş-şerîfe ağası hazrederinin nezârederinde olan evkâfdan Üsküdar'da vâki' merhûme Atik Vâlide Sultân Evkafı olan Yeni İl hâssına tâbi' cemâ'âtden olduğu Harameyn Muhâsebesi'nden ve mârrü'z-zikr Tâcirlü cemâ'ati fı'l-asl Rakka mülhakatından iken bundan akdem kırkbeş ta’rîhinde ifrâz ve bin guruş mal ile İfrâz-ı Zu'l-kadriyye Mukâta'ası’na zamm olunub ve Melemenci cemâ'ati dahi Yörügân-ı Adana ve Tarsus Mukâta'ası mülhakatından idüğü ve Yörügân-ı Anadolu ve sâ’ir Ekrâd ve Türkmen cemâ'aderi re'âyâlan konar ve göçer göçebe tâ’ifesinden olub bir mahallde avânz hânesine kayd olunur makûleden olmamalarıyla bu misillü mahall-i âhere müteferrik ve perişân olan re'âyâsı bulundukları mahallden hâne ve zamân i'tibâr olunmaksızın ma‘rifet-i şer' ve zâbiti ma'rifetiyle kaldınlub makarr-ı kadîmlerine ve asıl cemâ'at ve aşîrederi derûnuna nakl ve iskân etdirilmek şürûtundan idüğü Başmuhâsebe'den derkenâr olunmuşdur. Ma‘lûm-ı devlederi buyuruldukda inhâ ü istid'âlan husûsunda her ne veçhile emr ü fermân-ı âlîleri buyurulur ise emr ü fermân devledü sa'âdedü sultânım hazrederinindir.

Sahh.

İzzedü defterdâr efendi

Zikr olunan Melemenci ve Cerid ve Tacirlü ve Karalar cemâ'aderi ahâlilerinin keyfiyet-i şekavet ü mefsedetleri cümlenin ma'lûmu olan hâlâtdan olmağla i‘lâm ü inhâ olunduğu üzere cemâ‘at-i merküme ahâlileri silâhkeş süvârilikden ihrâc ve münâsib mahallere iskân ve zimmederinde bekâyâ kalan rüsûm-ı ra'iyyct ve emvâl-i mağsûbe tahsil ve istirdâd birle fîmâ ba‘d şekavet ve mefsedederi mündefî1 olacak vech-i vecîh-i hüsn ile taht-ı zâbıta-i nizâma rabt eylemek üzere husûs-ı merküma vezîr-i müşârün ileyhin me’mûriyyetini hâvi dîvân-ı hümâyûndan mübâşir emr-i âlî sudûrunu telhis eyleyesin deyu buyuruldu.

25 R. (Rebî'ü'l-âhir) sene (11 )92 (13 Mayıs 1778)

Telhis

Sıra no : 3

Belge no : C. Dahiliye 16909- C

Tarih : 25 Rebî‘ü'l-âhir 1192 / 22 Mayıs 1778

Konu : Melemenci, Secrili, Cerid, Tacirlü ve Karalar aşiretlerinin silahkeş süvarilikten ihraç edilmeleri hakk.

Arz-ı bendeleridir ki:

Sâdır olan fermân-ı âlîleri mûcebince işbu takrîr-i çâkerîde muharrer Melemenci ve Cerid ve Tacirlü ve Karalar cemâatleri ahâlilerinin keyfiyet-i şekavet ve mefsedetleri cümlenin ma‘lûmu olan hâlâtdan olmağla i‘lâm ve inhâ olunduğu üzere cemâ'ât-ı merkûme ahâlilerini silâhkeş süvârilikden ihrâc ve münâsib mahallere iskân ve zimmetlerinde bekâvâ kalan rüsûm-ı ra‘iyyet ve emvâl-i mağsûbe tahsil ve istirdâd birle fimâ ba‘d şekavet ve mefsedetleri mündefı1 olacak vech-i vecîh-i hüsn ile taht-ı zâbıta-i nizâma rabt eylemek üzere husûs-ı merkuma vezîr-i müşârün ileyhin me’mûriyyetini hâvî dîvân-ı hümâyûndan iktizâsına göre emr-i şerif tahriri bâbında fermân devletlü sa'âdetlü sultânım hazretlerinindir.

(İmza)
Sahh

Telhis mûcebince dîvân-ı hümâyûndan iktizâsına göre emr-i âli tahrîr ve baş muhâsebeye Um ü haberi i‘tâ olunmak buyuruldu.

25 R. (Rebt‘ü'l-âhir) sene (11)92

Sıra no : 4

Belge no : C. Dahiliye 16909-A

Tarih : 17 Rebî‘ü'l-âhir 1192/ 18 Ekim 1796

Konu : Adana valisi Abdi Paşa’nın silâhkeş süvari olarak yararlandığı Melemenci, Secrili, Akçakoyunlu ve Şambayadı aşiretlerinin silâhkeş süvarilikten çıkarılması ve resm-i raiyyete idhal edilmesi hakk.

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından me’mûren Adana'ya gidüb avdet eden İsmail Ağa kullarının getürdiği tahrirâtdan bir mâddenin hulâsasıdır.

Fî 22 CA (Cemâziye'1-ewel) sene 1192 ve 20 Z- (Zi'l-hicce) sene 1192

Mukaddemâ Adana nizâmına me’mûr olan vezîr-i mükerrem Abdi Paşa hazretlerinin hasbe'l-iktizâ celb eylediği eşhâs-ı muhtelifenin ta‘addîleri Adana kurâlarından on aded karyeyi yekpâre harâb ve sükkândan hâli etmekle Adana civânnda vâkı‘ Melemenci ve Secrili ve Akça Koyunlu aşîrederi ve Mahmud Bey üzerinde olan Şam Bayatı ve sâ’ir mezkûrii'l- esâmî evbâş-ı bed-ma‘âşlar fırsatı ganimet add edüb sâ’ir karyeleri harâb ve mecmû' emvâl ve hayvanların yekpâre gasb ve cânib-i şehirde olan kapulan küşâd ve hayvanların yağma ve alenen furûht ve işbu sâl-i meymenet-iştimâlde ol havâlîde zirâ'at ü harâsetin imkânı kalmayub bunlardan mâ'adâ ez kadîm sirkat ve kat‘-ı tarik ile me’lûf olan Cerid ve Tacirli ve Karalar aşiretleri dahi Yüregir ovasında nehrin karşusunda kırk elli pâre karyeyi yekpâre harâb ve umrândan hâlî ve nehb ü gâret eyledikleri hayvanât ve eşyâ-yı sâ’ireyi Mar‘aş ve Antâkiyye havâlîlerinde alenen furûht ve zirâ’at hâletleri bertaraf ve kaht ü galâ müstevli olmağla ahâlî-i Adana bi-tav‘ihim müşârün ileyh ma’iyyetine terfikan aşâyir-i mezkûrenin silâhkeş süvârilikden ihrâc ve mahall-i münâsibde iskân ve resm-i ra‘iyyete kayd olunmaları kâffe-i ibâdu'l-llâhın emn ü âsâyişlerini mûcib olmağla emvâl-i mağsûbe-i mezkûre bulunduğu mahallden istirdâd ve ber vech-i muharrer aşâyir-i sâlifü'l-beyân te’dîb ve iskân olunmaları içün müşârün ileyhin ta‘yîn olunması cümlenin niyâz ve matlûbu idüğin müvellâ ve kâdî-i mûmâ ileyhümâ birer kıt‘a ilâmlarında tahrir ederler.

Salah.

İzzetlü Defterdar Efendi, iktizâsını takririniz ile i‘lâm eyleyesiz deyu buyuruldu.

17 R. (Rebî‘ü'l-âhir) sene (11)92

İskân şod ve Haymanegân?

Yörügân-ı Anadolu ve sâîr Ekrâd ve Türkmen cemâ‘atleri re‘âyâlan konar ve göçer göçebe tâ’ifesinden olub bir mahallde avânz-hânesine kayd olunur makûleden olmamalarıyla bu misillü mahall-i âhere müteferrik veperîşân olan re‘âyâsı, bulundukları mahallden hâne ve zamân i‘tibâr olunmaksızın ma‘rifet-i şer‘ ve zabiti ma'nfetıyle kaldmlub makarr-ı kadîmlerine ve asıl cemâ‘at ve aşiretleri derûnuna nakl ve iskân etdirilmek şürûtundandır Fermân devletlü inâyetlü sultânım hazretlerinindir

Fî 20 Z (Zil-hicce) sene 1192

(imza))

Cemâ‘at-ı merküme kankı mukâta‘ât tevabi ‘indendir ve kimlerin uhdelerindedir. Mâliyeden ve Baş Muhasebe ve Harameyn Muhâsebesi’nden ale'l-infirâd derkenân

Ağca Koyunlu ve Şam Bayadı cemâ‘atleri sa'âdetlü Dârü's-sa‘âdeti's-selâm Ağası -dâme uluvvuhu- nezâretinde olan evkâfdan Üsküdar'da vâki' merhûme Atik Vâlide Sultân Evkâfı’ndan olan Yeni İl hâsslarına tâbi‘ olan cemâ'atdan olduğu Harameyn Muhâsebesi'nde mukayyeddir. Fermân devletlü sultânım hazrederinindir.

Fî 8 R. (Rebî‘ü'l-âhir) sene 1192

(imzâ)

Mukâta‘a-i tfrâz-ı Zu'l-kadriyye ve Mukâta‘a-i Adana. Mart sene 1190. Der uhde-i Ali Ağa ber vech-i maktû‘ berât dâd.

Fî 5 C. (Cemâziye'l-âhir) sene 1190

Fi 5 C. (Cernaziyel-ahir) sene 1190

Gayn ez ifrâzât. Guruş-------------------------------- 13.385,5
Mal-1 cerna'at-ı Tacirlü an sene 1145---------------+ 1.000

Mâl-ı perâkende-i livâ-i Aydın ve Saruhan. îfrâz ve irsâliyye kayd şod.

An sene 1190------------------------------------------- 666,5
----------------------------------------------------------- 13.718,5

Mukâta‘a-i cemâ‘athâ-i Yörügân-ı Anadolu, der livâ-ί Adana ve Tarsus ve Sis ve Amid ve Urfa Mardin

Fî sene guruş----------------------------------------------- 9.844,5

Be-nâm Abdullah Bekir ve Ali Bey veled-i müteveffa Karshzâde Haşan Paşa ber vech-i mâlikâne. Berât-dâd.

Fî 5 Z.A. (Zi'l-ka'de) sene 1188.

Mu‘accele guruş------------------------------------------------------------ 9.000

Cemâ‘at-ı Melemenci an sâdât, der livâ-i Adana tâbi‘-i Mukâta‘a-i Yörügân-ı Adana.

Fî sene------------------------ 1500
Kalemiyye------------------- 150
---------------------------------1650
Hülâsada tahrîr olunan cemâ‘atden Tâcir(lü) cemâ'ati bin guruş mal ile İfrâz-ı Zu'l- kadriyye Mukâta‘ası'na zamm olunduğu ve Melemenci cemâ‘atı dahi Yörügân-ı Adana ve Tarsus Mukâta‘ası mülhakatından olmak üzere mâlikâne defterlerinde bu veçhile mukayyedlerdir. Fermân devletlü inâyedü sultânım hazretlerinindir.

Fî gurre-i Z. (Zi'l-hicce) sene (1)192

(imzâ)

Tâcirlü cemâ‘ati Rakka'dan ifrâz ve bin guruş mal ile kırk beş ta’rîhinde İfrâz-ı Zu'l- kadriyye Mukâta‘ası'na zamm ve Melemenci cemâ‘aü dahi Yörügân-ı Adana ve Tarsus Mukâta‘ası mülhakatından idüğü mâlikâne derkenân mûcebince Baş Muhâsebe'de dahi mukayyeddir. Fermân devletlü inâyetlü sultânım hazrederinindir.

Fî 13 Z. (Zi'l-hicce) sene 1192

(imzâ)

Sıra no :5

Belge no : C. Dahiliye 17063- B

Tarih : 25 Receb 1211/24 Ocak 1797

Konu : Adana’da Hasanpaşazâdeler ve Menemencioğulları zimmetlerinde kalan devlet alacağının tahsili konusunda Bozok mutasarrıfı Çaparzâde Süleyman Bey’in arîzası.

Hüve

Devletlü inâyedü atûfctlü re’fetlü vüfûrü'l-kerem efendim sultanım hazretleri

Lâzıme-i zimmet-i bendegâne ve râtibe-i uhde-i çâkerânem olan istidâme-i eyyâm-ı ömr ü devlet ve ikbâl ü iclâlleri du‘âvâtı te’diye ve tatmîm kılındığı zeylinde ma‘rûz-ı bende-i kadîmleridir ki:

Adanalı Hasan Paşazâde Ahmed Bey ve karındaşları Mustafa Bey ve Mehmed Bey'in ber vech-i mâlikâne iştirâken uhdelerinde olan cemâ‘athâ-yı Yörügân-ı Adana ve Tarsus Mukâta‘ası re‘âyâlarımn zimmetlerinde bâkî kalan ma‘lûmü'l-mikdâr mâl-ı bakâyâlarının ve Adana vâlîsi esbak Ata’ullah Paşa'nın cânib-i mîrîden zabt olunan zimemâtından Melemenci aşîrederi zimmederinde olan on bin guruşun tahsili bâbında taraf-ı bendelerine ve Adana kâdîsına hitâben sâdır olan evâmir-i şerife sadr-ı a‘zam ve bedr-i efham devletlü inâyedü merhamedü veliyyü'n-ni‘am efendimiz hazrederinin çukadârlarından izzedü Mehmed Ağa mübâşeretiyle şeref-rîz-i vürûdunda yanma mukaddim adamım kullan terfik ve Adana'ya irsâl olunub, Melemenci aşiretinden madûb buyurulan on bin guruşun beş bin guruşu hâh (ü) nâ-hâh tahsil ve mübâşir-i mûmâ ileyhe teslim ve Der-aliyye'ye ba‘s ü tesyîr olunduğundan gayri Yörügân-ı mezkûrenin bakâyâsı dahi (mîr)mîrân-ı merkümûndan matlûb eylediklerinde hadâset-i sinnleri takribiyle bakâ(yâ)-yı mezkûre cevâbını dahi etmeyüb mübâşir-i mûmâ ileyh tehî avdet etmeleriyle hâl ü keyfiyyederi ne veçhile olduğu mübâşir-i mûmâ ileyh kullarının takririnden ma‘lûm-ı inâyetleri buyurulmak iltimâsı arîza-i bendegânem terkimine ibddâr kılınmışdır. İn şâ’e Allâhu ta‘âlâ reside ve manzûr-ı ayn-ı inâyederi buyuruldukda ol bâbda lutf ü kerem devledü inâyedü atûfetlü re’fedü vüfûrü'l- kerem efendim sultânım hazrederinindir.

Fi 25 B. (Receb) sene 1211

(Mühür : El-müste‘âni'l-llâhi himmet Süleymân)

Izzetlü Defterdar Efendi, meblağ-ı mezbûru ahz ve mahalline teslim ve iktizâsını ifâde eylemeniz fermân buyuruldu.

Sıra no : 6

Belge no : C. Dahiliye 17063- C

Tarih : 13 Şa‘bân 1211/ 10 Şubat 1797

Konu : a. Adana valisi Ata’ullah Paşa'nın zimmetinden Menemenci aşiretine geçmiş bulunan 10.000 guruşun tahsili hakk.

b. Hasanpaşazâdeler zimmetinde kalan 46.872 guruşun tahsili hakk.

Adana vâlîsi esbak, mütevefla Ata’ullah Paşa'nın cânib-i mîrîden zabt olunan zimemâtından Melemenci aşireti zimmetlerinde olan on bin guruş sen ki mîr-i mûmâ ileyhsin ma'rifetin ve ma‘rifet-i şer‘le tamamen ve kamilen aşîret-i merkûme ahâlîsinden tahsil ve serî’an Der-sa‘âdete tesyîr ve Hazîne-i âmireye teslim olunmak bâbında sâdır olan emr-i şerif, sadr-ı a'zamım mektûbcusu hulefâsından Mehmed Emin -zîde mecduhu- ile Adana mahkemesine vâsıl olub ancak Adana mütesellimi Ahmed Bey bundan mukaddem meblağ-ı merkûmun tahsiline ikdâm eyledikde beş bin guruş on bir gün ve beş bin guruşu doksan bir gün va‘de ile mütesellim-i mûmâ ileyhe teslim etmek şartıyla aşîret-i merkûme ihtiyâçlarından bir kıt'a deyn temessükü ahz ve ol veçhile tanzim olunması içün mübâşir-i mûmâ ileyh aşîret-i mezkûreye yaylaklarında tesâdüf ve meblağ-ı mezbûru mutâlebe eylediğinde edâda muhâlefet sûretinde oldukları lede'l-ihbâr mütesellim-i mûmâ ileyh tekrâren buyuruldu tahrir ve mübâşir ta‘yîn ve irsâl eyledikde kezâlik edâda muhâlefet ve imrâr-ı vakt dâ‘iyyesinde olmalarıyla temessiik-i mezbûru mütesellim-i mûmâ ileyh Der-aliyye'ye irsâl ve tekrâr ne veçhile irâde-i aliyye ta’alluk eder ise âna göre amel ve hareket edeceğini Adana kâdîsı i’lâmında ve mütesellim-i mûmâ ileyh arzuhâlinde tahrir ve inhâ eylemişler. Meblağ-ı mezbûr on bin guruşun beş bininin on bir gün ve diğer beş bin guruşu dahi doksan bir gün va'de ile aşîret-i merkûme ahâlisi mütesellim-i mûmâ ileyhe edâya ta’ahhüd ve bir kıt‘a deyn temessükü i‘tâ etmişler iken hilâf-ı ta'ahhüd hareketleri zâhir olmağın imdi meblağ-ı mezbûrun bir akçası gerüye kalmıyarak ber mûceb-i temessük tav‘an ve kerhen aşîret-i merkûme ahâlîsinden bi't-tamâm tahsil ve ta‘yîn olunan mübâşir-i merkûma teslîmen icâlcten Der-sa‘âdete irsâl ve Hazine-i âmireye teslimi husûsuna ihtimâm ve dikkat eylemen fermân olunmağın lî 1 1 R.(Rebî‘ü'l-âhir) sene 1211 ta’rîhindc Dergâh-ı mu'allâın kapucubaşılarından Mîrâhûr-ı evvel pâyesiyle ber vech-i mâlikâne Bozok Sancağı mutasarrıfı Çaparzâde (Cabbarzâde) Mir Süleyman Bey -dâme mecduhu- ve zikr-i âti aşiretin bulundukları mahallerin kuzât ve nüvvâbına ve bu husûs içün bu defa mübâşir ta’yîn olunan (boş) hitâben emr-i şerif verildiği...

Hâlen Adana mütesellimi Hasan Paşazâde Ahmed Bey ile Mehmed Bey ve Mustafa Bey -zîde mecduhum-un iştirâken mâlikâne uhdelerinde olan Cemâ'atha-yı Yörügân-ı Adana Mukâta'ası'nın sinîn-i güzeşte umûrundan ma‘âş i‘tâsı içün zimmetlerinde müctem? olan ma’lûmü'l-mikdâr mebâliğin bundan akdemce mevâcibe tahsis kılınan on iki bin yedi yüz yetmiş yedi guruşun tahsili bâbında hâlen Bozok sancağı mutasarnfı Çaparzâde Süleyman Bey -dâme mecdühuya ve ta'yîn olunan mübâşire hitâben sâdır olan evâmir-i şerife mûceblerince işbu sene-i mübâreke evâsıt-ı Rebî'ü'l-âhirinde dahi te’kîd ve istfcâli hâvi emr-i şerif verildiği ve meblağ-ı merkümdan bu defa mübâşirine teslîmen dört bin guruş Dersa’âdete vârid olub ancak mukâta‘a-i mezbûrun iki yüz bir senesinden iki yüz on bir senesine gelince müetem? olan emvâlinden gayr-i ez havâlât ve teslîmât mûmâ ileyhin bakî zimmetleri iktizâlarından kırk altı bin sekiz yüz yetmiş iki guruşun ber vech-i poliçe vârid olan çend bin guruş ile bundan akdemce Kilârî Mustafa'nın iki yüz yedi ve sekiz senelerine mahsûben mukâta‘a-i merküme re‘âyâlarından fuzûlî tahsîl eylediği yirmi altı bin üç yüz guruşun nısfı olan on üç bin yüz elli guruş merkuma zimmet kayd olunmuş olmakla ol dahi fürû-nihâde ve mezk olundukda yirmi dokuz bin yedi yüz on iki guruş bâkî zimmetleri iktizâ etmekden nâşî mukâta‘a-i mezbûrun iki yüz on bir senesi mâlını tamâmen edâ eylemeleri şartıyla mebâliğ-i merküme senevi beş bin guruş taksite rabt ile tanzim olunmak bâbında sâdır olan fermân-ı âlî mûcebince çend rûz zarfında iktizâ eden sûreti i‘tâ olunmuş olub emri derdest olmağla henüz kayd olmamışdır. Fermân devletlü inâyedü sultânım hazrederinindir.

Fi 13 Ş. (Şa‘bân) sene 1211

(îmzâ)

Takrir oluna.

Verilen fermân kaydı Baş Muhasebe'den ve poliçesi zimmet defterlerinden derkenâr oluna.

Sıra no : 7

Belge no : C.Dahiliye 17063-A

Tarih : 23 Şa‘bân 1211/23 Şubat 1797

Konu : Menemencioğlu II. Ahmed Bey’in zimmetinde kalan 10.000 guruşun tahsili konusunda Bozok mutasarrıfı Çaparzâde Süleyman Bey’in görevlendirildiği hakk.

Adana Vâlîsi esbak, müteveffa Ata’ullah Paşa'nın cânib-i mîrîden zabt olunan zimemâtından Melemenci aşiretinin zimmetleri olub Adana mütesellimi sâbık Ahmed Bey kullan ma’rifetiyle tahsili fermân olunan on bin guruşun beş bin guruşunu on bir gün ve diğer beş bin guruşunu dahi doksan bir gün va‘de ile aşîret-i merkûme edâya ta‘ahhüd ve bir kıt‘a deyn temessükü i‘tâ etmişler iken ba‘dehu meblağ-ı mezbûr aşîret-i merkümeden lede'l- mutâlebe edâda muhâlefet eyledikleri mukaddemâ lede'l-inhâ meblağ-ı mezbûr mübâşir ma‘rifetiyle ber mûceb-i ta‘ahhüd aşîret-i merkümeden tamâmen tahsil ve irsâl olunmak üzere işbu sene-i mübâreke evâ’il-i Rebî'ü'l-âhirinde hâlen Bozok Sancağı mutasarnfı Çaparzâde (Cabbarzâde) Süleyman Bey kullarına hitâben derkenârda mastûr verilen emr-i şerife cevâb olarak mîr-i mûmâ ileyhin gönderdiği bir kıt‘a kâ’imesi me’âlinde ber minvâl-i muharrer sâdır olan emr-i şerif Çukadârân-ı hazret-i veliyyü'n-ni‘amîden Mehmed kullan mübâşeretiyle lede'-vusûl ber mûceb-i emr-i âlî aşîret-i merkümeden madûb olunan meblağ-ı mezbûr on bin guruşun beş bin guruşu tahsil ve mübâşir-i merküma teslîmen irsâl olunduğunu tahrir ve inhâ eder. Meblağ-ı mezbûr beş bin guruş poliçe veçhile tevârüd etmekle vâ'desi hulûlünde tahsîl ve Hazîne-i âmireye teslim olunacağı ma‘lûm-ı devletleri buyuruldukda bâkî kalan beş bin guruşun dahi te’kîd ve isti'câli muvâfık-ı irâde-i seniyyeleri ise emr ü fermân devletlü sa'âdetlü sultânım hazretlerinindir.

Sahh

Izzetlü Defterdâr Efendi takririniz mûcebince emrini ısdâr etdirdesiz deyu buyuruldu.

Fi 23 Ş. (Şa‘bân) sene (1)211

Sıra no : 8

Belge no : C. Dahiliye 11646

Tarih : 26 Muharrem 1242 / 30 Ağustos 1826

Konu : Menemencioğlu III. Ahmed Bey’in konak inşası ve Kütahya’ya sürgünü

Der-i devlet-mekîne arz-ı dâ‘î-i kemîneleridir ki.

Bereketlü ma'denine merbût Menemenci aşiretinden boybeyilik dâ‘iyyesinde olan Menemencioğlu Ahmed nâm şahıs aşîret-i merküme ahâlisini bi-gayn hakkın tecrîm ve tekdir ve gûn-a-gûn ta‘addî ve ta‘zîr misillü hilâf-ı nzâ harekâta mütecâsir olduğundan evzâ'-ı nâ- bercâdan kefF-i yeddi husûsu bi'd-defe‘ât tenbîh olunmuş ise de zulm ü ta’addîsinde ısrâr ve Milvan karyesi kurbunda metin ve müstahkem yaptırduğu konağının binâ ve inşâsında ahâli-i merkümeyi bilâ-ücret istihdâma ibtidâr eylediğinden li-ecli't-te’dîb Kütahya'ya nefy ü ielâ olunmak bâbında şeref-bahş-ı sahîfe-i sudûr olan fermân-ı celîlü'l-ünvân Divan-ı hümâyûn çavuşlarından Mehmed Emin Çavuş kullan mübâşeretiyle merkum Ahmed medîne-i mezbûra lede'l-vürûd merküm kullan medîne-i mezbûrede menfıyyen meks ü ikâmet birle devâm-ı eyyâm-ı ömr-i devlet-i pâdişâhı ve bekâ-yı hengâm-ı saltanat-ı hazret-i şehenşâhî du‘avât-ı hayriyyesine müdâvemet ve bilâ-fermân hatve-i vâhide mahall-i âhere azimete ruhsat verilmeyeceği pâye-i serîr-i a‘lâya arz ve i‘lâm olundu. Bâkî emr-i ruhsat men lehu'l- emr.

Hurrire fi'l-yevmi'l-hâdî ve'l-işrîn min Muharremü'l-harâm sene isnâ ve erba‘în ve mi’eteyn ve elf.

El-abdü'd-dâ‘î li'd-devleti'l-aliyyeti'l-Osmaniyye.

Şükürzâde Es-Seyyid Abdülvehhab el-müvellâ hilâfetuhu bi-medîne-i Kütahiyye.

em>Mazmunu kaydı bâlâsına şerh verilmek buyuruldu.

Fî 26 M (Muharrem) sene (12)42. (30 Ağustos 1826)

Kaydı

Sıra no : 9

Belge no : C. Dahiliye 7650- A

Tarih : 5 Muharrem 1263/ 24 Aralık 1846

Konu : Hacı Nabi Bey’in 6 ay müddetle Kıbrıs’a sürülmesi hakk.

Fî 5 Muharrem sene (12)63

Adana vâlisi vezire ve Lefkoşa nâ’ibine

Adana eyâleti dâhilinde kâ’in Menemenci aşireti boybeyi bulunan Hacı Nâbî Bey aşîret-i merkümeye tevzî‘i lâzım gelen emvâl-ı vergü ve sâ’ire üzerine nâm-ı âherle elli yedi bin guruş zamm ederek tahsil etmiş ve meblağ-ı mezbûrun istirdâdı istid'â olunmuş olduğuna mebnî mîr-i mûmâ ileyh mahallinde ma‘rifet-i şer‘ ile lede't-terâfu‘ ol mikdâr akça zamm ve ilâve eylediğini ıkrâr ba‘zı husûsâta sarf etmiş olduğunu zikr eylemiş ise de meblağ-ı mezbûrdan karib-i kabûl olan üç bin yüz guruşdan elli üç bin dokuz (yüz) guruşu kendüsiçün aldığı tebeyyün ederek meblağ-ı mezbûr bi'l-istirdâd ashâbına teslim olunarak mîr-i mûmâ ileyh hânesinde tevkif kılındığı inhâ ü iş‘âr kılınmış olmağla ber mûceb-i kânûnnâme-i hümâyûn mîr-i merkumun altı mâh müddede Kıbrıs ceziresine nefy ü takribi bâbında lâzım gelen emr-i şerifin ısdân husûsu Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliyye'den bâ-mazbata ifade kılınmış olmağla ol veçhile merkümun altı mâh müddede Lefkoşa'ya nefy ü takribi bâbında evâ’il-i şehr-i Muharremü'l-harâm ta’rîhiyle dîvândan emr-i âlî 1

Sıra no : 10

Belge no : C. Dahiliye 7650-B

Tarih : 5 Muharrem 1263/ 24 Aralık 1846

Konu : Hacı Nâbî Bey’in Kıbrıs’a sürgün edilmesi

Fî 5 Muharrem sene (12)63

Gönderildi.

Hâlen Adana vâlîsi vezir Hasan Hakkı Paşa'ya ve Lefkoşa Nâ’ibine.

Adana eyâleti dâhilinde kâ’in Menemenci aşireti boybeyi bulunan Hacı Nâbî Bey'in aşîret-i merkuma tevzî‘i lâzım emvâl-i vergü ve sâ’ire üzerine nâm-ı âherle elli yedi bin guruş zamm ederek tahsil etmiş ve meblağ-ı mezbûrun istirdâdı istid‘â olunmuş olduğuna mebnî mîr-i mûmâ ileyh mahallinde ma‘rifet-i şer‘ ile lede't-terâfu1 ol mikdâr akça zamm ve ilâve eylediğini ikrâr ba‘zı husûsâta sarf etmiş ise de meblağ-ı mezbûrdan karin-i kabûl olan üç bin yüz guruşdan mâ‘adâ elli üç bin dokuz yüz guruşu biT-istirdâd kendüsiçün aldığı tebeyyün ve tahakkuk ederek meblağ-ı mezbûrun ashâbına te'diye ve teslim ile mîr-i mûmâ ileyhin hânesinde tevkifi bâbında evâ’il-i şehr-i Muharremü'l-harâm ta’rîhiyle divândan emr-i âlî 1

Ricâl-i Devlet-i aliyyeden Kocaeli sancağı mutasarrıfı efendi ve Bolu nâ’ibine Kaymas kazâsı[59] müdîri Şâkir nâm kimesne mugâyir-i ta‘lîmât-ı seniyye bir hânenin hisse-i virgüsüne ikişer guruş zamm ü ilâve ederek üç bin guruş ahz eylediğini hîn-i muhâkemede mukırr ü mu‘terif olduğundan meblağ-ı mezbûr ashâbına redd ü teslim olunarak merkum müdîrlik-i mezkûrdan azl ve ihrâc olduğu bâ-mazbata inhâ olunarak teşekkürü hâvi ahâlî tarafından mahzar dahi takdim kılınmış olduğu beyânıyla ifâde-i hâli mutazammın ta‘rîh-i mezkûr ile dîvandan Emr-i âlî l[60].

II. CEVDET ADLİYE

Sıra no : 11

Belge no : C. Adliye 1138- A

Tarih : (1800?)

Konu : Menemencioğlu II. Ahmed Bey’in ölümü üzerine muhallefâtına devletin el koyması hakk.

Devletlü, inâyetlü, kudretlü, veliyyü'n-ni'am, cezîlü'l-himem efendimiz sultânım hazretleri devlet-i ikbâl ile sağ olsun.

Arzuhâl-i kullandır ki:

Bundan akdem Melemenci boybeyisi olan Melemencioğlu Ahmed Bey kullan ecel-i mev‘ûduyla fevt olduğuna binâ’en terike ve muhalleiatını cemî’an cânib-i mîrîden zabt olunması bâbında sâdır olan emr-i âlî mübâşiri Ahmed Ağa kullan yediyle vârid? ve vâsıl ve mefhûmuna ıttılâ‘ olundukda emr-i fermânlan üzere cümle ma‘rifet ve ma‘rifet-i şer’le müteveffâ-yı merkümun mevcûdu cüz'î ve küllî defter olunub mümzâ ü mahtûm defterini der aliyyeye ib'âs olunmuş olunmağla tekrâr sâdır olan emr-i âlîde bast (ü) beyân olunduğu veçhile müteveffanın emvâl ü eşyâsı içün ashâb-ı düyûna teslim ve ırzâ ve iskât olundukdan sonra muhallefatından yedi bin guruşunu cânib-i mîrîye teslim içün mübâşirîne i‘tâ ve irsâl olunması ve bâkîsini eytâmına teslim ve terk olunmasını emr-i fermân buyurulmuş olmağla bu esnâda eyyâm-ı sayf müsâdefet edüb meştâlarından azimet ve yaylaklarına râhî olduklarına binâ’en matlûb-ı aliyye buyrulan meblağ-ı mezkûr yedi bin beş yüz guruşun tahsili müte'assir olmağla yaylaklarından mahall-i meştâlarına duhûl ve vusûllerine kadar meks ü tevakkuf ve cümle ma’rifet ve ma‘rifet-i şer‘le bâ-defter-i mümzâ ü mahtûm tahrîr ve müheyyâ mevcûd olan muhallefatını Adana KaTası'na emânet vaz' olunub bi-avnihi ta‘âlâ yaylakdan geldikleriyle husûs-ı mezkûra râbıta ve hitâm ve meblağ-ı mezkûru tahsil ve irsâl olunacağı beyânı ve mübâşir-i merkum kullarını bu veçhile i'âde etdirilmekle ma‘lûm-ı inâyederi buyrulmak içün arîza-i ubûdiyyet tahrîrine mübâderet ve irsâl-i pîşgâh-ı devletleri kılındı. Bi-mennihi ta'âlâ vusûl ve i’lâm-ı şer‘iyyeden husûs-ı mezkûr kariha-i ilm-i âlîleri buyruldukda ol bâbda ve her hâlde emr (ü) fermân devletlü, inâyetlü, mürüvvetlü, veliyyü'n- ni’am, mezîdü'l-kerem ve'l-ehemm efendimiz sultânım hazretlerinindir.

Bende: Mustafa, mütesellim-i Tarsus, hâlen.

Bende: Mir Ahmed, Ser Bewâbîn-i Dergâh-ı Alî, mütesellim-i Adana, hâlen.

Sıra no : 12

Belge no : C. Adliye 1138-B

Tarih : 3 Safer 1215 / 27 Mayıs 1800

Konu : Menemencioğlu II. Ahmed Bey’in muhallefâtının zabtı

Melemencioğlu muhallefâtı zabtına me’mûriyyetle gidüb avdet eden çukadâr kâ’immakâmı Ahmed kullarının getürdüğü evrakın hulâsasıdır.

Fî 3 S. (Safer) sene (1)215. (27 Mayıs 1800)

Kazâ-i mezbûr civânnda vâkı‘ Karaisâlu toprağında bâdiye-nişîn iken fevt olub kâffe-i muhallefâtı cânib-i mîrîden zabt olunan Melemencioğlu Ahmed'in muhallefâtı yedi bin beş yüz guruş bedel mukabili veresesine in'âm buyurulmağla meblağ-ı merkumun seri'an tahsil ve mübâşirîne teslîmen Der-sa‘âdete irsâli bâbında sudûr eden emr-i âlî eğerçi vâsıl olub ancak müteveffâ-yı merküm bâdiye-nişîn olmakdan nâşî veresesi bu esnâda yaylakda olmak takribiyle meblağ-ı mezbûrun tahsili müte'assir olduğundan terike-i merküme ma‘rifet-i şer'le Adana kafasına memhûren vaz' olunmağla Eylül duhûlünde verese-i merkûmenin yaylakdan avdetlerinde meblağ-ı merkum tahsil ve terike-i mezkûre kendülere redd ve teslim olunacağın Adana ve Tarsus mütesellimler! bir kıt‘a müşterek arzuhâllerinde ve kazâteyn-i merkûmeteyn kadıları birer kıt‘a ilâmlarında tahrir ederler.

Izzetlü defterdar efendi güreşiz deyu buyuruldu.

Fî 5 S. (Safer) sene (1)215.

Sen ki mütesellim-i mûmâ ileyhsin, bundan akdemce Adana civânnda vâkf Karaisâlu toprağında bâdiye-nişîn iken fevt olub kâffe-i muhallefâtının cânib-i mîrîden zabtına irâde-i aliyye ta'alluk eden Melemencioğlu Ahmed'in muhallefâtı senin tahrîrâtında ve Adana ve Tarsus kadılarının i‘lâmı ve ahâlisinin mahzarlarında vâkı‘ olan istid'ânıza mübtenî bi'l-cümle ashâb-ı düyunu ırzâ ve iskât eylemeleri şartıyla yedi bin beş yüz guruş bedel ile veresesine terk ve meblağ-ı mezbûr sudûr-ı emr-i şerif tarihinden çend rûz sonraca devlet-i müşîrü'l-erkân-ı mülûkâneden ihrâcı musammem olan kapu kullan bir kist Muharrem mevâcibine tertîb ve tahsîsen Der-sa‘âdct’c irsâl ve Hazîne-i âmireye teslimi fermân olunmuş iken meblağ-ı mezbûrun şimdiye değin vürûd etmemesi müstağrebâtdan ve adem ve te'hîrine bir veçhile sâ'î olduğu zâhir olan hâlâtdan olduğu ve meblağ-ı mezbûr mevâcib mürettebâtından olub şimdiye değin mübâşirîne teslîmen yola ihrâc olmamış ise vusûl-i emr-i şerifde tahsili ve ihrâc-ı mevâcibden mukaddem Der-sa‘âdete erişdirilmesi senden matlûb-ı mülûkâne idüğü ma‘lûmum olmak içün mahsûsen ve isti‘câlen işbu emr-i şerif ısdâr ve (boş) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde meblağ-ı mezbûr şimdiye değin mübâşirîne teslîmen yola ihrâc olmamış ise ifâte-i dikkat ile mevâcib-i mezkûrun kesrini mûcib hâlâta bâ‘is ve bâdî olacağı ve adem-i ihtimâmın sebebiyle mes'ûl ve mu‘âteb olmaman husûslarını tefekkür ve mülâhaza ederek me'mûl olan gayret ve hamiyyeti ibrâz ile derhâl tahsil ve mübâşirine teslîmen ihrâc-ı mevâcibden mukaddem bu tarafa erişdirilmeğe kemâl-i acele ve şitâb eyleyesin ve sen ki mübâşir-i merkümsun meblağ-ı mezbûr bu âna değin ahz ü istihsâl ve yola çıkmamış ise[61] vusûl-i emr-i şerifde tamâmen ve kâmilen mütesellim-i mûmâ ileyhe ma'rifeti ve mûcib-i şer' ve mûcib-i emr-i şerifimle tahsil ve biT-istishâb geceyi gündüze katarak ve iki konağı bir ederek ihrâc-ı mevâcibden mukaddem Der-sa‘âdete îsâl ve hazîne-i âmireye teslime mezîd-i sa‘y ü gayret ve imrâr-ı vakt ile mes'ûl ve mu'âteb olunmakdan tevakki ü mübâ'adet[62] eyleyesin ve siz ki kâdîlar-ı mûmâ ileyhimsiz sizin dahi mûcib-i emr-i şerifle amel ve hareket ve hilâfindan be-gâyet tehâşî ü mücânebet eyleyesiz, deyu fi 13 M. (Muharrem) sene bin iki yüz on beş (1215) târihinde dergâh-ı mu'allâm kapucubaşılarından Adana mütesellimi mir Ahmed -dâme mecduhu-ya ve Adana ve Tarsus kâdîlarına zikri âti husûsa me’mûriyyet ile ihrâc olmak tenbîh olan rikâb-ı hümâyûn kâ’immakâmı hıdmetkârlarından Ahmed -zîde kadruhu-ya hitâbcn emr-i şerif verildiği mukayyeddir. Fermân devletlü inâyedü sultânım hazretlerinindir.

Fi 6 S. (Safer) sene 1215.

El-hakîr, et-tevkî‘î

Alâ eyyi hâlin tahsili içün ta‘yîn müzekkereleri tahrîr kılındı.

Verilen fermân kaydıdır.

III. CEVDET DARBHANE

Sıra no : 13

Belge no : C. Darbhâne 488

Tarih : (Yok) (1780-1790?)

Konu : Çamardı kazasından başka yerlere sürgün edilen halkın tekrar yerlerine
döndürülmesinin sağlanması hakk.

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından mîrahûr-ı evvel pâyesiyle ber vech-i mâlikine Bozok sancağı mutasarrıfı Çaparzâde Mîr Süleyman -dâme mecduhu-ya ve Berekedü Ma'deni emini Arabzâde Süleyman -zîde mecduhu-ya ve Çamardı kazâsı kurâlan ahâlilerinin bulundukları mahallerin kuzât ve nüvvâb ve a'yân ve voyvoda ve vücûh-ı ahâlilerine hüküm ki:

İftihârü'l-ümerâ-i ve'l-ekâbir müstecmi‘u cemî‘i'l-me‘âlî ve'l-mefahir bi'l-fı‘l darbhâne-i âmirem nâzın olan Yusuf -dâme uluwuhu-nun takdim eylediği takriri mefhûmunda Bereketlü Ma'deni merbûtâtından olan Çamardı kazâsı karyeleri ahâlilerinden bundan akdem ba'zı mezâlim ve ta'addiyâta mebnî her bir karyeden beşer onar hâne âher mahalle nakl ü iskân etmeleriyle şimdi kadîmi karyelerine madûb olundukda sâkin olduklan mahaller ahâlileri on seneyi tecâvüz etmişdir bahânesiyle me’vâ-yı kadîmlerine nakl ü iskândan men' etmeleriyle i'âneten li'l-ma'den zamân i'tibâr olunmayacak kadîmi karyelerine nakl ü iskânlarına müsâ‘ade-i aliyyem erzân buyurulması Çamardı kadısının bir kıt'a i'lâmında tahrir olunmuş olmağla işbu müteferrik hânelerin kadîmi karyelerine nakilleri ahâlilerinin şürût-ı serbestiyyetine duhûl ile âsâyiş ü emn-i istirâhaderini mûcib ve ma‘den-i mezbûra dahi medâr-ı takviyyet ve i'ânet birle neşv ü nemâsını müstevcib olacağı bedîdâr olmağla mârrü'l-beyân Çamardı kazâsı kurâlan hânelerinden müteferrik olan hâneler ahâlileri bulunduktan mahallerden kânûn şürûtuna adem-i ri'âyet birle zamân i'tibâr olunmayarak kadîmi karyelerine îvâ ü iskân etdirilmek içün emr-i şerifim sudûrunu tahrîr ü inhâ etmeğle mûcebince amel olunmak fermânım olmağın hâsseten işbu emr-i celîlü'l-kadrim ısdâr ve (boş) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde siz ki kapucubaşı ve ma‘den-i mezkûr emîni ve kuzât ve nüwâb-ı mûmâ ileyhim ve a'yân ve voyvoda ve vücûh-ı ahâlisiz, bâlâda bast ü beyân olunduğu üzere zikr olunan Çamardı kazâsı kurâlan hânelerinden müteferrik otan hâneler ahâlileri bulunduktan mahallerden zamân i'tibâr olunmayarak kadîmi karyelerine îvâ ü iskân etdirilmek sîzlerden matlûb olmağla vürûd-ı emr-i şerifimde bilâ-tevakkuf kurâ-i mezkûre ahâlîlerini bulunduktan mahallerden zaman i'tibâr olunmayarak kaldırub asıl karyeleri derûnuna îvâ ü iskân etdirmeğe takayyüd ü ihtimâm ve mugâyiri hareket ederi olur ise men' ü def ve mütenebbih olmayanların haklarından gelinmek içün isim ve resimleriyle arz ü i'lâma mübâderet eylemeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur.

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından mîr-ahûr-ı evvel pâyesiyle ber vech-i mâlikâne Bozok sancağı mutasarrıfı Çaparzâde Mîr Süleyman -dâme mecdühu-ya ve Bereketlü ma‘deni emini Arabzâde Seyyid Süleyman -zîde mecdühu-ya. iftihârü'l-ümerâ ve'l-ekâbir, müstecmi‘u cemî‘ü'l-me‘âlî ve'l-mefahir bi'l-fiT Darbhâne-i âmirem nâzın olan Yusuf -dâme mecdühu-nun takdîm eylediği takriri mefhûmunda Bereketlü ma‘denine senevi bin hami cevher ve beşyüz hami hatab nakl etmek şartıyla eyâlet-i Adana'da vâki1 Menemenci aşireti ma'den-i mezbûra rabt olunmağla bu bâbda sâdır olan emr-i âlîşânım cânib-i Darbhâne-i âmiremden ta‘yîn olunan mübâşir ma‘rifetiyle Adana ve Tarsus mütesellimler! taraflarına lede'l-vusûl mîr-i aşîret-i mezkûr olan Ahmed Bey'e bi'd-defa‘at taraflarından adamlar irsâl birle emr-i şerifimin infazına ikdâm olundukda mîr-i mezbûr ve aveneleri taraflarından adem-i itâ‘at-ı emr-i şerifime mücâseret ve ile'l-ân şekavet ve tuğyâna mübâderet üzere oldukları âşikâr olmağla aşîret-i mezkûrun ma‘den-i merkuma senevi nakli meşrût olan sâlifü'z-zikr cevher ve hatab ahmâlini nakilde rehâvet ve betâ'etleri zâhir olur ise cânib-i mîrîye otuz bin guruş nezri mukaddemâ kabûl etmiş olduklan kuyûddan müstebân olmağla bu defa itâ‘at-ı cmr-i âlî eylemedikleri ecildcn nezr-i mezkûr kendülerden tamâmen tahsil ve iktizâ eden te’dîbâtlarının icrâsına mübâderet olunması Adana ve Tarsus ve Çamardı kâdîlarının i‘lâmlan ve Tarsus mütesellimi ve ma‘den emini mûmâ ileyhin kâ’imeleri mefhûmundan müstefad olmağla mîr-i merkum avenelerinin bu veçhile hilâf-ı emr-i âlî hareketleri sâ’ire dahi sirâyet birle ma‘den-i mezbûrun ta'tîlini mûcib bir hâlet olmakdan nâşî bunların şürût-ı mezkûre üzere ma‘den-i merkümc hıdmetinde kıyâm eylemeleri beher hâl akdemden idüğü bedîdâr olmağını.

(devamı yok)

Başka başka yazıldı.

Sıra no : 14
Belge no : C. Darbhâne 488-3

Tarih : 21 Receb 1208 / 22 Şubat 1784

Konu : Menemenci aşiretinin Bereketli ma‘deni re‘âyâsı olması ve 30.000 guruş nezre bağlanmaları hakk.

Aşîret-i mezkûrun ma‘den-i merkuma merbûtiyyetleri bâbında bundan akdem sâdır olan emr-i âlîşânım mûcebince aşîret-i mezbûr ahâlîleri şürût-ı mezkûre üzere bu defa dahi maden-i mezbûr hıdmetinden nükûllerinde ısrâr eylemeleri lâzım gelür ise mukaddemâ olan ta‘ahhüdleri mûcebince otuz bin guruş nezr kendülerden tamâmen tahsil ve iktizâ eden te’dîbât-ı lâyıkalarının icrâsına mübâderet ve mîr-i aşiretlerinin cezâsı tertîb olunacağı beyânıyla aşîret-i mezkûru mukaddemâ fermânım olduğu veçhile ma‘den-i mezkûra rabt ve iktizâ eden ta'ahhüd senedleri Der aliyyeme irsâl olunmak üzere cmr-i şerifim sudûrunu tahrîr ü inhâ etmeğle mûcebince amel olunmak fermânım olmağın hâssaten işbu emr-i celîlü'l-ünvânım ısdâr ve (boş) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde siz ki kapucubaşı ve ma‘den-i mezbûr emîni mûmâ ileyhümâsız aşîret-i mezbûreyi şürût-ı mezkûre üzere ma‘den- i merküme hıdmetinden kıyâm eylemelerine sarf-ı nakdine kudret ve eğer ma‘den-i mezbûr hıdmetinden nükûllerinde ısrâr eylemeleri lâzım gelür ise mukaddemâ olan ta'ahhüdleri mûcebince otuz bin guruş nezr kendülerden tamâmen tahsil ve iktizâ eden te’dîbât-ı lâyıkalarının icrâsına mübâderet ve mîr-i aşiretlerinin cezâsı tertîb olunacağı beyânıyla aşîret- i mezkûru mukaddemâ ve bu def a fermânım olduğu veçhile ma‘den-i mezkûra rabt ve iktizâ eden ta‘ahhüd sencdlerini Der aliyyeme irsâl ü îsâle bezl-i muhassal eylemeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur.

Fî 21 B. (Receb) sene 1208. (22 Şubat 1784).

Muhâsebeden yazılmışdır.

Sıra no : 15

Belge no : C. Darbhâne 3002- 1

Tarih: 9 Şa‘bân 1217/5 Aralık 1802

Konu : Bereketli Ma'deni’ne emin nasbi ve Menemenci aşiretinin ma‘den re‘âyâsı olması hakk.

Silahşörân-ı hâssadan bu defa Bereketlü ma‘denine emin nasb olunan Seyyid Ömer - zîde mecduhuya- ve Adana mütesellimine ve Adana ve Çamardı ve Şücâ'eddin kadılarına ve Menemenci aşiretinin bulundukları mahallerin kuzât ve nüvvâbına hüküm ki:

Ricâl-i devlet-i aliyyemden hâlen darbhâne-i âmirem nâzın Ebubekir dâme mecduhunun takdim eylediği takriri mefhûmunda me‘âdin-i hümâyûn-ı şâhânemden Bereketlü ma'deni emâneti bin iki yüz on altı senesine mahsûben silâhşörân-ı hassamdan El- Hâcc Ali zîde mecduhunun uhdesinde olub germiyet-i i’mâline i‘tinâ ve dikkat ve ale'l-husûs ol havâliye karib Yahyalu kazâsında ve Yazı Pınan nâm mahallde müceddeden küşâd olunub bi'd-defe‘ât nümûneleri isticlâbıyla ve vefret-i nemâsı meşhûd olan me‘âdinin ber vefk-i madûb feth ü küşâdıyla külliyetlü sim ve kurşun istihsâline bezl-i kudret eylemek mûmâ ileyhin lâzime-i zimmeü iken me'mûl olduğu veçhile idâre ve i‘mâle muvaffak olamadığı şimdiye kadar tevârüd iden siminden ve harekât ü sekenâtından zâhir ve sene-i âtiyyesi dahi uhdesine ihâle olunsa iş göremeyeceği bedîhî ü bâhir olmağla mûmâ ileyhin azli ve fı'l-asl hâl ü şi'ân ve sadâkat ü liyâkati mücerreb olub himâyet-i fukarâ ve germiyet-i i‘mâl-i ma‘den dakîkalarına kesb ü istihzâr etmiş birinin nasb olunması îcâb etmeğle ma‘den-i mezkûru her veçhile idâreye fukarâ-yı ra'iyyeti himâyeye sarf-ı miknet erbâbından idüğü zâhir olan silâhşörân mûmâ ileyhin ma‘den-i mezkûr emini nasb ve ta‘yinine irâde-i aliyyem ta‘alluk eylediğine binâ’en bin iki yüz on yedi senesi Martı ibtidâsından Şubaü gâyetine değin bir sene-i kâmile zabt ü rabt ve i‘mâl ve edâ etmek ve sekene ü berâyâsım vücûh-ı mezâlimden muhâfaza eylemek şartıyla ma‘den-i mezkûr emâneti uhdesine ihâle ve tevcih olunduğunu hâvi lâzımü's-sudûr olan evâmir-i aliyyem ısdâr olunmasını tahrîr ve inhâ etmeğle mûcebince ma‘den-i mezkûr emâneti mûmâ ileyhin uhdesine ihâle ve tevcih ve iktizâ iden evâmir-i aliyyem takrir kılınmağla zikr olunan Menemenci aşireti ma‘den-i mezkûra senevi ücretiyle 1000 yük cevher ve 500 deve yükü hatab nakl eylemek ve hilâfı harekederi zuhûr eder ise darbhâne-i âmireme 30.000 guruş vermek şartıyla ma‘den-i mezbûra merbût olduklarına binâ’en kemâkân hizmet-i mezkûreyi te'dîyye ve rii'yet eylemeleri fermânım olmağın işbu emr-i âlîşânım ısdâr ve (boş) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde siz ki mütesellim ve ma‘den-i mezkûr emini ve kuzât ve nüvvâb-ı mûmâ ileyhimsiz, sâlifü'z-zikr Menemenci aşireti ta'ahhüd-i kadîmeleri üzere beher sene ma‘den-i mezbûra ücretiyle bin yük cevher ve beş yüz deve yükü hatab nakl eylemek ve hilâfı harekederi zuhûr eder ise darbhâne-i âmireme otuz bin guruş vermek şartıyla ma‘den-i mezkûra merbût oldukları ma'lûmunuz

oldukda aşîret-i merkümeyi hıdmet-i mezkûrede istihdâm bide ihzâr-ı emr-i münîfime bezl-i vus‘ ü makderet ve hizmetlerinin edâsında tekâsülleri zuhûr eder ise nezd-i mezkûr ve belki zı‘fı tahsil ile te’dîb ve tenkil olunmaları içün der aliyyeme arz ü i‘lâma mübâderet eylemeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur.

Başka başka yazıldı.

Silahşörân-ı hâssadan bu defa Bereketlü ma‘denine emin nasb olunan Seyyid Ömer zîde mecduhuya ve Çamardı kazâsının muhteva olduğu kurâ ahâlilerinin bulundukları mahallerin kuzât ve nüvvâbına ve a‘yân ve zâbitân ve voyvoda ve vücûh-ı ahâlilerine hüküm ki:

Bereketlü ma‘deni merbûtâtından olan Çamardı kazâsı karyeleri ahâlilerinden bundan akdem ba‘zı mezâlim ve ta‘addiyâta mebnî her bir karyeden beşer onar hâne âher mahalle nakl ü iskân etmeleriyle kadîmi karyelerine iskânları matlûb oldukda sâkin oldukları mahaller ahâlileri on seneyi tecâvüz etmişlerdir bahânesiyle me'vâ-yı kadîmelerine nakl ü iskândan men1 eylediklerinden fâneten li'l-ma‘den zamân ftibâr olunmayarak kadîmi karyelerine nakl ü iskânları ahâlilerinin şürût-ı serbestîlerine duhûl ile âsâyişi ve emn ü râhatlarını mûcib ve ma‘den-i mezkûre dahi mevâdd-ı takviyyet ve i'ânet birle neşv ü nemâsını müstevcib olacağı bedîdâr olduğuna binâ’en mârrü'l-beyân Çamardı kazâsının kurâsı hânelerinden müteferrik olanların ahâlileri bulundukları mahallerden zamân ftibâr olunmayarak kadîmi karyelerine îvâ ü iskân etdirilmek içün emr-i şerifim verildiği mukayyed olmağla mûcebince amel ve hareket olunmak fermânım olmağın işbu emr-i şerifim ısdâr (boş) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde siz ki ma‘den-i mezkûr emini ve kuzât ve nüwâb-ı mûmâ ileyhim ve a‘yân ve voyvoda ve vücûh-ı ahâlisiz bast ü beyân olunduğu üzere Çamardı kazâsının kurâsı ahâlilerinden müteferrik olan hâneler bulundukları mahallerden zamân ftibâr olunmayarak kadîmi karyelerine îvâ ü iskân etdirilmek sîzlerden matlûb olmağla vürûd-ı emr-i şerifimde bilâ-tavakkuf kurâ-i merküme ahâlilerinin bulundukları mahallerden zamân ftibâr olunmayarak kaldınhb asıl karyeleri derûnuna nakl ü iskân etdirmeğe mezîd-i dikkat ü ihtimâm ve mugâyiri hareket ederi olur ise men' ü def ve mütenebbih olmayanların haklarından gelinmek içün ism ve resimleriyle der aliyyeme arz ü i‘lâma mübâderet eylemeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur.

Fi 9 Ş. (Şa‘bân) sene 1217.

Muhasebeden yazılmışdır.

Sıra no : 16

Belge no : C. Darbhâne 2547 ([63])

Tarih : 19 Safer 1260 / 09 Mart 1844

Konu : Bereketli Ma'deni’ne ait 1253/1837 ve 1254/1838 yıllan gelirlerinden 54.130 guruşun tahsili hakk.

Fî 19 S. (Safer) sene (1)260

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından Bereketlü ma‘den-i hümâyûnu emini esbak İsmail Ağa'nın elli üç ve elli dört seneleri emvâlinden dolayı Menemenci aşireti zimmetinde gayr-ı ez teslîmât matlûbu olan elli dört bin yüz otuz guruşun mukaddemâ Konya meclisinde vâkı‘ olan ikrâr ve i‘tirâflarına mebnî ma‘rifet-i şer‘ ve ta‘yîn olunan mübâşir ma'rifetiyle kâmilen bi't-tahsîl irsâl ü tavsîli ve olmadığı hâlde vekîl-i şeritlerinin bu tarafa irsâli bâbında mukaddemâ tastır ve tesyîr kılman emir-nâme-i sâmîye mebnî keyfiyyet aşîret-i merküme beyi Ahmed Bey'den lede's-su'âl meblağ-ı mezbûr aşîret-i merküme tarafından Mısırlu cânibine te'diye ve îfâ olunduğunu ifâde etmek mülâbesesiyle aşîret-i merkümenin iki nefer vekilleri mübâşir-i merkuma terfîkan irsâl ve seneteyn-i merkümeteyne mahsûben idâre-i Mısriyye tarafına te'diye etmiş oldukları akçanın mikdâr ve kemiyyetini mübeyyin bir kıt‘a defteri isyâl kılınmış olduğu mukaddemâ mahallerinden inhâ olunarak keyfiyyet meclis-i muhâsebe-i mâliyeye havâle ile vekîl-i merkümân istintâk olundukda meblağ-ı mezbûr sâlifü'z-zikr elli üç ve dört senelerinde Mısırlu tarafına te'dîye etmiş oldukları bir yük altmış yedi bin guruşun meyânına dâhil olduğunu ve ol bâbda yetilerinde mahfûz olan Arabiyyü'l-ibâre memhûr defâtiri bi'l-ibrâz ağa-yı mûmâ ileyhe bir akça deynleri kalmamış idüğünü ifade ü beyân etmiş iseler de defâtir-i merküme terceme etdirildikde derûnunda ma‘den-i hümâyûn mürettebâtına dâ'ir bir şey muharrer olmayub fakat Mısırlu tarafından kendülere tahsis kılınmış olan virgüden ceste ceste teslimleri tasrîh ve beyân olunmuş ve ağa-yı mûmâ ileyhin iddi'âsı ise aşîret-i merkümeden ma‘den-i mezkûra müretteb akça olarak on bin guruşu dahi mukaddemâ aşîret-i merküme tarafından ale'l-hesâb sûretiyle ağa-yı mûmâ ileyhe teslim kılınmış ve kusûr elli dört bin yüz otuz guruş deyn-i sahihleri idüğünü Konya meclisinde bi't- tav‘ ikrâr ü i‘tirâf eylediklerini mübeyyin meclis-i mezkûrdan vârid olan mazbata ile elli üç senesi mürettebâtına dâ'ir aşîret-i merküme tarafına verilmiş olan deyn tahvili ağa-yı mûmâ ileyhin sarrâfı yedinde mahfûz bulunmuş ve meblağ-ı mezbûr emvâl-i hazîneden ma'dûd olarak mukaddemâ ol veçhile i'tirâflan vukû‘ bulmuş iken aşîret-i merkümenin şimdi bi'l-akis bedel-i tekâlif nâmıyla Mısırlu tarafına bi'l-icbâr vermiş oldukları akçaya dâhildir diyerek mahsûba kalkışmaları iltifâta şâyân olmayacağından meblağ-ı mezbûrun kâmilen aşîret-i merkümeden tahsiliyle ağa-yı mûmâ ileyh tarafına teslimi husûsu meclis-i mezkûrda bi'ttezekkür tensîb olunmuş ve keyfiyyet lede'l-istîzân irâde-i aliyyeleri dahi ol veçhile şeref-sudûr buyurulmuş ve mâliye hazînesinden kabûlü iltimâs olunan ve gerek olunmayan ashâb-ı bekâyânın matlûblan derûnunda eğer eşhâs (ü) efrâd üzerlerinde zimem var ise hukûk kabilinden olacağından ashâbı ânı başkaca tahsil ve tesviye etmek üzere ol derece bu makûle zimemden zulmiye kabilinden olan meblağ bi't-tefrîk kusûr sahîh emvâl-i mîriyye ve mukannenât-ı âdiyye ve selefden devren kabûl olunmuş bekâyâ-yı sahîha olarak matlûblan her ne ise mahallerinde meclisçe hesâbı görülüb mikdâr ve kemiyyeti ber vech-i sıhhat bâ- mazbata hazîne-i celîleye inhâ ve iş‘âr ve ne kadar müddetde kullanılmakla istifa olunabileceği isdhbâr olundukdan sonra her bir mahall ahâlisinin kudret ve vüs‘at-ı hâllerine ve bekâyâ-yı mütebeyyinenin kemiyyet ve mikdânna göre beher taksit altışar ay olmak şartıyla en azı üç taksit ile bir buçuk seneden aşağı ve çoğunun nihâyeti on taksit ile beş ve nihâyetü'n-nihâyesi on dört taksit ile yedi seneden ziyâde olmamak üzere taksite rabt olunub beher taksiti o mahallin altı mâhda bir defa tevzî‘ olunmakda olan virgüsüne cânib-i hazîne-i celîleden bekâyâ-yı atîka nâmıyla muvakkaten zamm ü ilâve ile beraberce bi't-tahsîl ashâbına dahi âna göre cânib-i hazîneden edâ ve teslim ve ol veçhile ashâb-ı bekâyâ yedlerine vakt-i taksitleri vusûlünde mebâliğ-i mukassatanın hazîne-i celîleden te’dîye ve ibkâ olunacağını mübeyyin ilm ü haber i‘tâ kılınması bekâyâ hakkında bâ-irâde-i seniyye karâr-gîr olan nizâmı iktizâsından bulunmuş olduğundan ba‘dehu nizâmına tevfikan hazînece icâbına bakılmak üzere meblağ-ı bekâyâ-yı mezkûre elli dört bin yüz otuz guruşun ber mûceb-i nizâm mahallinde aşîret-i merkümenin kudret ve vüs‘at-i hâllerine göre ne kadar müddetde kolaylıkla te’diye edebilecekler ise tahkik ve lâzım gelenler ile müzâkere ile ve tekâsît-i münâsibeye rabt ile keyfiyyetin iş‘âr ve tenmîkı zımnında itâre[64] kılınan tahrîrât-ı çâkerîye mebnî aşîret-i merkümenin beyleri celb ile keyfiyyet lede's-su‘âl meblağ-ı mezkûr bekâyâ-yı sahîhadan olduğunu bi't-tasdîk beher taksit altışar ay olmak üzere elli dokuz senesi rûz-ı Kasım’ından i‘tibâren üç tevzî‘a idhâlen bi't-tahsîl tekâsît-i selâse ile te’dîyesini ta‘ahhüd etmiş ve keyfiyyet aşîret-i merküme boybeyisi mûmâ ileyh Ahmed Bey’e dahi bildirilmiş idüğüne Adana meclisinin bir kıt‘a mazbatası irsâl olunduğu beyânıyla icrâ-yı icâbı husûsu mîrmîrân-ı kirâmdan Adana eyâleti mutasarrıfı izzetlü sa‘âdetlü Süleyman Paşa bendelerinin vârid olan bir kıt‘a şukkasında inhâ olunmuş ve mârrü'l-beyân rûz-ı Kasım taksiti tevzî‘inin sûret-i istihsâli nısfı bir mâh ve nısf-ı diğeri iki mâh mürûrunda ve rûz-ı Hızır taksiti dahi bu usûlde olmak üzere şukkası ta‘lîmât-ı seniyyede münderic bulunduğu vâridât muhâsebesinden muhrec derkenânnda gönderilmiş olmağla bu sûretde keyfiyyet muhâsebe-i merkümeye bi'l-kayd meblağ-ı bekâyâ-yı mezbûre elli dört bin şu kadar guruş eyâlet-i merkümenin virgüyü mahsûsuna elli dokuz senesi rûz-ı Kâsım’ından i‘tibâren muvakkatan bi'l-ilâve meblağ-ı mezbûrun bir güne avânz vukü'uyla tahsiline sekte îrâs etmeyerek cânib-i hazîneden i‘tâ olunacağını mübeyyin ağa-yı mûmâ ileyhe ve keyfiyyet ma‘lûm olmak ve elli dokuz senesi rûz-ı Kasım taksitinin ol veçhile evkât-ı mu'ayyenesinde cânib-i hazîneden i'tâsı içün sûreti tahrir olunmak üzere

meblağ-ı mezbûr elli dört bin yüz otuz guruşun beher taksit altışar ay olmak üzere on sekizer bin kırk üçer guruş kırkar akçadan ber mûceb-i inha beher taksît-i ûlâ elli dokuz senesi rûz-ı Kâsım ve sânîsi dahi altmış senesi rûz-ı Hızır ve sâlisi dahi sene-i âher rûz-ı Kâsım’mda ahz ü istihsâl olunmak lâzım geleceği vâridât muhâsebesi ...

vurûd eylediği sıra tekâsit-i muharrere hulûlünde ....

IV. MKT

Sıra no : 17

Belge no : A.MKT, Dosya no: 32; Vesika no: 6

Tarih: 1261/ 1845

Konu : Hacı Nâbî Bey’in zimmetinde kalan paranın tahsili ve Akka kalesine sürgün edilmesi hakk.

Adana Mutasarrıfına Cevâb

Adana eyâleti dâhilinde kâ’in Menemenci mîr-i aşireti müfsid ve muharrik makûlesinden olduğuna ve zimmetinde pek çok tahsîlât-ı mîriyye bulunduğuna mebnî meclisçe azl olunarak yerine a‘zâ-yı meclisden büyük birâderi mîr-i aşîret nasb ve ta'yîn kılındığından bahsle merkumun münâsib mahalle nefy ü iclâsı husûsuna dâ'ir râhe-zîb-i vürûd olan bir kıt‘a şukka- i behiyyeleri me'âl-i âtıfet-iştimâli karîn-i ıttılâ‘-ı halâsverî olub merkümun ol veçhile harekât-ı nâ-marziyyeye ictisânndan dolayı zimmetinde bulunan emvâl-ı mîriyyenin tahsiliyle kendüsünün dahi li-ecli't-te’dîb bilâ-müddet Akka kafasına nefy ü iclâsı husûsu Meclis-i Vâlâ’da bi't-tensîb ol bâbda tastîr buyurulan emr-i âlî bâ-emir-nâme-i sâmî irsâl-i savb-ı atûfileri kılınmış olmağla ber mûceb-i emr-i âlî iktizâsının icrâsı (mütevaffik-ı himem-i behiyyeleridir olunan)[65] lâzım geleceği beyânıyla te'kîd-i zâbıta-i muhâlasat siyâkında nemîka-i senâverî terkîmine ibtidâr ve savb-ı vâlâ-yı atûfederine tesyâr kılındı, efendim.

Sıra no : 18

Belge no : A.MKT, Dosya no: 22; Vesika no: 89/3

Tarih : 26 Cemâziye’l-evvel 1262 / 22 Mayıs 1846

Konu : Menemencioğlu Hacı Nâbî Bey’in zimmetinde kalan 53.900 guruşun tahsili
hakk.

Adana Vâlîsine

Menemenci aşireti boy beyisi Hacı Nâbi Bey aşîret-i merkümeye tevzî'i lâzım gelen emvâl-i vergi ve sâ’ire üzerine nâm-ı âherle elli yedi bin guruş zamm ve tahsil etmiş olduğundan meblağ-ı mezbûrun istirdâdı içün vâkı‘ olan istid‘âya mebnî mîr-i mûmâ ileyh ile lâzımü'l-huzûr olanlar mahallinde meclis-i şer-i şerîfde lede't-terâliT mûmâ ileyh ol mikdâr akça zamm ve ilâve etmiş olduğunu ikrâr ve ba‘zı husûsâta sarf eylediğini tezkâr etmiş ise de meblağ-ı mezkûrdan yalnız karîn-i kabûl olan üç bin guruşdan mâ‘adâ elli üç bin dokuz yüz guruşu bilâ istîzân kendü nefsiçün olduğu ve kezâlik mûmâ ileyhin ba‘zı adamları dahi aşîret-i merkûme fukarâsından ba‘zılarına zalime akçası ahz etmiş oldukları tebeyyün ve tahakkuk etmiş olduğu beyânıyla me'hûzât-ı vâkı‘a ma‘rifet-i şer‘le bi'l-istirdâd ashâbına teslim ve mûmâ ileyh dahi zuhûr-ı irâde-i aliyyeye kadar hânesinde tevkif kılındığı ifadesine dâ'ir tevârüd eden tahrîrât-ı atûfet-me‘âli ve ol bâbda melfûf mazbata ve i‘lâm-ı şer‘î mü'eddâlan ma‘lûm-ı devlederi? olarak keyfiyet Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliyye'ye lede'l- havâle siyâk-ı iş'âra nazaran mûmâ ileyhin ol makûle mevâdd-ı zalîmeye ictisân sâbit ve sâlifü'z-zikr adamlarının dahi kezâlik ba‘zı irtikâblan vukû‘ı mütehakkık olarak mebâliğ-i me'hûze bi-istirdâd ashâbına verilmiş olduğu anlaşılmış ve bu misüllü az ve çok irtikâbât-ı zalîmeleri tebeyyün eden me’mûrînin me’mûriyetinden azl ve şahsına göre nefy ü takrîb ile icrâ-yı te’dîbleri kânûnına emr ü fermân-ı ma‘delet-ünvân-ı cenâb-ı şâhâne şeref-ta‘alluk etmiş olan usûl iktizâsından bulunmuş ve mûmâ ileyh zikr olunan boy beyliğinden azl olunmuş olduğundan ber mûceb-i kânûn emsâlini terhîb zımnında mûmâ ileyhin derûn-ı eyâletde dört mâh müddetle bir münâsib mahalle nefy ü takribi husûsu Meclis-i Vâlâ-yı mezkûrda müzâkere ve tensîb olunmuş olmağla ol veçhile icrâ-yı iktizâsı husûsuna himmet buyurmalan siyâkında kâ’ime kayd-şod.

Fi 26 C. A. sene 62

Sıra no : 19

Belge no : A.MKT, Dosya no: 75/2; Vesika no: 3

Tarih : 9 Safer 1264 /16 Ocak 1848

Konu : Kozan kaymakamı denilen Çadırcı Mehmed ve amcasının oğlu Samuroğlu Mehmed’in Bozdoğan aşiretine ve köylere verdikleri zararların önlenmesi ve Maraşlı Osman Paşa’nın katillerinin bulunması hakk.

Adana Vâlisine

Afşar aşiretiyle Adana'ya tâbi' Kozan kâ’immakâmlığı dâhilinde bulunan Lek ve Hacılar ve Kırıntı Ekrâdı eşkıyâsı, güzerân eden eyyâm-ı sayfda Kayseri ve Sivas ve sâ’ir ol havâliye ne veçhile îsâl-i dest-i hasâr vermekde kışlaklarına avdetlerinde Kozan kâ’immakâmı? denilen Çadırcı Mehmed ve ammizâdesi Samuroğlu diğer Mehmed nâm şahıslar ile dahi bi'l-ittifâk ol havâlîde bulunan kurâ ahâlîsi ve Bozdoğan aşireti haklarında fırsat buldukça hayvânâtını sürmek ve eşyâlarını serika etmek misüllü ne sûrede hasârete ictisâr etmekde oldukları ve taraf-ı amfilerinden süvâri zabtiyesi ta‘yîniyle her ne kadar indifâ‘-ı mazarradanna ikdâm olunmakda ise de mevsim-i şitâ mürûruyla yaylaklarına azimet etmeksizin eşkıyâ-yı merküme ile merkümân Mehmed ve diğer Mehmed’in te’dîbât-ı lâzımeleri icrâ olunmadıkça dest-i hasâr ü mefsedetlerinden ahâlî-i fukarâ tahlîs olunamayacağı beyânıyla ol bâbda istîzân-ı irâdeyi şâmil tevârüd eden tahrîrât-ı behiyyeleri me‘âl ü mezâyâsı ma‘lûm-ı hulûsverî olmuş ve inhâ-yı atûfilcri veçhile aşîret-i merküme ol havâlîde bulunan aşâ‘îr-i sâ’îrenin ol taraf ahâli ve fukarâsı hakkında vâki1 olan mefsedederinin defiyle müteveffâ Maraşlı Osman Paşa katillerinin ahz ü girifti merkümânın icrâ-yı te’dîbâtına mütevakkıf olduğundan bahisle hulûl-ı evvel baharda mikdâr-ı vâfi asâkir istishâbıyla kendüsü bi’z-zât azimet ederek iktizâ-yı hâlin icrâsına mübâderet olunması husûsu bundan akdem Arabistan ordu-yı hümâyûnu müşiri atûfedi paşa hazretleri tarafından dahi inhâ ve istîzân kılınmış ise de müte‘âkıben zikr olunan Afşar aşiretinin sûret-i inzibâtı istihsâl kılınarak aşîret-i merküme ba‘d-ez-în virgülerini te’diyeye ve içlerinde bulunan gâsıb ve sânk misillü eşhâsı teslime müte’ahhid oldukları Maraş mutasarrıfı sâbık müteveffâ Mehmed Paşa tarafından iş‘âr ve beyân olunmuş olduğundan ol vakit keyfiyyet Meclîs-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye’ye led’el-havâle sâye-i asâyiş- vâye-i hazret-i şâhânede aşâ’ir-i merkümenin hüsn-i zâbıtaya idhâliyle merkümânın vesâ’ir mütecâsir-i fezâhat olan eşhâsın ifâ-yı te’dîbât-ı mukteziyyeleri zımnında müşîr-i müşârün ileyhin ol veçhile asâkir-i nizâmiyye-i vâfiyye ile evvel baharda bâ-nefs azimetleri lâzımeden olub fakat mütevefla-yı müşârün ileyhin ber minvâl-i muharrer müte’âkıben vâki1 olan iş'ânna nazaran eşkıyâ-yı merkümenin el-hâletü hâzihi sûret-i hâl ü hareket ve tavr ü keyfiyetleri ne merkezde dâ’ir olduğu anlaşılarak âna göre hareket olunması muvâfik-ı hâl ü maslahat bulunmuş olmasıyla eşkıyâ-yı merkümenin el-ân hareketleri ne sûretdedir ve etrâf ü eknâf ahâlî ve kurâsına bir güne mazarrat ve hasârlan var mıdır? Olduğu hâlde ilerüde terbiye-i lâzımelerinin icrâsına bed’ ü mübâşeret olununcaya kadar indifâ‘1 ne makûle esbâba mütevakkıfıdır ve bunların i‘nıâl-i letâ’ilü'l-habl ile ber vech-i suhûlet ahz ü girifti mümkin olur mu? Keyfiyetin savb-ı amfilerinden ve îcâb edenlerinden isti‘lâmıyla ba'dehu âna göre iktizâsına bakılması bi't-tensîb husûs-ı mezkûr ber vech-i meşrûh îcâb edenlerden isti'lâm ve istiş‘âr ve bu bâbda taraf-ı sâmîlerine dahi tahrirât tesyâr kılınmış ise de bu kerre vürûd eden tahrirât-ı behiyyelerinde buralardan bir şey bahs ü beyân olunmamış ve Rabbimiz ta‘âlâ ve tebâreke hazrederi ile'l-ebed muvaffak ve mü’eyyed buyursun Devlet-i aliyye-i ebediyyü'd- devâmın el-hâletü hâzihi istihsâl-i menâfi‘-i umûmiyye niyyet-i hayriyyesiyle icrâsına teşebbüs buyurmuş olduğu bunca mesâlih-i seniyye-i ehemmesi arasında bu makûle aşâ'ir ve Ekrâd ile meşgûliyetinin sırası olmayub sâye-i makderet-vâye-i hazret-i şâhânede bunların ne vakt olsa icrâ-yı te’dîbâdan mümkinâtdan ve şimdilik me’mûrîn-i Devlet-i aliyye hazerâtı taraflarından ikdâmât-ı kâmile ve mütemâdiyyenin icrâsıyla zîr-i idârelerinde bulunan o makûle aşâ'ir ve Ekrâd'ın usûl-i hâliyeleri üzere hüsn-i idâreleriyle inzibât-ı ahvâline dikkat ve ahâlî ve fukarâ haklarında bir güne ta'addîleri vukû‘a gelmemesine üslûb-ı hakîmâne ile sarf-ı makderet (edilme)si îcâb-ı hâlden bulunmuş olmağla ol veçhile icrâ-yı iktizâsıyla ber minvâl-i muharrer bunların ahvâl-i hâzıralan (ne) merkezde ise keyfiyetin îzâhen iş‘ân husûsuna himmet buyurmalan siyâkında kâ’ime

Fî 9 S (Safer) sene ( 12)64

kâ’ime kay d olunmujdur

Sıra no : 20

Belge no : A.MKT, Dosya no: 9; Vesika no: 11

Tarih : 15 Rebî‘ü'l-ewel 1264 / 20 Şubat 1848

Konu : Kozan dağlarında bulunan ma‘dene Farsak aşireti boybeyi Yusuf’un müdür atanması ve ma‘denin Kayseriyye sancağına bağlanması teklifi hakk.

Mâliye Nâzın Devledü Paşa Hazrederi taraflarından bâ-takrîr takdim ile Meclis-i Vâlâ'ya i‘tâ buyurulan Me‘âdin-i Hümâyûn Meclisi mazbatası me‘âlinde Mar‘aş eyâletinde kâ’in Cebel-i Kozan dâhilinde olan ma‘denlere Farsak aşireti boybeyi bulunan Yusuf Bey'in müdîr nasb ve ta‘yîni ve mûcib-i şevk ü gayreti olmak üzere uhdesine Kapucubaşılık rütbesi tevcihi ile ma‘den-i mezkûrun hüsn-i idâresi istihsâl kılınmak üzere cebel-i mezkûr umûr-ı mâliye ve mülkiyesinin dahi Kayseriyye sancağına rabtı Kayseriyye mutasamfı sa‘âdetlü paşa ve mal müdîri efendi taraflarından müştereken inhâ olunmuş ve keyfiyyet, ma‘den-i hümâyûn meclisine lede'l-havâle numûne olarak gönderilen cevher kal etdirilerek tutulan çâşnîsine ve zuhûr eden altun ve gümüş ve kurşunun mikdânna nazaran menâfi‘-i külliye hâsıl olacağından ma‘den-i mezkûrun bi'I-cümle hâsılât ve mesârifâtı cânib-i mîrîye â’id olmak üzere ber mûceb-i inhâ müdirliğinin mîr-i mûmâ ileyhe ihâlesi ve me‘âdin-i mezkûrenin küşâd ve i‘mâline mübâşeretle hâsılât ve menâffi anlaşıldıkdan sonra icâbına göre müdîrlik ma‘âşı tahsis olunması husûslarında istîzân-ı irâde-i aliyye olunmuş olub vâkı‘an bu makûle me‘âdinin i‘mâlinde menâfi1 ve muhassenât derkâr olarak fakat mûmâ ileyh Yusuf Bey'in ma'den usûlüne ma'lûmâtı ve cebel-i mezkûr umûr-ı mâliye ve mülkiyesinin Kayseriyye'ye rabtı, mahallince mahzûrdan sâlim olub olmayacağı buraca mechûl olmasıyla, evvel emirde buralarının Adana vâlisi hazretlerinden istiflâmıyla gelecek cevâba göre icrâ-yı iktizâsına bakılması muvâfık-ı maslahat olacağı Meclis-i Vâlâ'da tezekkür kılınmış ve icrâ-yı icâbı emr ve irâde-i seniyye-i vekâlet-penâhîlerine menût mevâddan bulunmuş olmağla ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü'l-emrindir.

Fi 15 R.A. (Rebî‘ü'l-ewel) sene (12)64 (20 Şubat 1848)

(mühür)

Sıra no : 21

Belge no : A.MK.T, Dosya no: 13; Vesika no: 26

Tarih : 27.12. 1263/ 06 Aralık 1847; 24 Cemâziye'1-ewel 1264/ 28 Nisan 1848

Konu : Adana aşiretlerinin iskânı konusunda Adana valisinin arzı.

Atûfetlü Efendim Hazretleri

Muhawel-i uhde-i çâkerânenı olan Adana eyâletinde bulunan aşâyirin sûret-i iskânı ve nıevâdd-ı sâ’ire keyfıyâtına dâ'ir Adana Mal Müdîri efendi bendeleri tarafından takdim olunan bir kıt‘a lâyiha derûnunda muharrer mevâddan mümkinü'l-icrâ bulunanların mûmâ ileyhin merkez-i me’mûriyyetine azimet ve vusûlünde çâkerleriyle bi'l-müzâkere icrâ-yı iktizâsı lâzım geleceğinden lâyiha-i mezkûrenin bir kıt‘a sûretinin efendi-i mûmâ ileyh bendelerine i‘tâsı ve keyfiyetin sû-yı bendegâneme beyân ü izbâr buyurulması karârıyla iktizâsının icrâsına mübâderet-i çâkerânemi âmir taraf-ı zî-şeref-i hazret-i vekâlet-i mutlakadan hâme-pîrâ-yı sahîfe-i tasdîr buyurulan bir kıt‘a fermân-nâme-i sâmi me'âl ve münîfme ıttılâ‘-ı âcizânem karin ve şâmil olmuş ancak efendi-i mûmâ ileyh bendeleri henüz Adana'ya vürûd etmemiş olduğundan bi-mennihi ta'âlâ Adana'ya vusûlünde husûsât-ı merküme mûmâ ileyh ile bi'l-müzâkere iktizâsının icrâsına bi'l-mübâdere(t) keyfiyetin hâk-i pây-ı me‘âli intimâ-yı hazret-i sadâret-penâhîye arz ü inhâsı mütehattim .... kemterânemden bulunmuş olmağla ol bâbda emr ü irâde efendim hazretlerinindir.

Fî 24 C.A. (Cemâziye'1-ewel) sene (12)64.

Vâli-i Eyâlet-i Adana.

Mühür: ( Osman )

Sıra no : 22

Belge no : AMK.T. UM Dosya no: 125, Vesika no: 96/ 1

Tarih : 4 Rebî‘ü'l-ewel 1269 / 16 Aralık 1852

Konu : Sarraf Zanyeoğlu Yorgi’nin 1265 senesine ait Menemenci aşiretinin vergisi hakkında yazdığı ma‘rûz.

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki:

Altmış altı senesine mahsûben ta‘ahhüd-i çâkerânemle mülteziminden Ahmed Bey uhdesine ihâle kılınmış olan Niğde sancağı rüsûmâtı dâhilinde bulunan Menemenci aşireti yaylakiyye ve kışlakiyye rüsûmu olan iki bin yedi yüz elli guruşun tahsiline dest-res olunamadığından mukaddemâ vâkı‘ olan istid‘â-yı çâkerânem üzerine mâliye nezâret-i celîlesinden bâ-takrir Adana vâlisine hitâben fi 18 S. (Safer) sene (12)68 tarihinde bir kıt‘a emir-nâme-i sâmî-i cenâb-ı vekâlet-penâhî henüz mahalline varmaksızın zâyi‘ olduğuna ve rüsûmât-ı mezkûr altmış beş senesi dahi bâ-ta‘ahhüd-i çâkeri Şakır Bey uhdesinde bulunduğundan merâm-ı? aliyyelerinden mercûdur ki ta’rîh-i mezkûr ile müverrah tastîr buyurulan emir-nâme-i sâmî-i mezkûre altmış beş senesi rüsûmu bedeli bulunan iki bin yedi yüz elli guruşun dahi idhâliyle seneteyni olan beş bin beş yüz guruşun tahsili husûsuna te’kîdi hâvi bir kıt‘a emir-nâme-i sâmî-i hazret-i vekâlet-penâhîlerinin inâyet ve ihsân buyurulması niyâzım bâbında ve her hâlde emr ü fermân hazret-i men lehu'l-emrindir.

Fî 4 R.A (Rebî‘ü'l-ewel) sene (12)69.

Bende

Sarraf Zanyeoğlu Yorgi

Emir-nâme-i sâmi kaydıdır.

Arz-ı hâlyazılmak. içün varakadır.

Kıymet para: 30.

Mülteziminden Ahmed Bey’in altmış altı senesine mahsûben muhawel-i uhdesi olan Niğde sancağı vâridât-ı rüsûmiyyesi meyânında iki bin yedi yüz elli guruş bedel ile mukayyed bulunan Üç Kapulu yaylak rüsûmunun ahz ü tahsiline dest-res olamadığı ve rüsûm-ı mezkûrenin Karaisalu sancağı dâhilinde Menemenci aşiretinden ahzı mesbûk ise de yaylak-ı mezkûreye kırk elli hâne kadar çıkub bir habbe rüsûmât vermedikleri beyânıyla icrâ-yı icâbı mukaddemâ mahallinden inhâ olunmuş ve livâ-i mezkûr dâhilinde olub altmış beş senesine mahsûben Şakır Bey ve altmış altı senesine mahsûben mûmâ ileyh Ahmed Bey uhdelerine ma'lûmü'l-mikdâr bedelât ve sarraf Zanyeoğlu Yorgi ta‘ahhüdü ile ihâle kılınan ma‘lûmü'1- esâmi kazâlar rüsûmu vâridâtı meyânında mârrül-beyân Üç Kapulu yaylakiyyesi sinîn-i mezkûre deynine? mahsûben senevi iki bin yedi yüz ellişer guruş bedelât ile dâhil olarak meblâğ-ı bedelât-ı mezkûre sarraf-ı mersûmdan bi't-tahsîl teslîm-i hazîne kılınmış ve zikr olunan Üç Kapulu yaylakiyyesi rüsûmu Menemenci aşiretinden yaylak-ı mezkûra gelen hâne ashâbından alındığı siyâk-ı iş‘ârdan anlaşılmış idüğünden rüsûm-ı mezkûrenin aşîret-i merkümeden tahsiliyle mezkûr altmış altı senesi mültezimi mûmâ ileyh Ahmed Bey tarafından i‘tâsı hakkında gönderilen tahrîrâta cevâben Niğde meclisinden vürûd eden mazbata mu‘âmele-i kuyûdiyyesi icrâ etdirilerek meclis-i muhâsebe-i mâliyeye i‘tâ olunarak me‘âlinden müstefad olduğu ve mezkûr Karaisalu kâimmakâmı tarafından iş‘âr kılındığı veçhile rüsûm-ı mezkûre yaylak-ı mezkûra çıkan Ekrâd aşiretinden alındığı ve şimdiye değin Menemenci aşiretinden yaylak rüsûmu alınması mu‘tâd olmadığından mültezim-i mûmâ ileyhe gadri mü’eddî olmamak ve yolunda ve muvâfık-ı hâl ü maslahat bulunmak mülâbesesiyle rüsûm-ı mezkûrenin mezkûr yaylaka çıkan Menemenci aşiretinden tahsiliyle mültezim-i mûmâ ileyhe verilmek üzere bu tarafa irsâli husûsunun savb-ı vâlâlarına bildirilmesi husûsu mâliye nâzın atûfetlü bey efendi hazrederi tarafından bi't-takrir ifade kılınmış olmağla ber minvâl-i muharrer icâbının hüsn-i icrâsı husûsuna himmet buyurula deyu fi 18 S. (Safer) sene (12)69 tarihinde Adana vâlisine emir-nâme-i sâmî yazılmışdır. Fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir.

(imzâ)

iktizâsı Vâridât Muhâsebesinden

Fîselhi R.A (Rebî‘ü'l-evvel) sene (okunmuyor)

Evvel emirde derkenârda satr ve ıstâr buyrulan emir-nâme-i s âmînin cevâbı verilen istizan mektübî-i hazret-i sadr-ı âlî- sa‘âdetlü beyefendi hazretleri ceridesinde derkenâr olunması bâbında fermân hazret-i men lehu'l- emrindir.

Fî selhi R.A (Rebî‘ü'l-evvel) sene (1)269

(imzâ)

Mâliye nâzın atûfetlü bey efendi hazretleri iktizâsına himmet eyleyesin deyu buyuruldu.

Fî 19 R.A (Rebî‘ü'l-evvel) sene 1269.

Sıra no : 23

Belge no : A.MKT. UM Dosya no: 125, Vesika no: 96/2

Tarih : 13 Rebî‘ü'l-ewel 1269 / 25 Aralık 1852

Konu : Niğde sancağında yaylakiyye vergisi alınması hakk.

Me’âl-i arz-ı hâl Niğde sancağı vâridât-ı rüsûmiyyesi meyânında olarak ihâle olunan yaylakiyye rüsûmâtının ahz ü tahsiline dest-res olunamadığından istihsâli bâbında çend mâh mukaddemce Adana vâlisi hazretlerine derkenârda mastûr istâr ü tesyâr buyurulan emir- nâme-i sâmî mahalline varmaksızın zâyi‘ olduğu beyânıyla te’kîdi hâvi tekrar emir-nâme-i sâmî tastîri husûsundan ibâret görünmüş ve ber vech-i muharrer emir-nâme-i sâmî tastîr olunduğu ve cevâbı vürûduna dâ’ir kayda zafer-yâb olunamadığı ihrâc olunan derkenârlarda gösterilmiş olmağla bu sûretde ber mantûk-ı arz-ı hâl zâyi‘ olduğu beyân olunan emir-nâme-i sâmînin kaydı mûcebince tekrar emir-nâme-i sâmî-i cenâb-ı vekâlet-penâhî tastîri mücerred re’y-i âlîye menûtdur, fermân hazret-i men lehu'l-emrindir.

Fî 13 R.A (Rebî‘üTewel) sene ( 12)69[66] ?

(imzâ)

Yazılan emir-nâme-i sâmînin cevâbı vürûd etmişdir

Der-dest olan defatir tetebbu4 olundukda husûs-ı mezkûrun cevâbı vürûduna dâ’ir kayda zafer-yâb olunamamışdır. Fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir.

(imzâ)

Ber mûceb-i derkenar tekrar emir-nâme-i sâmî.

V. A.DVN

Sıra no : 24

Belge no : A. DVN 40/ 2

Tarih : Evâhiri Şa‘bân 1261 / 25 Ağustos - 4 Eylül 1845

Konu : Karahisar-ı Sahib’de (Afyonkarahisar) sürgünde bulunan Menemenci aşireti
boybeyi (Ahmed Bey)’in affı hakk.

Hakk Sübhâne ve Ta'âlâ Hazretleri

Şevketlü, Mehâbetlü, Kerâmetlü, Kudretlü, Atıfetlü, Velî-ni‘met-i âlem, Sebeb-i âsâyiş-i kâffe-i ümem, Pâdişâh-ı Cihan Efendimiz Hazretlerinin Mübârek ve meşmûl ve pür-cûd-ı lâzımü'l-mevcûd-ı mülûkânelerin cemi1 hatâlardan masûn ve mahfûz eyleye. Amîn bi- hürmeti Seyyidi'l-mürselîn.

Mübârek rikâb-ı mu‘allâlarına arzuhâl-i kullarıdır ki:

Şevket-vâye-i mülûkânelerinde Adana eyâleti dâhilinde vâki* Menemenci Mîr-i aşireti olub eyâlet-i merküme meclisi tarafından vukû‘ bulan inhâya mebnî müte‘alhk ve şeref-sünûh emr ü fermân-ı mehâbet-ünvân-ı cenâb-ı tâcdârileri mûcebince bundan altı yedi mâh mukaddem bir müddet Karahisâr-ı sâhib kazâsına nefy ve tağrib kılınmış olan kullarının memleketi cânibinde umûr ve husûsunu rü'yet edecek kimesnesi olmamak cihetiyle iyâl-i evlâdı kullan nâ-çâr kalarak muzâyaka ve....

dûçâr olduklan ve kendüsü dahi ıslâh-ı nefs ile bi'l-vücûh sezâvâr-ı rahm ü âtıfet -i seniyye-i hazret-i cihândârîleri bulunduğu muhât-ı ilm-i âlem-şümûl

buyuruldukda lyâl ü evlâdı kullanırın derkâr olan perişân-ı hâl-i bî-gânelerine merhameten mîr-i merküm kullarının kayd-ı menfâdan afv ü ıtlâkı husûsuna

müsâ‘ade-i merâhim-‘âde-i cenâb-ı pâdişâhîleri erzân ve şâyân buyurulmak bâbında ve kâffe-i hâlde emr ü fermân şevketlü mehâbedü kerâmetlü kudretlü azametlü pâdişâhımındır.

Bende

Mîr İsmâ'il Kullan

Mîr-i Merküm

Hâlen

..ya Emr-i Alî Kaydı

Karahisâr-ı Sâhib'e tahvîl-i menfası içün

Emr-i âlî yazılmışdır. Fî Evâhiri Ş. (Şa'bân) sene (1)261

Adana eyâleti mütesellimi Arif Paşa -zîde ikbâlühu- ve Adana kâdîsına hüküm

Adana'da kâ’in Menemenci mîr-i aşîretile aşâ’ir-i sâ’ire mîr-i aşiretlerinin rü'yet

... Adana meclisine azimetleri husûsu bi'l-iş‘âr ümerâ-yı aşâ'irin cümlesi

ederek gelüb fakat zikr olunan Menemenci mîr-i aşireti meclis-i

.... ahâlî-i aşiret ve fukarâyı dâimâ tahrik ve ifsâd etmekden her

pek çok tahsîlât-ı mîriyye bulunduğu tahakkuk ve tebeyyün eylediği cihetle mîr-i merkûm azl olunarak yerine meclis-i mezkûr a‘zâsından büyük birâderi Hacı Nâbî Bey mîr-i aşiret nasb ve tayin kılınmış olub mîr-i sâbık merkumun adem-i itâ'at ve harekât-ı nâ- marziyyeye cür'eti sebebiyle te’dîb ve tağrîbi lâzım gelmiş

olduğundan nâşî mûcebince mîr-i merkumun evvelâ muhâsebesi bi't-te'diye zimmetine geçirmiş olduğu tahsîlât-ı mîriyye her ne ise tamâmen ve kâmilen bi't-tahsîl cânib-i hazîne-i şâhâneme irsâl ve tavsîliyle kendüsünün dahi bilâ-müddet Akka kafasına nefy ve iclâ olunması bâbında emr-i şerifim ısdârı Meclis-i Vâlâ-yı ....

oldukda ber vech-i muharrer amel ve hareket dahi eyleyesin ve sen ki kâdî-i mûmâ ileyhsin sen dahi vusûlünde mîr-i merkumu ol tarafda menfiyyen meks ü ikâme itdirüb bilâ-fermân olmakdan nâşî ve .... vâhide mahall-i âherde harekete dâ'ire-i marazdan mücânebet ve vusûlünde

âhir sene 261 ta’rihinde Emr-i âlî sâdır olub .... fermân devletlü Sultânımındır.

Kaydı Fî 11

(Zarf üzeri) 22644

Bi-hamdihi Ta'âlâ

Mesncd-ârâ-yı kethüdâ-yı hazret-i vekâlet-penâhî devletlü atûfetlü ref’etlü mürüvvetlü ve iî'l-himem me'âlî-şiyem sultânım hazretlerinin savb-ı âlîlerine be-revem.

Evrâk-ı numéro: 9

Melfûfu: 5

VI. CEVDET ZAPTİYE

Sıra no : 25

Belge no : C. Zabtiye 670- A

Tarih : 7 Rebî‘ü'l-ewel 1206 / 04 Kasım 1791

Konu : Eski Maraş kadısı Numan Paşazade Seyyid Mehmed Sadullah Bey’in
Menemencioğlu Ahmed Bey’den şikâyeti ve te’dîbi için Hasanpaşazâde Mehmed Bey’e yetki verilmesi hakk.

Sâbıkan Mar‘aş kâdîsı Numan Paşazâde Seyyid Mehmed Sadullah Efendi dâ'îleri tarafından vârid olan kaimenin hulâsasıdır.

Fî 7 R.A (Rebî‘ü'l-ewel) sene 206

Efendi-i mûmâ ileyh Der-aliyye'ye azimet içün esnâ-i râhda Adana'ya vusûlünde Adana eyâletine dâhil cebelde kâ’in Melemencioğlu Ahmed nâm şaki Adana ve Tarsus kurâ ve etrâfına îsâl-ı hasâret ve fukarâ-yı ra‘iyyetin mezrû‘ât ve mahsûl ve hayvânâtların nehb ü gâret ve ebnâ-i sebile ve Kayseriyye tarafından gelen kârbâna itâle-i dest-i tasaddîye cür'et eylediğine binâ’en hakîkat-i keyfiyeti Der-aliyye'ye tahrir ve iş‘âr eylemesini bi'l-cümle aceze-i re‘âyâ efendi-i mûmâ ileyhin Adana'da müsâfir olduğu mahalle gelüb niyâz etmiş oldukları ve fi-nefsi'l-emr şakî-i mezbûr bagî ü şekâvetde nâdirü'l-asr olub mürûr (ü) ubûr eden yolculara cebr ü ta‘addî eylediğinden efendi-i mûmâ ileyh dahi yol bulamayub vâfır müddet Adana'da beyhûde meks ü ikâmet etmiş olduğu ve mezbûrun şerr ü mazarratından Adana ve Tarsus fukarâsı perişân ve târik-i evtân olduklarına binâ’en mezbûrun tertîb-i cezâsıyla bi'l- cümle ebnâ-i sebil ve husûsuyla hüccâc-ı Müslimînin te'mîn ve fukarâ-yı ra'iyyetin idâme ve tatminleri esbâbının istihsâline ikdâm olunmak lâzimeden idüğü ve bu husûsu tahrîr ve iş‘âr eylemeleri efendi-i mûmâ ileyhin vazifesinden hâriç olduğu her ne kadar zâhir ve bedîdâr ise dahi ancak fukarâ-yı ra‘iyyetin istirhâm ve istid'âlarına mebnî olduğu beyânıyla şakî-i mezbûrun icrâ-yı te’dîbi bâ-emr-i âlî Adana mütesellimi Mehmed Ağa'ya havâle olunur ise mûmâ ileyh erbâb-ı gayret ve sadâkatden olduğuna binâ’en tenfiz-i irâde-i şâhâneye ikdâm edeceği efendi-i mûmâ ileyh bir kıt‘a kâ’imesinde tahrîr .

Merkum hakkında mukaddem emr verilmiş midir, Dîvân-t hümâyûndan sorulması?.

Sıra no : 26

Belge no : C. Zabtiye 670- C

Tarih : 13 Rebî‘ü'l-ewel 1206 / 10 Kasım 1791

Konu : Menemencioğlu Ahmed Bey’in yakalanması ve idam edilmesi işinin Çaparzâde Süleyman Bey’e verilmesi hakk.

Bu defa Adana havâlisinden hitâm-ı me’mûriyyetiyle avdet eden Silâhşor Süleyman Ağa’nın takriridir.

Fî 13 R.A. (Rebî‘ü'l-ewel) sene 206

Melemenci aşireti beyi olan Melemencioğlu nâm şakinin bagî ü tuğyânı bu esnâda kemâle erüb te’dibi icrâsına ibtidâr ile bi'l-cümle fukarâyı dest-i tasallutundan âzâd etmek lâzimeden olduğu vâzıh ve aşikâr olmağla merkumun icrâ-yı te’dîbine irâde-i seniyye muta‘allık olduğu sûretde merkum eyyâm-ı sayfda Niğde civânnda kâ’in Uçkapulu sahrâsına yaylaka ve eyyâm-ı şitâda Adana havâlisinde Tarsus kurbunda vâkı‘ kışlaka çıkmak âdetinden olduğuna binâ’en merkumun bu eyyâm-ı hârrede yaylak-ı mezkûrda sâkin olduğu hâlde i'dâm ve izâlesine Çaparzâde Süleyman Bey bendeleri hem-civâr olmak hasebiyle muvaffak olacağı ve hengâm-ı şitâda irâde buyurulur ise kışlak-ı mezkûrda sâkin iken Adana vâlisi İbrahim Paşa hazretleriyle Tarsus mütesellimi Toroğlu Mustafa Ağa bi'l-ittifak icrâ-yı te’dîbine ikdâm ile ele getürecekleri zâhir olan hâlâtdan olmağla eğer merkümun bagî ü şekâvetine mücâzâten şimdilerde te’dîbi irâde buyurulur ise mûmâ ileyh Çaparzâde'ye bâ- emr-i âlî te'kîd buyurulmak ve âheri kanşdınlmamak ve eğer şimdilerde te'hîr ile hengâm-ı şitâya taTîk olunur ise ol vakt müşârün ve mûmâ ileyhümâya havâle olunmak enseb ve savâb olduğu muhât-ı ilm-i âlî buyuruldukda bu bâbda ve her hâlde emr ü irâde efendilerimizindir.

Sıra no : 27

Belge no : C. Zabtiye 670- D

Tarih : (1206/ 1791) ?

Konu : Menemencioğlu aşireti boybeyi Ali Bey’in Tarsus Mukâta'ası köylerine verdiği zararın önlenmesi hakk.

Tarsus tarafından gelen Çukadâr Hasan kullarının takriridir:

Menemenci aşireti boybeyisi olub Adana civânnda vâkı‘ Çakıd nâm mahallde sâkin Menemencioğlu Ali Bey[67] nâm şekâvet-pîşe kendü hâlinde olmayub aşîret-i mezbûr eşkiyâsından söz sâhibi Hacı Ömer ve Körünoğlu nâm bâgîleri 300 nefer mikdân aşîret-i mezbûr eşkiyâsıyla ber vech-i mâlikâne uhde-i çâkeride olan Tarsus mukâta‘ası kurâlarına taslît birle re‘âyâ fukarasının mezrû‘âtlarını hayvânâta eki ve pây-mâl ve bunun emsâli envâ‘ mezâlime ve hasârâta ictisârlan âşikâr olmakdan nâşî ahâlî-i kurâ eşkiyâ-yı merkûmeyi bu efâl-i şenî‘adan men‘ dâ'iyyesiyle tazallüm ve istirhâm eylediklerinde me’lûf oldukları şekavetlerin müzdâd ile 100 bâb hâneli bir karye ihrâk-ı bi'n-nâr eyleyüb bi'l-cümle emvâl ü eşyâlan gâret ve ahâli-i karyeden iki nefer kimesneyi bilâ-cürm katlen i'dâm ve her ne ki nehb ü gasb eylemişler ise merkümân-ı mezbûr Ali Bey ile beynlerinde iktisâm eylediklerinden başka Akköprü nâm mahallde ikâmet ve mürûr ü ubûr eden ebnâ-i sebil ve ulaklara taslît eylediklerine binâ’en Devilik nâm mahall menzilini sedd ü bende bâdî ve mürûr ü ubûr edenlerden bâc talebiyle rencideden hâli olmadıkları ecilden vâfir eyyâm ol havâlîden mürûr ü ubûr munkati' olduğu[68]

Sıra no : 28

Belge no : C. Zabtiye 670- E

Tarih : (1206/ 1791)?

Konu : Menemencioğlu Ahmed ve Karcı Mehmed vs.’nin Adana’yı basarak nakibüleşraf kaymakamını ve 150 kişiden fazla halkı öldürdüklerini iddia eden Adana halkından bir kimsenin takriri.

Adana ahâlisinden bir kimesnenin takriridir:

Adana muzâfâtından Karaisâlu kazâsında sâkin Menemencioğlu demekle ma‘rûf Es- Seyyid Ahmed nâm kimesne ötedenberü katl-i nüfûs ve hetk-i a‘râz ve gasb-ı emvâl-i ibâd âdet-i müstemirresi olub sâkin olduğu kazâ-i mezkûrede vâki' evkaf ve zâviye ve ze‘âmet ve timâr ve mukâta‘ât her ne ki var ise ashâb ve mutasarrıflarına zabt etdirmeyüb tarafından zabt ve ta‘şîr ve eki ü bel' ve bu esnâlarda dahi Adana firarilerinden olub şekavet ile meşhûr ve kerrâtla hakklarında emr-i âlî sudûr eden Karcı Mehmed ve refiki Külâhçı Hacı Mustafa ve Lazoğlu ve Çayıroğlu nâm kimesneleri yanma celb ve ittifâkan medîne-i Adana vâlisi gelmezden mukaddem Adana'ya duhûl ve Adana'da kâ’immakâm-ı nakîbü'l-eşrâf olan Es- Seyyid Hasan Efendi'yi ve Çopuroğlu'nu ve yüz elli neferden mütecâviz ehl-i ırzân kimesneleri bi-gayn hakkın kati ve emvâl ü eşyâların gasb ve Adana müftisi İmamzâde Mehmed Efendi'nin üzerine dahi hücûm ve tahlîs-i cân birle firâr ve kırk elli keselik kütüb-i nefise ve emvâl ü eşyâ ve hubûbât ve penbe ve hayvânâtın nehb ü gâret ve Tarsus mukâta‘ası üzerine dahi kezâlik hücûm ve katl-i nüfûs ve beş yüz kese mikdârı emvâl ü eşyâ ve hubûbât ve hayvânâtların gasb ü gâret ve bununla dahi kani' olmayub Tarsus tarafından sevk ve idâre olunan Tekfur yaylağı menzilhânesin dahi basub mevcûd olan bârgîr ve eşyâların ahz ve dâ'imâ sürücülerin ahz ü girift ve bârgîrlerin zabt ve bu veçhile menzil-i mezkûr mu'attal ve tarîk-i câdde mesdûd olmasına illet-i müstakille olduğundan başka Payas tarafında zuhûr eden Küçük Ali oğlu'na dahi mu‘în ve zahir olmalanyla merkûmûnun keyfiyet-i hâlleri vech-i meşrûh üzere olduğu meşhûr ü mütevâtir olmağla hasbeten li'l-llâhi ta'âlâ ifâdeye ictisâr olundu. Emr ü fermân hazret-i men lehü'l-emrindir.

Sıra no : 29

Belge no : C. Zabtiye 670-B

Tarih : 12 Ramazan 1206 / 4 Mayıs 1792

Konu : Tarsus sakinlerinden Karcı Mehmed ile Menemenci aşireti boybeyi Ahmed Bey ve Toroğlu Ahmed Bey’in Tarsus üzerindeki zarar ve ziyanlarının önlenmesi hakk.

Sahh.

Adana vâlisine ve Tarsus kadısına ve Tarsus mütesellimine hüküm ki:

Tarsus sükkânından Karcı Mehmed nâm şekâvet-pîşe Adana ile Tarsus beyninde sâkin Melemenci aşireti boy beyisi Ahmed ile ittihâd ve Toroğlu Ahmed demekle arif şekâvet-kân dahi tahrik birle asâkir-i vâfıre cem‘ ve mukâta‘ât-ı cesîmeden olan Tarsus üzerine iki defa hücûm ve kırk elli nefer adam kati ve beş yüz keselik emval ü eşyâ ve hayvânât ve zehâyir-i fukarâ gâret olduğundan ve mezbûrların bu güne[69] hilâf-ı marzî harekâta ibtidârlan mukâta‘a-yı merküme ahâlilerinin perâkende ve perişân olmalarına bâ‘is ü bâdî olduğundan ve kazâ-i merküme ve kurâ ahâlilerine vâki' olan zulm ü ta‘addîlerinin nihâyeti olmadığından bahisle rahmen li'l-fukarâ ve siyâneten li'l-mîri gasb ü gâret olunan emvâl-i fukarâ tahsil ve ihkâk-ı hakk ve mezâlim? ve ta‘addîleri men' ü def olunmak bâbında sen ki Adana kâdîsı ve Tarsus mütesellimi mûmâ ileyhümâsız size hitâben emr-i şerif ısdân hassa silahşörlerinden bu cânibde ? muhallefat kabzına me’mûr Süleyman -zîde mecduhu-nun bu defa Der aliyyeme vârid olan tahrîrâtı ve Tarsus kadısının bir kıf a i‘lâmı ve ahâlisinin mahzarlarından istid'â olmağla vech-i meşrûh üzere amel ve hareket olunmak fermânım olmağın imdi sükkân-ı memleket istihsâli levâzım-ı emniyyetleri murâd-ı kirâmda mu'tâd-ı hüsrevânem olmak hasebiyle zamân-ı ma‘delet-irtisâm-ı pâdişâhânemde bir ferde ve husûsuyla mukâta‘a-i mezbûr ahâlisine zulm ü ta'addî olunduğuna bir veçhile nzâ-yı aliyyem olmadığı ve mezbûrlan def-i şürûr ve mazarratlarıyla te'mîn-i memleket ve istirâhât-ı ahâli ve ra‘iyyet matlûb ve mültezim ve ihkâk-ı hakk husûsuna ikdâm ü dikkat ehemm ü elzem idüğü siz ki vezîr-i müşâr ve sâ’ir mûmâ ileyhimsiz ma‘lûmunuz oldukda fezâhat-ı merkümeye mütecâsir olan merkümlar ma'rifetiniz ile ahz ve meclis-i şer‘a ihzâr ve iddi‘â-yı hukûk edenler ile terâfu‘-ı şer‘ ve zâhir olan fezâhatlan ve gasb ü gâret olunan emvâl-i fukarâ her ne ise ma‘rifetiniz ve ma‘rifet-i şer‘le îcâb edenlerden tahsil ve redd ve teslim ve ihkâk-ı hakk ve merkumların şerr ü mazarradannın men‘ ü defiyle ahâliniz asâyiş ve emniyyederin tahsile kemâl ikdâm ü dikkat ve iğmâz ve rehâvetden ve ibtâl-i hakkı mûcib hâlet ü hareket ve hilâf-ı şer‘ bir ferde gadr ü ta'arruz vukû'unu tecvizden mübâ'adet ve keyfiyyet sûret-i sicillâtıyla Der aliyyeme i‘lâma mübâderet olunmak bâbında.

Fî evâhiri N (Ramazan) 8 sene (1)206 târihinde emr-i şerif verildiği mukayyed fermân sultânımındır.

Fî 12 N. (Ramazan) sene. (1)206. (4 Mayıs 1792)

Adana müteselliminden olan Melemenci mîr-i aşireti Ahmed nâm şakinin hakkında Tarsus mütesellimi Torzâde Mustafa Ağa'ya hitâhen bu hilâlde verilen fermân kaydıdır derkenâr dâd.

Sıra no : 30

Belge no : C. Zabtiye 2304

Tarih : 25 Rebiü'1-ewel 1230 / 07 Mart 1815

Konu : Hakkında idam fermanı verilen Menemencioğlu’nun aşiretler arasına gizlediği 43 baş devesinin Salih Paşa tarafından buldurularak sattınldığı hakk.

Hakkında fermân-ı kaza cereyân sudûr eden Melemencioğlu nâm şakinin bundan akdemce firâren gelüb Harameyn ve sâ’ir aşiretler derûnuna ihtifa olunub hâlen Bozok ve Kayseriyye sancakları mutasarrıfı ve Yeni İl voyvodası devletlü El-Hacc Salih Paşa hazretlerinin ma‘rifet-i devletleriyle zâhire ihrâc olunan yedi katar olmak üzere cem‘an kırk üç mehar şütürânın furûht ve esmânı cânib-i mîrîye teslim olunması bâbında vezîr-i müşârün ileyhe hitâben emr-i âlî şeref efzâ-yı vürûd eylediğine mebnî ma‘rifet-i şer‘ ve vezîr-i müşârün ileyh ma‘rifetiyle sûk-ı sultanîde bey'-i men yezîd olunarak tâliblerine fürûht olmağla iktizâ eden kıymederinin mümzâ defteridir ki zikr ü beyân olunur.

Fî 25 R.A.(Rebiü'l-evvel) sene (1)230.

Hurrirehu hâzihi’d-defter bi- ma‘rifeti'ş-şer‘ ve'l-ahâli
Menemencioğulları Tarsus ve KaraisalI tarafında XVIII. yüzyılda ortaya çıkan ve XIX. yüzyılda bütün Çukurova’da etkili olan Türkmen kökenli bir a‘yân ailesidir.

“Menemencioğulları İle İlgili Arşiv Belgeleri I” isimli makalemizde İstanbul’da Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde Hatt-ı Hümâyûn Tasnifı’nde (HAT) bulunan Menemencioğulları ile ilgili 77 belgeyi yayınlamış ve bu belgelerle ilgili değerlendirme ve tespitlerde bulunmuştuk[1]. Bu makalemizde yine aynı arşivde Cevdet Dahiliye, Adliye, Darbhâne, Zabtiye, Maliye; A.MKT ve A.DVN gibi değişik 7 tasnifte yer alan Menemencioğulları ile ilgili 36 belgeyi yayınlayacak ve bunlar hakkında açıklayıcı bilgiler vermeye çalışacağız.

Belgelerin yayınlanması sırasında, her tasnif kendi içerisinde tarih sırasına göre numaralandınlarak okuyucuya sunulmuştur. İşlem görmüş belgelerde işlem sırası gözetilmeye çalışılmış ve belge üzerindeki buyuruldu ve kayıtlar italik ve kalın olarak gösterilmiştir. Belgelerin değerlendirilmesinde ise tasnife bakılmaksızın belgeler kronolojik sıraya konularak kendi içerisinde konu bütünlüğü teşkil edecek şekilde değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Belgelerden çoğu Menemencioğulları’ndan (Hacı) Habib Bey[2], (Hacı) Nabi Bey ve kardeşi Menemencioğulları Tarihi[3] isimli yazma eserin sahibi Ahmed Bey’le ilgilidir[4]. Mısırlı İbrahim Paşa’mn Adana’yı işgali dönemi (1832- 1840) ile ilgili oldukça çok belge bulunmaktadır. Bu belgelerden bir kısmı Menemencioğulları ile ilgili olmasına rağmen bu belge serisini ayn bir sayıda yayınlamak istediğimizden buraya almadık. Bir iki belge doğrudan doğruya Menemencioğulları ile ilgili olmadığı halde bölgede yaşayan aşiretlerin iskânı bakımından önemli görülerek buraya alınmıştır.

Menemencioğulları ve Çukurova’daki aşirederin durumlan ile ilgili değerlendirdiğimiz belgeler içerisinde en eski tarihlisi 19 Muharrem 1183/ 25 Mayıs 1769 tarihlidir. Bu belge Anamur taraflarından kaçarak Tarsus a'yânlarından Toroğlu’nun yanında yerleşen Karatekeli cemâati ile ilgilidir Aşiret halkı vergilerden kurtulmak için ze'âmet ve timannı bırakıp kaçtığında aşiret kavgalarının yarattığı çekişme içerisinde her zaman kapılanacak bir yer buluyorlardı. Tarsus’ta Toroğlu; Kozan’da Kozanoğlu; Payas’ta Küçükalioğlu bu şekildeki kaçak reayânın sığındıktan kapılardı. Timar ve ze'âmet sahipleri zaman zaman şikâyet dilekçeleri vererek bu kişileri tekrar eski yerlerine getirtmeye çalışmaktaydı[5].

İkinci belgemiz 17 Rebi‘ü’l-ahir 1192/ 14 Mayıs 1778 tarihli olup aynı konudaki 3 ayn belgeden birincisidir. Adana’daki görevini bitirerek İstanbul’a dönen Kapıcıbaşı İsmail Ağa’nın tahririnde Menemenci, Secrili[6] , Akçakoyunlu, Cerid, Tacirli ve Karalar aşiretleri şikâyet edilmekte ve bunların “silâhkeş süvârilikten ihrâc” edilerek vergiye bağlanmalan teklif edilmekteydi. Defterdârın görüşü de bu konar-göçer aşirederin bulunduktan mahalden “hâne ve zaman i'tibâr olunmaksızın” kaldınlarak kadılar ve zâbideri aracılığıyla eski yerlerine ve aşirederi arasına nakl ve iskân ettirilmeleri gerektiği yolundaydı[7].

Menemenci aşireti boybeylerinden Boz Osman Bey 1190 /1776 tarihinde Adana valisi bulunan Çelik Mehmed Paşa tarafından i'dam edilince Çukurova’nın ünlü halk şairi Dadaloğlu O’nun hakkında bir şiir yazmışü[8]. Boz Osman’ın ölümü üzerine Menemencioğulları Tarihi’nin yazan Ahmed Bey’in babası II. Ahmed Bey Menemenci aşireti boybeyiliğine getirilmişti (1776). Bir süre sonra KaraisalI halkı Ebulhadioğullan’nın zulmünden kurtulmak için II. Ahmed Bey’i yardıma çağırdılar. Ahmed Bey bu çağnya uyarak gelip Kevabih köyünün karşısında Eskiköy’e yerleşti. Ahmed Bey, Niğde valisinin gönderdiği askerlerin saldınsını adatınca bu işte sorumlu bulduğu Şıhlar (Şeyler) ve Berekedi köylerini cezalandırdı.O sırada Adana a‘yânı bulunan Karcı Mehmed Ağa, Ahmed Bey’in bu hareketine Eskiköy’deki yeni konağını yaktırarak cevap verdi. Bundan sonra Menemencioğulları Çiçeli köyünde konaklar yaptırarak burasını bugün Karaisah adıyla bilinen bir kasaba haline getirdiler[9].

Muhtemelen XVII. yüzyılın başındaki Celâli isyanları sırasında Adana ile Pozantı arasında bulunan Çamardı kazâsındaki köylerden beşer-onar hane halk, gördükleri zulüm ve haksızlık yüzünden yerlerini-yurtlarını terk ederek başka bölgelere yerleşmişlerdi. XVIII. yüzyılın ikinci yansına gelindiğinde bu dönem artık Rumeli ve Anadolu’da a'yânların yükseliş dönemiydi. Bozok (Yozgat) a‘yânı Çaparzâde[10] ise III. Selim’in Nizâm-ı Cedîd projesine destek sağlayarak büyük güç ve şöhret kazanmıştı[11]. Süleyman Bey’in Çukurova’ya kadar etki alanını genişletmesinde Canikli Ali Paşa ile olan mücadeleleri de etkili olmuştu[12]. Süleyman Bey, Menemencioğlu Ahmed Bey’in deyimiyle “ol vaktin derebeyi üşülünce ikinci padişah mesâbesinde” idi[13]. Bu yüzden devlet Çukurova’daki sorunların çözümünde bu güvenilir ve etkin güçten çok sık yararlanmıştı. Nitekim 1784 yalında Çaparzâde Süleyman Bey’e ve diğer ilgililere gönderilen bir hükümde bu insanların eski köylerine geri dönmelerini engellemek isteyenlere fırsat verilmemesi istenilmekteydi. Aynı belgenin devamı ise Menemencioğulları’nın Bereketli Ma‘deni re'âyâsı olmaları sebebiyle ma'dene senede 1.000 yük kurşun cevheri ve 500 yük odun taşımakla yükümlü tutuldukları halde, bu yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ile ilgilidir[14]. Bu durumu öğrenen devlet ricâli, anlaşmaya göre Menemencioğulları’nın yükümlülüklerini yerine getirmediğinde senede 30.000 guruş nezre bağlanmış olduklarını hatırlatmaktaydı[15]. Kurşun ve gümüş çıkanlan Berekedi ma‘deni 1802 yılında yine emânet yoluyla işletilmekteydi ve Menemencioğulları’nın ma'dene olan yükümlülükleri de aynı şartlarla devam etmekteydi[16]. Ma‘den re‘âyâsından başka yerlere göç edenler “on seneyi tecâvüz etmiş bile olsa” zamana i‘tibar edilmeyerek tekrar ma‘dene getirileceklerdi. Ma‘den eminliği görevine ise bu dönemde örneklerini sıkça gördüğümüz şekilde saray mensuplarından bir kişi, silahşörân-ı hâssadan Seyyid Ömer ta‘yin olunmuştu. İstanbul’dan gelen bu görevliler, çoğu zaman bölgede esas gücü elinde bulunduran aşiret reislerinin birer kuklası olmaktaydılar. Aşiret reisleriyle çatıştıklarında ise bu görevliler hakkında İstanbul’a şikâyet mahzarlan, gerekirse bizzât şikâyetçiler gönderilmekte, görevden alınmaları sağlanmaktaydı. Zaman zaman bölge kadıları bile bu organize şikâyet belâsından kendilerini kurtaramıyorlardı.

4 Kasım 1791 tarihli telhiste, Eski Mar‘aş kadısı Numan Paşazâde Seyyid Mehmed Sadullah Efendi’nin Adana’dan geçmekte iken gördüğü zulüm ve haksızlıklar dile getirilmekteydi. Bu suçlamalara inanılırsa Menemencioğlu[17] Ahmed Bey Adana ve Tarsus civarında bulunan köyleri yağmalamakta, Kayseri tarafından gelen kervanları soymakta, gelip geçen yolculardan haraç almaktadır. Hatta kadı efendi bile bu yüzden günlerce Adana’da beklemek zorunda kalmıştır. Kadı efendinin arzına dayanılarak yapılan telhiste sadece Ahmed Bey şikâyet edilmekle kalmıyor, bu işin Adana mütesellimi Mehmed Ağa’ya havale olunması da öneriliyordu[18]. Adana kadısı dururken Adana’dan geçmekte olan ma‘zûl bir kadı’nın görevi olmadığı halde bu şikâyederi aktarması ve çözüm için Adana mütesellimi Mehmed Ağa’yı önermesi, bu şikâyederin bizzat Adana mütesellimi Mehmed Ağa tarafından tezgahlandığını düşündürmektedir.

Yine aynı belge serisinde bulunan tarihsiz ve isimsiz bir belge, “Adana ahâlîsinden bir kimesnenin takriridir” diye başlamaktadır. Seride bulunan diğer belgeler gibi bunun da tarihi 1206/ 1791 yılı olmalıdır. İddiaya göre Menemencioğlu Ahmed Bey, Karcı Mehmed ve arkadaşları Adana’ya baskın düzenleyerek Nakibü’l-eşrâf kaymakamı Es-seyyid Hasan Efendi’yi ve halktan 150’den fazla adamı öldürmüşler, pek çok mal yağmalamışlardır. Tekfur (Tekir, Akçatekir) yaylağı menzilhânesi işlemez olmuş ve Adana-Ankara yolu kapanmıştır. Yine iddiaya göre adı geçen bu kişiler ayrıca Payas’ta ortaya çıkan Küçükalioğullan a‘yân ailesine de yardımdan geri durmamaktadırlar[19]. İsmini yazmaktan kaçınan ve bu şikâyeti Allah rızası için yaptığını söyleyen kişi, devleti harekete geçirebilecek en hassas noktalan ise birer birer saymıştır. Böyle olunca bu kişilerin cezalandınlması devlet için namus borcu olmaktaydı.

Menemencioğlu Ahmed Bey’in yakalanması ve i‘damı işinin Bozok (Yozgat) mütesellimi Çaparzâde Süleyman Ağa’ya havale edilmesi düşünülmekteydi. Menemenci aşireti yazın Niğde yakınlarındaki Üçkapulu yaylağına çıktıklan için te’dib işi hemen bu yaz içerisinde yapılacaksa bu işin bölgeye yakın olması bakımından Çaparzâde Süleyman Bey aracılığıyla yaptınlması uygun olacaktı. Kışa bırakılacaksa aşiret kışın Tarsus yakınlarındaki kışlaklarına indiklerinden Adana valisi İbrahim Paşa ve Tarsus mütesellimi Toroğlu Mustafa Ağa’nın işbirliğiyle yaptınlması istenmekteydi[20].

Tarsus taraflarından gelen Çukadar Hasan’ın takririnde ise Menemencioğlu Ali Bey isimli Menemencioğlu boybeyinin yaptığı eşkıyâlıktan bahsedilmektedir. Menemencioğlu Ali Bey aşiretinden 300 kadar adamı ile Tarsus mukâta‘ası köylerine de zarar vermekteydi. Halk bu durumdan şikâyet edince 100 haneli bir köyü yakmışlar ve köy halkından 2 kişiyi de öldürerek köyü yağmalamışlardı. Yakılan bu 100 haneli köyün ismini bilemediğimiz gibi yarım olan bu belgenin arşive nasıl ulaşüğını da bilemiyoruz[21]. Sanıyoruz yanlışlıkla Ahmed Bey yerine Ali Bey denilmiş belki de bu yüzden belge yanm bırakılmıştır.

1796 yılında Adana valisi Ataullah Paşa ölünce, devlete olan borcurjdan 10.000 guruşun Menemenci aşiretinin zimmetinde kaldığı görülmüştü. Aşiret bu parayı ödemek istemeyince Bozok sancağı mutasarrıfı Çaparzâde Süleyman Bey devreye sokulmuş ve bu iş için özel olarak görevlendirilen Çukadâr Mehmed Ağa 5.000 guruşu nakit almış ve 5.000 guruşuna da 91 gün vadeli poliçe (senet) almıştı[22]. Bozok mutasarrıfı Süleyman Bey’in, Çukadar Mehmed Ağa’nın 5.000 guruşu alamayıp eli boş döndüğünü bildiren arîzasından sonra, aşiretten senet alınarak bu işi çözüme kavuşturduğu anlaşılmaktadır[23]. Vergi toplanması hususunda genel görüş aşiretlerin vergi vermek istemedikleri şeklindedir. Buna rağmen devlet görevlilerinin de aşirederi soymaya çalışüğı bir gerçektir. Menemenci aşiretinin de bu 10.000 guruş vergi borçlarını ödemek istemeyişleri sebepsiz değildi. Kilârî Mustafa isimli görevli, 1207 / 1792 ve 1208/ 1793 seneleri vergileri toplanırken kanunsuz olarak 26.300 guruşlarını almıştır. Bu alacak davasında taraflardan birisi olan Hasanpaşazâdeler’den Ahmed Bey ve iki kardeşinin ortaklaşa mâlikâne olarak işlettikleri Cemâ‘athâ-yı Yörügân-ı Adana Mukâta‘ası’ ndan zimmetlerinde kalan 12.777 guruşun tahsili işi de devrin mu‘temed adamı Çaparzâde Süleyman Bey’e havâle olunmuştu[24]. Bu tür şikâyederi biraz da bölgenin iki önemli a‘yân ailesi olan Menememencioğullan ile Hasanpaşazâdeler arasındaki iktidâr mücâdelesi çerçevesinde değerlendirmek gerekecektir[25].

1214/1799 yılında Menemencioğlu II. Ahmed Bey ölmüş[26], usûl gereği kapıcıbaşılık rütbesine sahip olduğu için bütün muhallefatına devlet adına el konulmuştu. Daha sonra 7.500 guruş verilmesi şartıyla mirasının çocuklarına bırakılmasına karar verildi. Ancak mevsim aşiretin yaylağa çıkma vaktine rast geldiğinden bu işin yayla dönüşüne bırakılması için izin istenildiğinde İstanbul’un tepkisi oldukça sert olmuştu[27]. Bu 7.500 guruşun Yeniçerilerin geciken Muharrem mevâcibine yetiştirilmek üzere bir an önce İstanbul’a ulaştırılması isteniyordu[28]. Burada kullanılan “geceyi gündüze katarak ve iki konağı bir ederek” ifadeleri devletin 7.500 guruşa muhtaç olacak kadar zorda bulunduğunu gösteren acı bir örnek olarak gösterilebilir.

1814 yılında Menemencioğlu Habib Bey hakkında idam fermanı yayınlanmış ve mallan müsâdere edilmişti. Menemencioğulları müsâdereden kurtarmak için develerini daha önceden Bozok ve Kayseri taraflarında bulunan tanıdık Türkmen aşiretleri arasına göndermişlerdi[29]. Bozok ve Kayseri sancaklan mutasarnfı ve Yeniil voyvodası Salih Paşa bu develerden 43 tanesini (7 katar) buldurarak 11.600 guruş bedelle mahkeme aracılığıyla sattırmıştı[30]. Menemencilerin kaybı sadece bu develer de olmayacaktı.

Menemencioğlu Habib Bey’in isyanı, sığındığı Milvan kalesinin uzun bir kuşatmadan sonra Vali Mustafa Paşa tarafından ele geçirilmesiyle son bulmuş ve Milvan kalesi de yıktırılmıştı[31]. Kale yıktırılınca dizdar ve 17 adet mustahfız timan açıkta kalmış oluyordu. Dizdar timanna mutasarrıf olan Habib Bey’in timan elinden alındığı gibi oğullarının uhdesinde bulunan Karaisalu Cemaati Mukata'ası gelirlerinin yanm hissesine de el konulmuştu. 11 Mart 1817 tarihli yazıda Habib Bey’in Mehmed Bey ve Ahmed Bey isimli çocuklarının[32] mukâta’asına kanşılmaması timarların ise Darphâne tarafından zaptı isteniliyordu[33]. Aslında Adana Valisi Mustafa Paşa çocuklarının mukâta’a hissesinin de Darphaneye alınarak Adana valilerinin emrine verilmesini istemiş olduğu halde[34] İstanbul bu derece gaddar davranmamış, çocuklarının mağdur edilmesini doğru bulmamıştı.

1826 yılında yeniçeri ocağının kaldırılmasıyla başlayan Osmanlı- Rus, Osmanlı- Avusturya savaşları ve Mehmed Ali Paşa’nın Mısır mes’elesi Çukurova’daki devlet otoritesini iyiden iyiye sarsmıştı. Afşar aşiretiyle Kozan’da bulunan Lek, Hacılar ve Kırıntı Ekrâdı’na tâbi aşiretler yazın yaylaklara çıktıklarında Sivas ve Kayseri havalisinde bulunan halkın ekinlerine zarar vermekteydiler. Kışın Kozan’a döndüklerinde Kozan ağası olan Çadırcı Mehmed ve amcazâdesi Samuroğlu Mehmed ile ittifak ederek Bozdoğan aşireti ve diğer aşiretlerin hayvanlarını sürmekte ve ekinlerini telef etmekteydiler. Bunlar hakkında İstanbul’a yapılan şikâyedere karşılık verilen cevap “bunları tepelemek devlet için küçük bir iç ise de durum çok nazik olduğundan bu içi kendi imkânlarınızla yapmaya çalıçın” türünde idi[35].

III. Ahmed Bey, Ma‘den emininin şikâyeti üzerine 1826 yılında sürgüne gönderildi ve 6- 7 ay kadar Kütahya’da sürgünde kaldı. Bu sırada Yeniçeri ocağı kaldırılmıştı ve Kütahya’ya sürgüne gönderilen Yeniçeri subaylarının arkasından i'dâm fermanları gelerek birer ikişer i‘dâm edilmekte idiler[36]. Ahmed Bey’in bu idamlar sırasında ne kadar huzursuz olduğunu tahmin etmek güç olmasa gerektir.

Ahmed Bey’in Kütahya’ya sürgününde isnad edilen suçlar arasına Meldanık? Köyü[37] yakınında yaptırdığı metin ve müstahkem konağın inşâsında halkı ücretsiz olarak çalıştırdığı iddiâlan da eklenmişti. Kütahya’ya sürgün emri çıkınca Divan çavuşlarından Mehmed Emin Çavuş gözetiminde Kütahya’ya götürüldü. Kütahya kadısı Şükürzâde Es-seyyid Abdullah, İstanbul’a yazdığı 26 Muharrem 1242 /30 Ağustos 1826 tarihli arzında Ahmed Bey’in ferman olmaksızın bir adım bile atamayacağını bildirmekteydi[38]. Ahmed Bey, gerek İstanbul’daki adamı Osman Bey’in, gerekse kendisini koruyan Konya valisi ve diğer zevâtın şefâ'atıyla sürgünden dönünce yerine geçmiş bulunan kardeşi Hacı Nabi Bey’in durumu tehlikeye girmişti. Menemenci aşireti ileri gelenleri Hacı Nabi Bey’i şikâyet ederek değiştirilmesini istediler[39]. Bu çekişmeler sırasında Adana’ya gelen yeni vali mirmirândan Arif Paşa, Ahmed Bey’e karşı tavır aldı. Sonunda Ahmed Bey’in Karahisar-ı Sâhib’e (Afyonkarahisar) sürgün fermanı geldi.

Ahmed Bey’in 7 aydan beri Karahisar-ı Sâhib’de sürgünde bulunduğundan ailesinin perişan olduğu ve affını istirhâm eden Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından İsmail’in dilekçesi[40] üzerine Adana mütesellimi Arif Paşa ve Adana kadısına gönderilen hükümde Ahmed Bey’in azi olunarak yerine meclis üyesi Hacı Nabi Bey’in mîr-i aşiret nasb olunduğundan ve kendisinin süresiz olarak Akka’ya sürgüne gönderildiğinden söz edilerek İsmail’in isteği geri çevrilmekteydi. Ahmed Bey’in sürgün yerinin Karahisar-ı Sâhib (Afyonkarahisar) olarak değiştirildiğine dair 1261 yılı Şaban ayında (Ağustos 1845) Adana valisi Arif Paşa ve Adana kadısına Emr-i âlî gönderilmişti[41]. Bu değişikliklerin gerçekleşmesinde kimlerin etkili olduğu Ahmed Bey tarafından anılarında uzun uzun anlatılmaktadır[42].

Menemenci aşireti boybeyi bulunan Hacı Nabi Bey aşireti halkından normal toplaması gereken vergiler dışında 57.000 guruş almış ve mahkemede, bu parayı resmî işler için kullandığını iddiâ etmişti. Mahkeme, harcamalarından 3.000 guruşu onaylamış, 54.100 guruşun ödenmesi gerektiğine karar vermişti[43]. Evinde mahbus tutulmakta olan Hacı Nabi Bey daha sonra bu parayı da ödemişse de durum Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye’ye intikâl etmişti. Ahmed Bey’in görevden alınarak 4 ay süreyle eyâlet içerisinde uygun bir yere sürgün edilmesi için karar çıkmıştı[44]. Menemenci aşireti boybeyi Ahmed Bey bu borcu kabullenmiş ve Adana Valisi Süleyman Paşa zamanında bu borcun 6 taksit halinde alınması kararlaştırılmıştı[45]. 19 Eylül 1843 tarihli yazıda ise Berekedi Ma‘den emini İsmail Bey’in Menemenci aşireti zimmetinde kalmış olan toplam 54.130 guruşun henüz tahsil edilemediği bildirilmektedir[46].

Hacı Nabi Bey’in yerine, Adana Meclisi üyesi bulunan ağabeyi III. Ahmed Bey, boybeyi olarak atanmış, ancak Hacı Nabi Bey’in eyâlet içerisinde bir yere değil Akka Kalesi’ne “bilâ- müddet” sürgününe karar verilmişti[47]. Oysa 5 Muharrem 1263 / 24 Aralık 1846 tarihli yazıda Hacı Nabi Bcy’in 6 ay süreyle Kıbrıs adasında Lefkoşa’ya sürgün edilmesi için Meclis-i Valâ-yı Ahkâm-ı Adliye’den gelen mazbata üzerine divandan Emr-i âlî yayınlandığı bildirilmektedir[48]. Adana Valisi Vezir Hasan Hakkı Paşa’ya[49] ve Lefkoşa nâibine gönderilen 5 Muharrem 1263 tarihli (aynı tarih) bir başka yazıdan anlaşıldığına göre Hacı Nabi Bey sürgüne gönderilmeden önce konağında tevkif edilmiş, önce üzerinde bulunan devlet alacağı tahsil edilmiş daha sonra da Lefkoşa’ya sürgün emri çıkarılmıştır[50].

1848 yılında Adana’da bulunan aşiretlerin iskânı ve diğer bazı hususlarda Adana Mal Müdürü’nün layihasına karşılık Adana valisi gönderdiği yazıda, henüz Adana’ya varmadığını, Adana’ya vardığında durumla ilgilenileneceğini belirtmektedir[51].

1848 yılında Maraş eyaletinde Kozan dağlan dahilinde bulunan altın, gümüş ve kurşun ma'dcnlerinin idaresi Kayseri sancağına bağlanmış ve Ma‘den müdürlüğüne Farsak aşireti boybeyi bulunan Yusuf Bey tayin edilmişti[52].

18 Safer 1268 (11 Aralık 1851) tarihli emirnâme-i sâmîde, Niğde sancağında bulunan ünlü Üç Kapulu Yaylağı’nın yılda 2750 guruş tutan yaylak ve kışlak vergilerinin Mcnemencioğullan aşiretinden bu yaylağa çıkan kişilerden de alınması ve mültezim Ahmed Bey’e haksızlık yapılmaması istenilmekteydi. Ahmed Bey’in sarrafı Yorgi de, kefaletten doğan ve 5500 guruşa ulaşan alacağını ancak bu vergi Ahmed Bey’e ödenirse alabileceğinden bu ma‘rûzu yazmak zorunda kalmıştı[53]. Belge sarrafların XIX. yüzyılda devlet adamları ve devlet işleriyle nasıl bütünleştiklerini göstermesi bakımından ilginçtir.

1865 yalında Derviş Paşa komutasındaki Fırka-i Islâhiyye Çukurova’ya geldiği zaman[54] Menemenci aşiretinin son boybeyi bulunan III. Ahmed Bey’in bölgedeki nüfuzundan çekinerek İstanbul’a sürgün edilmesini uygun bulmuştu. Ahmed Cevdet Paşa’ya göre Ahmed Bey, iki defa çağrılmasına rağmen Fırka-i Islâhiyye’ye gelerek bağlılık beyan etmemişti[55]. Adana’ya çağırılan Ahmed Bey’in bir daha KaraisalI’ya dönmesine izin verilmemiş, Mersin’den gemiye bindirilerek İstanbul’a gönderilmişti[56]. İstanbul’da kendisine ayda 5.000 guruş maaş bağlanan Ahmed Bey, Beyoğlu semtinde bir konak almış ve anılarını oğlu Mehmed Tevfik Bey’e bu konakta yazdırmıştı. Ahmed Bey 1873 yılında İstanbul’da öldü[57].

Bugün Menemencioğulları soyundan pek çok aile değişik soyadları taşımakta ve bunlardan Numan Menemencioğlu, Muvaffak Menemencioğlu gibi önemli devlet görevlerine yükselen kişiler bulunmaktadır.

CEVDET DAHİLİYE

Sıra no : 1
Belge no : C. Dahiliye 5579
Tarih : 19 Muharrem 1183/ 25 Mayıs 1769
Konu : Anamur’da ze‘âmet re‘âyâsının Tarsus sancağında Toroğlu’nun yanına kaçmaları hakk.

Devletlü inâyedü merhamedü sultânım hazretleri sağ olsun.

İç-il sancağında Anamur nâhiyesinde Sınur-ı Bozyazı nâm karye ve gayriden elli bin iki yüz seksen akça mutasarrıf olduğum ze‘âmetim mülhakatından yine nâhiye-i mezbûra tâbi‘ Karatekeli cemâ‘atinin defterde mukayyed ra‘iyyet ve ra’iyyeti oğlanlarından elli dört nefer re'âyâ kadîmi cemâ‘aderinden kalkub varub civânnda vâkı‘ Tarsus sancağında vâkı‘ Toroğlu’nun yanında sâkin ve mütemekkin olmalarıyla kadîmi cemâ‘aderine nakl ü iskân etdirilmek murâd eyledüğümde hilâf-ı kânûn ta'allül ve muhâlefet üzere olmalarıyla mercûdur ki kadîmi cemâ’aderi derûnuna nakl ü iskân etdirilmek bâbında bâkî fermân devletlü inâyetlü sultânım hazretlerinindir.

Bende: Ahmed Sa'id, sipâhî

Bende: Feyzullah Çavuş

Bende: Mutasarrıf Hayrullah

Kânûnu budur ki

Sahihdir

Ze’âmet mülhakâtından olan cemâ‘atin defterde mukayyed ra‘iyyet ve ra’iyyeti oğlanlarından iken kalkub âher kasaba veyâhud karyede sâkin olan re'âyâ hâlen oturdukları yerlerde avânz hânesine kayd olunmayub ve sâkin olalı on sene geçmiş değil ise sübaşılan ma’rifetiyle kaldınlub kadîmi cemâ‘atleri derûnuna nakl ü iskân etdirilmek içün kânûn üzere şürûtuyla bu makûlelere emr-i şerif yazılagelmişdir.

Fermân devledü sultânım hazretlerinindir.
Kânûn üzere şerh? buyuruldu.

19 M (Muharrem) sene (1)183. (25 Mayıs 1769)

Sıra no : 2
Belge no : C. Dahiliye 16909- B

Tarih :25 Rebî'ü'l-âhir 1192 / 13 Mayıs 1778

Konu :Melemenci, Secrili, Akçakoyunlu, Şambayadı, Cerid, Tacirlü ve Karalar aşiretlerinin çevreye verdikleri zarar ve silahkeş süvarilikten ihraç edilmeleri hakk.

Defterdâr efendi kullarının takriridir.

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından me’mûriyyet ile Adana'ya gidüb avdet eden İsmail Ağa kullarının getürdüğü evrâkın hulâsasında bundan akdem Adana nizâmına me’mûr olan vezîr-i mükerrem sa‘âdedü Abdi Paşa hazrederinin hasbe'l-iktizâ celb eylediği eşhâs-ı muhtelifenin tecemmü' ve kesretinden nâşî medîne-i mezbûre civânnda vâki’ fı'l-asl sirkat ve kat‘-ı tarîk ile me’lûf olan Melemenci ve Secrili[58] ve Akça Koyunlu ve Şam Bayadı cemâ'âderiyle Cerid ve Tacirli ve Karalar aşîrederi Yüregir ovasına nehrin karşusunda kırk elli aded karyeyi bi'l-külliye harâb ve nehb ü gâret eyledikleri hayvanât ve eşyâ-i sâ’ireyi Mar‘aş ve Antakiyye havâlisinde alenen fürûht etmeleriyle emvâl-i mağsûbe-i mezkûrenin bulunduğu mahallerden ba‘de's-sübût istirdâd ve ba'd-ez-în zikr olunan cemâ'at ve aşiretlerin resm-i ra'iyyete kayd ve te’dîb ve iskân olunmalariçün vezîr-i müşârün ileyhin ta‘yîn olunması vücûh-ı ahâlinin niyâz ve madûbu idüğünü Adana kâdîsı i‘lâmında tahrir ve inhâ eder. Derkenâra havâle olundukda sâlifu’z-zikr Ağca Koyunlu ve Şam Bayadı cemâ‘aderi sa‘âdedü dârü's-sa‘âdeti'ş-şerîfe ağası hazrederinin nezârederinde olan evkâfdan Üsküdar'da vâki' merhûme Atik Vâlide Sultân Evkafı olan Yeni İl hâssına tâbi' cemâ'âtden olduğu Harameyn Muhâsebesi'nden ve mârrü'z-zikr Tâcirlü cemâ'ati fı'l-asl Rakka mülhakatından iken bundan akdem kırkbeş ta’rîhinde ifrâz ve bin guruş mal ile İfrâz-ı Zu'l-kadriyye Mukâta'ası’na zamm olunub ve Melemenci cemâ'ati dahi Yörügân-ı Adana ve Tarsus Mukâta'ası mülhakatından idüğü ve Yörügân-ı Anadolu ve sâ’ir Ekrâd ve Türkmen cemâ'aderi re'âyâlan konar ve göçer göçebe tâ’ifesinden olub bir mahallde avânz hânesine kayd olunur makûleden olmamalarıyla bu misillü mahall-i âhere müteferrik ve perişân olan re'âyâsı bulundukları mahallden hâne ve zamân i'tibâr olunmaksızın ma‘rifet-i şer' ve zâbiti ma'rifetiyle kaldınlub makarr-ı kadîmlerine ve asıl cemâ'at ve aşîrederi derûnuna nakl ve iskân etdirilmek şürûtundan idüğü Başmuhâsebe'den derkenâr olunmuşdur. Ma‘lûm-ı devlederi buyuruldukda inhâ ü istid'âlan husûsunda her ne veçhile emr ü fermân-ı âlîleri buyurulur ise emr ü fermân devledü sa'âdedü sultânım hazrederinindir.

Sahh.

İzzedü defterdâr efendi

Zikr olunan Melemenci ve Cerid ve Tacirlü ve Karalar cemâ'aderi ahâlilerinin keyfiyet-i şekavet ü mefsedetleri cümlenin ma'lûmu olan hâlâtdan olmağla i‘lâm ü inhâ olunduğu üzere cemâ‘at-i merküme ahâlileri silâhkeş süvârilikden ihrâc ve münâsib mahallere iskân ve zimmederinde bekâyâ kalan rüsûm-ı ra'iyyct ve emvâl-i mağsûbe tahsil ve istirdâd birle fîmâ ba‘d şekavet ve mefsedederi mündefî1 olacak vech-i vecîh-i hüsn ile taht-ı zâbıta-i nizâma rabt eylemek üzere husûs-ı merküma vezîr-i müşârün ileyhin me’mûriyyetini hâvi dîvân-ı hümâyûndan mübâşir emr-i âlî sudûrunu telhis eyleyesin deyu buyuruldu.

25 R. (Rebî'ü'l-âhir) sene (11 )92 (13 Mayıs 1778)

Telhis

Sıra no : 3

Belge no : C. Dahiliye 16909- C

Tarih : 25 Rebî‘ü'l-âhir 1192 / 22 Mayıs 1778

Konu : Melemenci, Secrili, Cerid, Tacirlü ve Karalar aşiretlerinin silahkeş süvarilikten ihraç edilmeleri hakk.

Arz-ı bendeleridir ki:

Sâdır olan fermân-ı âlîleri mûcebince işbu takrîr-i çâkerîde muharrer Melemenci ve Cerid ve Tacirlü ve Karalar cemâatleri ahâlilerinin keyfiyet-i şekavet ve mefsedetleri cümlenin ma‘lûmu olan hâlâtdan olmağla i‘lâm ve inhâ olunduğu üzere cemâ'ât-ı merkûme ahâlilerini silâhkeş süvârilikden ihrâc ve münâsib mahallere iskân ve zimmetlerinde bekâvâ kalan rüsûm-ı ra‘iyyet ve emvâl-i mağsûbe tahsil ve istirdâd birle fimâ ba‘d şekavet ve mefsedetleri mündefı1 olacak vech-i vecîh-i hüsn ile taht-ı zâbıta-i nizâma rabt eylemek üzere husûs-ı merkuma vezîr-i müşârün ileyhin me’mûriyyetini hâvî dîvân-ı hümâyûndan iktizâsına göre emr-i şerif tahriri bâbında fermân devletlü sa'âdetlü sultânım hazretlerinindir.

(İmza)
Sahh

Telhis mûcebince dîvân-ı hümâyûndan iktizâsına göre emr-i âli tahrîr ve baş muhâsebeye Um ü haberi i‘tâ olunmak buyuruldu.

25 R. (Rebt‘ü'l-âhir) sene (11)92

Sıra no : 4

Belge no : C. Dahiliye 16909-A

Tarih : 17 Rebî‘ü'l-âhir 1192/ 18 Ekim 1796

Konu : Adana valisi Abdi Paşa’nın silâhkeş süvari olarak yararlandığı Melemenci, Secrili, Akçakoyunlu ve Şambayadı aşiretlerinin silâhkeş süvarilikten çıkarılması ve resm-i raiyyete idhal edilmesi hakk.

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından me’mûren Adana'ya gidüb avdet eden İsmail Ağa kullarının getürdiği tahrirâtdan bir mâddenin hulâsasıdır.

Fî 22 CA (Cemâziye'1-ewel) sene 1192 ve 20 Z- (Zi'l-hicce) sene 1192

Mukaddemâ Adana nizâmına me’mûr olan vezîr-i mükerrem Abdi Paşa hazretlerinin hasbe'l-iktizâ celb eylediği eşhâs-ı muhtelifenin ta‘addîleri Adana kurâlarından on aded karyeyi yekpâre harâb ve sükkândan hâli etmekle Adana civânnda vâkı‘ Melemenci ve Secrili ve Akça Koyunlu aşîrederi ve Mahmud Bey üzerinde olan Şam Bayatı ve sâ’ir mezkûrii'l- esâmî evbâş-ı bed-ma‘âşlar fırsatı ganimet add edüb sâ’ir karyeleri harâb ve mecmû' emvâl ve hayvanların yekpâre gasb ve cânib-i şehirde olan kapulan küşâd ve hayvanların yağma ve alenen furûht ve işbu sâl-i meymenet-iştimâlde ol havâlîde zirâ'at ü harâsetin imkânı kalmayub bunlardan mâ'adâ ez kadîm sirkat ve kat‘-ı tarik ile me’lûf olan Cerid ve Tacirli ve Karalar aşiretleri dahi Yüregir ovasında nehrin karşusunda kırk elli pâre karyeyi yekpâre harâb ve umrândan hâlî ve nehb ü gâret eyledikleri hayvanât ve eşyâ-yı sâ’ireyi Mar‘aş ve Antâkiyye havâlîlerinde alenen furûht ve zirâ’at hâletleri bertaraf ve kaht ü galâ müstevli olmağla ahâlî-i Adana bi-tav‘ihim müşârün ileyh ma’iyyetine terfikan aşâyir-i mezkûrenin silâhkeş süvârilikden ihrâc ve mahall-i münâsibde iskân ve resm-i ra‘iyyete kayd olunmaları kâffe-i ibâdu'l-llâhın emn ü âsâyişlerini mûcib olmağla emvâl-i mağsûbe-i mezkûre bulunduğu mahallden istirdâd ve ber vech-i muharrer aşâyir-i sâlifü'l-beyân te’dîb ve iskân olunmaları içün müşârün ileyhin ta‘yîn olunması cümlenin niyâz ve matlûbu idüğin müvellâ ve kâdî-i mûmâ ileyhümâ birer kıt‘a ilâmlarında tahrir ederler.

Salah.

İzzetlü Defterdar Efendi, iktizâsını takririniz ile i‘lâm eyleyesiz deyu buyuruldu.

17 R. (Rebî‘ü'l-âhir) sene (11)92

İskân şod ve Haymanegân?

Yörügân-ı Anadolu ve sâîr Ekrâd ve Türkmen cemâ‘atleri re‘âyâlan konar ve göçer göçebe tâ’ifesinden olub bir mahallde avânz-hânesine kayd olunur makûleden olmamalarıyla bu misillü mahall-i âhere müteferrik veperîşân olan re‘âyâsı, bulundukları mahallden hâne ve zamân i‘tibâr olunmaksızın ma‘rifet-i şer‘ ve zabiti ma'nfetıyle kaldmlub makarr-ı kadîmlerine ve asıl cemâ‘at ve aşiretleri derûnuna nakl ve iskân etdirilmek şürûtundandır Fermân devletlü inâyetlü sultânım hazretlerinindir

Fî 20 Z (Zil-hicce) sene 1192

(imza))

Cemâ‘at-ı merküme kankı mukâta‘ât tevabi ‘indendir ve kimlerin uhdelerindedir. Mâliyeden ve Baş Muhasebe ve Harameyn Muhâsebesi’nden ale'l-infirâd derkenân

Ağca Koyunlu ve Şam Bayadı cemâ‘atleri sa'âdetlü Dârü's-sa‘âdeti's-selâm Ağası -dâme uluvvuhu- nezâretinde olan evkâfdan Üsküdar'da vâki' merhûme Atik Vâlide Sultân Evkâfı’ndan olan Yeni İl hâsslarına tâbi‘ olan cemâ'atdan olduğu Harameyn Muhâsebesi'nde mukayyeddir. Fermân devletlü sultânım hazrederinindir.

Fî 8 R. (Rebî‘ü'l-âhir) sene 1192

(imzâ)

Mukâta‘a-i tfrâz-ı Zu'l-kadriyye ve Mukâta‘a-i Adana. Mart sene 1190. Der uhde-i Ali Ağa ber vech-i maktû‘ berât dâd.

Fî 5 C. (Cemâziye'l-âhir) sene 1190

Fi 5 C. (Cernaziyel-ahir) sene 1190

Gayn ez ifrâzât. Guruş-------------------------------- 13.385,5
Mal-1 cerna'at-ı Tacirlü an sene 1145---------------+ 1.000

Mâl-ı perâkende-i livâ-i Aydın ve Saruhan. îfrâz ve irsâliyye kayd şod.

An sene 1190------------------------------------------- 666,5
----------------------------------------------------------- 13.718,5

Mukâta‘a-i cemâ‘athâ-i Yörügân-ı Anadolu, der livâ-ί Adana ve Tarsus ve Sis ve Amid ve Urfa Mardin

Fî sene guruş----------------------------------------------- 9.844,5

Be-nâm Abdullah Bekir ve Ali Bey veled-i müteveffa Karshzâde Haşan Paşa ber vech-i mâlikâne. Berât-dâd.

Fî 5 Z.A. (Zi'l-ka'de) sene 1188.

Mu‘accele guruş------------------------------------------------------------ 9.000

Cemâ‘at-ı Melemenci an sâdât, der livâ-i Adana tâbi‘-i Mukâta‘a-i Yörügân-ı Adana.

Fî sene------------------------ 1500
Kalemiyye------------------- 150
---------------------------------1650
Hülâsada tahrîr olunan cemâ‘atden Tâcir(lü) cemâ'ati bin guruş mal ile İfrâz-ı Zu'l- kadriyye Mukâta‘ası'na zamm olunduğu ve Melemenci cemâ‘atı dahi Yörügân-ı Adana ve Tarsus Mukâta‘ası mülhakatından olmak üzere mâlikâne defterlerinde bu veçhile mukayyedlerdir. Fermân devletlü inâyedü sultânım hazretlerinindir.

Fî gurre-i Z. (Zi'l-hicce) sene (1)192

(imzâ)

Tâcirlü cemâ‘ati Rakka'dan ifrâz ve bin guruş mal ile kırk beş ta’rîhinde İfrâz-ı Zu'l- kadriyye Mukâta‘ası'na zamm ve Melemenci cemâ‘aü dahi Yörügân-ı Adana ve Tarsus Mukâta‘ası mülhakatından idüğü mâlikâne derkenân mûcebince Baş Muhâsebe'de dahi mukayyeddir. Fermân devletlü inâyetlü sultânım hazrederinindir.

Fî 13 Z. (Zi'l-hicce) sene 1192

(imzâ)

Sıra no :5

Belge no : C. Dahiliye 17063- B

Tarih : 25 Receb 1211/24 Ocak 1797

Konu : Adana’da Hasanpaşazâdeler ve Menemencioğulları zimmetlerinde kalan devlet alacağının tahsili konusunda Bozok mutasarrıfı Çaparzâde Süleyman Bey’in arîzası.

Hüve

Devletlü inâyedü atûfctlü re’fetlü vüfûrü'l-kerem efendim sultanım hazretleri

Lâzıme-i zimmet-i bendegâne ve râtibe-i uhde-i çâkerânem olan istidâme-i eyyâm-ı ömr ü devlet ve ikbâl ü iclâlleri du‘âvâtı te’diye ve tatmîm kılındığı zeylinde ma‘rûz-ı bende-i kadîmleridir ki:

Adanalı Hasan Paşazâde Ahmed Bey ve karındaşları Mustafa Bey ve Mehmed Bey'in ber vech-i mâlikâne iştirâken uhdelerinde olan cemâ‘athâ-yı Yörügân-ı Adana ve Tarsus Mukâta‘ası re‘âyâlarımn zimmetlerinde bâkî kalan ma‘lûmü'l-mikdâr mâl-ı bakâyâlarının ve Adana vâlîsi esbak Ata’ullah Paşa'nın cânib-i mîrîden zabt olunan zimemâtından Melemenci aşîrederi zimmederinde olan on bin guruşun tahsili bâbında taraf-ı bendelerine ve Adana kâdîsına hitâben sâdır olan evâmir-i şerife sadr-ı a‘zam ve bedr-i efham devletlü inâyedü merhamedü veliyyü'n-ni‘am efendimiz hazrederinin çukadârlarından izzedü Mehmed Ağa mübâşeretiyle şeref-rîz-i vürûdunda yanma mukaddim adamım kullan terfik ve Adana'ya irsâl olunub, Melemenci aşiretinden madûb buyurulan on bin guruşun beş bin guruşu hâh (ü) nâ-hâh tahsil ve mübâşir-i mûmâ ileyhe teslim ve Der-aliyye'ye ba‘s ü tesyîr olunduğundan gayri Yörügân-ı mezkûrenin bakâyâsı dahi (mîr)mîrân-ı merkümûndan matlûb eylediklerinde hadâset-i sinnleri takribiyle bakâ(yâ)-yı mezkûre cevâbını dahi etmeyüb mübâşir-i mûmâ ileyh tehî avdet etmeleriyle hâl ü keyfiyyederi ne veçhile olduğu mübâşir-i mûmâ ileyh kullarının takririnden ma‘lûm-ı inâyetleri buyurulmak iltimâsı arîza-i bendegânem terkimine ibddâr kılınmışdır. İn şâ’e Allâhu ta‘âlâ reside ve manzûr-ı ayn-ı inâyederi buyuruldukda ol bâbda lutf ü kerem devledü inâyedü atûfetlü re’fedü vüfûrü'l- kerem efendim sultânım hazrederinindir.

Fi 25 B. (Receb) sene 1211

(Mühür : El-müste‘âni'l-llâhi himmet Süleymân)

Izzetlü Defterdar Efendi, meblağ-ı mezbûru ahz ve mahalline teslim ve iktizâsını ifâde eylemeniz fermân buyuruldu.

Sıra no : 6

Belge no : C. Dahiliye 17063- C

Tarih : 13 Şa‘bân 1211/ 10 Şubat 1797

Konu : a. Adana valisi Ata’ullah Paşa'nın zimmetinden Menemenci aşiretine geçmiş bulunan 10.000 guruşun tahsili hakk.

b. Hasanpaşazâdeler zimmetinde kalan 46.872 guruşun tahsili hakk.

Adana vâlîsi esbak, mütevefla Ata’ullah Paşa'nın cânib-i mîrîden zabt olunan zimemâtından Melemenci aşireti zimmetlerinde olan on bin guruş sen ki mîr-i mûmâ ileyhsin ma'rifetin ve ma‘rifet-i şer‘le tamamen ve kamilen aşîret-i merkûme ahâlîsinden tahsil ve serî’an Der-sa‘âdete tesyîr ve Hazîne-i âmireye teslim olunmak bâbında sâdır olan emr-i şerif, sadr-ı a'zamım mektûbcusu hulefâsından Mehmed Emin -zîde mecduhu- ile Adana mahkemesine vâsıl olub ancak Adana mütesellimi Ahmed Bey bundan mukaddem meblağ-ı merkûmun tahsiline ikdâm eyledikde beş bin guruş on bir gün ve beş bin guruşu doksan bir gün va‘de ile mütesellim-i mûmâ ileyhe teslim etmek şartıyla aşîret-i merkûme ihtiyâçlarından bir kıt'a deyn temessükü ahz ve ol veçhile tanzim olunması içün mübâşir-i mûmâ ileyh aşîret-i mezkûreye yaylaklarında tesâdüf ve meblağ-ı mezbûru mutâlebe eylediğinde edâda muhâlefet sûretinde oldukları lede'l-ihbâr mütesellim-i mûmâ ileyh tekrâren buyuruldu tahrir ve mübâşir ta‘yîn ve irsâl eyledikde kezâlik edâda muhâlefet ve imrâr-ı vakt dâ‘iyyesinde olmalarıyla temessiik-i mezbûru mütesellim-i mûmâ ileyh Der-aliyye'ye irsâl ve tekrâr ne veçhile irâde-i aliyye ta’alluk eder ise âna göre amel ve hareket edeceğini Adana kâdîsı i’lâmında ve mütesellim-i mûmâ ileyh arzuhâlinde tahrir ve inhâ eylemişler. Meblağ-ı mezbûr on bin guruşun beş bininin on bir gün ve diğer beş bin guruşu dahi doksan bir gün va'de ile aşîret-i merkûme ahâlisi mütesellim-i mûmâ ileyhe edâya ta’ahhüd ve bir kıt‘a deyn temessükü i‘tâ etmişler iken hilâf-ı ta'ahhüd hareketleri zâhir olmağın imdi meblağ-ı mezbûrun bir akçası gerüye kalmıyarak ber mûceb-i temessük tav‘an ve kerhen aşîret-i merkûme ahâlîsinden bi't-tamâm tahsil ve ta‘yîn olunan mübâşir-i merkûma teslîmen icâlcten Der-sa‘âdete irsâl ve Hazine-i âmireye teslimi husûsuna ihtimâm ve dikkat eylemen fermân olunmağın lî 1 1 R.(Rebî‘ü'l-âhir) sene 1211 ta’rîhindc Dergâh-ı mu'allâın kapucubaşılarından Mîrâhûr-ı evvel pâyesiyle ber vech-i mâlikâne Bozok Sancağı mutasarrıfı Çaparzâde (Cabbarzâde) Mir Süleyman Bey -dâme mecduhu- ve zikr-i âti aşiretin bulundukları mahallerin kuzât ve nüvvâbına ve bu husûs içün bu defa mübâşir ta’yîn olunan (boş) hitâben emr-i şerif verildiği...

Hâlen Adana mütesellimi Hasan Paşazâde Ahmed Bey ile Mehmed Bey ve Mustafa Bey -zîde mecduhum-un iştirâken mâlikâne uhdelerinde olan Cemâ'atha-yı Yörügân-ı Adana Mukâta'ası'nın sinîn-i güzeşte umûrundan ma‘âş i‘tâsı içün zimmetlerinde müctem? olan ma’lûmü'l-mikdâr mebâliğin bundan akdemce mevâcibe tahsis kılınan on iki bin yedi yüz yetmiş yedi guruşun tahsili bâbında hâlen Bozok sancağı mutasarnfı Çaparzâde Süleyman Bey -dâme mecdühuya ve ta'yîn olunan mübâşire hitâben sâdır olan evâmir-i şerife mûceblerince işbu sene-i mübâreke evâsıt-ı Rebî'ü'l-âhirinde dahi te’kîd ve istfcâli hâvi emr-i şerif verildiği ve meblağ-ı merkümdan bu defa mübâşirine teslîmen dört bin guruş Dersa’âdete vârid olub ancak mukâta‘a-i mezbûrun iki yüz bir senesinden iki yüz on bir senesine gelince müetem? olan emvâlinden gayr-i ez havâlât ve teslîmât mûmâ ileyhin bakî zimmetleri iktizâlarından kırk altı bin sekiz yüz yetmiş iki guruşun ber vech-i poliçe vârid olan çend bin guruş ile bundan akdemce Kilârî Mustafa'nın iki yüz yedi ve sekiz senelerine mahsûben mukâta‘a-i merküme re‘âyâlarından fuzûlî tahsîl eylediği yirmi altı bin üç yüz guruşun nısfı olan on üç bin yüz elli guruş merkuma zimmet kayd olunmuş olmakla ol dahi fürû-nihâde ve mezk olundukda yirmi dokuz bin yedi yüz on iki guruş bâkî zimmetleri iktizâ etmekden nâşî mukâta‘a-i mezbûrun iki yüz on bir senesi mâlını tamâmen edâ eylemeleri şartıyla mebâliğ-i merküme senevi beş bin guruş taksite rabt ile tanzim olunmak bâbında sâdır olan fermân-ı âlî mûcebince çend rûz zarfında iktizâ eden sûreti i‘tâ olunmuş olub emri derdest olmağla henüz kayd olmamışdır. Fermân devletlü inâyedü sultânım hazrederinindir.

Fi 13 Ş. (Şa‘bân) sene 1211

(îmzâ)

Takrir oluna.

Verilen fermân kaydı Baş Muhasebe'den ve poliçesi zimmet defterlerinden derkenâr oluna.

Sıra no : 7

Belge no : C.Dahiliye 17063-A

Tarih : 23 Şa‘bân 1211/23 Şubat 1797

Konu : Menemencioğlu II. Ahmed Bey’in zimmetinde kalan 10.000 guruşun tahsili konusunda Bozok mutasarrıfı Çaparzâde Süleyman Bey’in görevlendirildiği hakk.

Adana Vâlîsi esbak, müteveffa Ata’ullah Paşa'nın cânib-i mîrîden zabt olunan zimemâtından Melemenci aşiretinin zimmetleri olub Adana mütesellimi sâbık Ahmed Bey kullan ma’rifetiyle tahsili fermân olunan on bin guruşun beş bin guruşunu on bir gün ve diğer beş bin guruşunu dahi doksan bir gün va‘de ile aşîret-i merkûme edâya ta‘ahhüd ve bir kıt‘a deyn temessükü i‘tâ etmişler iken ba‘dehu meblağ-ı mezbûr aşîret-i merkümeden lede'l- mutâlebe edâda muhâlefet eyledikleri mukaddemâ lede'l-inhâ meblağ-ı mezbûr mübâşir ma‘rifetiyle ber mûceb-i ta‘ahhüd aşîret-i merkümeden tamâmen tahsil ve irsâl olunmak üzere işbu sene-i mübâreke evâ’il-i Rebî'ü'l-âhirinde hâlen Bozok Sancağı mutasarnfı Çaparzâde (Cabbarzâde) Süleyman Bey kullarına hitâben derkenârda mastûr verilen emr-i şerife cevâb olarak mîr-i mûmâ ileyhin gönderdiği bir kıt‘a kâ’imesi me’âlinde ber minvâl-i muharrer sâdır olan emr-i şerif Çukadârân-ı hazret-i veliyyü'n-ni‘amîden Mehmed kullan mübâşeretiyle lede'-vusûl ber mûceb-i emr-i âlî aşîret-i merkümeden madûb olunan meblağ-ı mezbûr on bin guruşun beş bin guruşu tahsil ve mübâşir-i merküma teslîmen irsâl olunduğunu tahrir ve inhâ eder. Meblağ-ı mezbûr beş bin guruş poliçe veçhile tevârüd etmekle vâ'desi hulûlünde tahsîl ve Hazîne-i âmireye teslim olunacağı ma‘lûm-ı devletleri buyuruldukda bâkî kalan beş bin guruşun dahi te’kîd ve isti'câli muvâfık-ı irâde-i seniyyeleri ise emr ü fermân devletlü sa'âdetlü sultânım hazretlerinindir.

Sahh

Izzetlü Defterdâr Efendi takririniz mûcebince emrini ısdâr etdirdesiz deyu buyuruldu.

Fi 23 Ş. (Şa‘bân) sene (1)211

Sıra no : 8

Belge no : C. Dahiliye 11646

Tarih : 26 Muharrem 1242 / 30 Ağustos 1826

Konu : Menemencioğlu III. Ahmed Bey’in konak inşası ve Kütahya’ya sürgünü

Der-i devlet-mekîne arz-ı dâ‘î-i kemîneleridir ki.

Bereketlü ma'denine merbût Menemenci aşiretinden boybeyilik dâ‘iyyesinde olan Menemencioğlu Ahmed nâm şahıs aşîret-i merküme ahâlisini bi-gayn hakkın tecrîm ve tekdir ve gûn-a-gûn ta‘addî ve ta‘zîr misillü hilâf-ı nzâ harekâta mütecâsir olduğundan evzâ'-ı nâ- bercâdan kefF-i yeddi husûsu bi'd-defe‘ât tenbîh olunmuş ise de zulm ü ta’addîsinde ısrâr ve Milvan karyesi kurbunda metin ve müstahkem yaptırduğu konağının binâ ve inşâsında ahâli-i merkümeyi bilâ-ücret istihdâma ibtidâr eylediğinden li-ecli't-te’dîb Kütahya'ya nefy ü ielâ olunmak bâbında şeref-bahş-ı sahîfe-i sudûr olan fermân-ı celîlü'l-ünvân Divan-ı hümâyûn çavuşlarından Mehmed Emin Çavuş kullan mübâşeretiyle merkum Ahmed medîne-i mezbûra lede'l-vürûd merküm kullan medîne-i mezbûrede menfıyyen meks ü ikâmet birle devâm-ı eyyâm-ı ömr-i devlet-i pâdişâhı ve bekâ-yı hengâm-ı saltanat-ı hazret-i şehenşâhî du‘avât-ı hayriyyesine müdâvemet ve bilâ-fermân hatve-i vâhide mahall-i âhere azimete ruhsat verilmeyeceği pâye-i serîr-i a‘lâya arz ve i‘lâm olundu. Bâkî emr-i ruhsat men lehu'l- emr.

Hurrire fi'l-yevmi'l-hâdî ve'l-işrîn min Muharremü'l-harâm sene isnâ ve erba‘în ve mi’eteyn ve elf.

El-abdü'd-dâ‘î li'd-devleti'l-aliyyeti'l-Osmaniyye.

Şükürzâde Es-Seyyid Abdülvehhab el-müvellâ hilâfetuhu bi-medîne-i Kütahiyye.

em>Mazmunu kaydı bâlâsına şerh verilmek buyuruldu.

Fî 26 M (Muharrem) sene (12)42. (30 Ağustos 1826)

Kaydı

Sıra no : 9

Belge no : C. Dahiliye 7650- A

Tarih : 5 Muharrem 1263/ 24 Aralık 1846

Konu : Hacı Nabi Bey’in 6 ay müddetle Kıbrıs’a sürülmesi hakk.

Fî 5 Muharrem sene (12)63

Adana vâlisi vezire ve Lefkoşa nâ’ibine

Adana eyâleti dâhilinde kâ’in Menemenci aşireti boybeyi bulunan Hacı Nâbî Bey aşîret-i merkümeye tevzî‘i lâzım gelen emvâl-ı vergü ve sâ’ire üzerine nâm-ı âherle elli yedi bin guruş zamm ederek tahsil etmiş ve meblağ-ı mezbûrun istirdâdı istid'â olunmuş olduğuna mebnî mîr-i mûmâ ileyh mahallinde ma‘rifet-i şer‘ ile lede't-terâfu‘ ol mikdâr akça zamm ve ilâve eylediğini ıkrâr ba‘zı husûsâta sarf etmiş olduğunu zikr eylemiş ise de meblağ-ı mezbûrdan karib-i kabûl olan üç bin yüz guruşdan elli üç bin dokuz (yüz) guruşu kendüsiçün aldığı tebeyyün ederek meblağ-ı mezbûr bi'l-istirdâd ashâbına teslim olunarak mîr-i mûmâ ileyh hânesinde tevkif kılındığı inhâ ü iş‘âr kılınmış olmağla ber mûceb-i kânûnnâme-i hümâyûn mîr-i merkumun altı mâh müddede Kıbrıs ceziresine nefy ü takribi bâbında lâzım gelen emr-i şerifin ısdân husûsu Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliyye'den bâ-mazbata ifade kılınmış olmağla ol veçhile merkümun altı mâh müddede Lefkoşa'ya nefy ü takribi bâbında evâ’il-i şehr-i Muharremü'l-harâm ta’rîhiyle dîvândan emr-i âlî 1

Sıra no : 10

Belge no : C. Dahiliye 7650-B

Tarih : 5 Muharrem 1263/ 24 Aralık 1846

Konu : Hacı Nâbî Bey’in Kıbrıs’a sürgün edilmesi

Fî 5 Muharrem sene (12)63

Gönderildi.

Hâlen Adana vâlîsi vezir Hasan Hakkı Paşa'ya ve Lefkoşa Nâ’ibine.

Adana eyâleti dâhilinde kâ’in Menemenci aşireti boybeyi bulunan Hacı Nâbî Bey'in aşîret-i merkuma tevzî‘i lâzım emvâl-i vergü ve sâ’ire üzerine nâm-ı âherle elli yedi bin guruş zamm ederek tahsil etmiş ve meblağ-ı mezbûrun istirdâdı istid‘â olunmuş olduğuna mebnî mîr-i mûmâ ileyh mahallinde ma‘rifet-i şer‘ ile lede't-terâfu1 ol mikdâr akça zamm ve ilâve eylediğini ikrâr ba‘zı husûsâta sarf etmiş ise de meblağ-ı mezbûrdan karin-i kabûl olan üç bin yüz guruşdan mâ‘adâ elli üç bin dokuz yüz guruşu biT-istirdâd kendüsiçün aldığı tebeyyün ve tahakkuk ederek meblağ-ı mezbûrun ashâbına te'diye ve teslim ile mîr-i mûmâ ileyhin hânesinde tevkifi bâbında evâ’il-i şehr-i Muharremü'l-harâm ta’rîhiyle divândan emr-i âlî 1

Ricâl-i Devlet-i aliyyeden Kocaeli sancağı mutasarrıfı efendi ve Bolu nâ’ibine Kaymas kazâsı[59] müdîri Şâkir nâm kimesne mugâyir-i ta‘lîmât-ı seniyye bir hânenin hisse-i virgüsüne ikişer guruş zamm ü ilâve ederek üç bin guruş ahz eylediğini hîn-i muhâkemede mukırr ü mu‘terif olduğundan meblağ-ı mezbûr ashâbına redd ü teslim olunarak merkum müdîrlik-i mezkûrdan azl ve ihrâc olduğu bâ-mazbata inhâ olunarak teşekkürü hâvi ahâlî tarafından mahzar dahi takdim kılınmış olduğu beyânıyla ifâde-i hâli mutazammın ta‘rîh-i mezkûr ile dîvandan Emr-i âlî l[60].

II. CEVDET ADLİYE

Sıra no : 11

Belge no : C. Adliye 1138- A

Tarih : (1800?)

Konu : Menemencioğlu II. Ahmed Bey’in ölümü üzerine muhallefâtına devletin el koyması hakk.

Devletlü, inâyetlü, kudretlü, veliyyü'n-ni'am, cezîlü'l-himem efendimiz sultânım hazretleri devlet-i ikbâl ile sağ olsun.

Arzuhâl-i kullandır ki:

Bundan akdem Melemenci boybeyisi olan Melemencioğlu Ahmed Bey kullan ecel-i mev‘ûduyla fevt olduğuna binâ’en terike ve muhalleiatını cemî’an cânib-i mîrîden zabt olunması bâbında sâdır olan emr-i âlî mübâşiri Ahmed Ağa kullan yediyle vârid? ve vâsıl ve mefhûmuna ıttılâ‘ olundukda emr-i fermânlan üzere cümle ma‘rifet ve ma‘rifet-i şer’le müteveffâ-yı merkümun mevcûdu cüz'î ve küllî defter olunub mümzâ ü mahtûm defterini der aliyyeye ib'âs olunmuş olunmağla tekrâr sâdır olan emr-i âlîde bast (ü) beyân olunduğu veçhile müteveffanın emvâl ü eşyâsı içün ashâb-ı düyûna teslim ve ırzâ ve iskât olundukdan sonra muhallefatından yedi bin guruşunu cânib-i mîrîye teslim içün mübâşirîne i‘tâ ve irsâl olunması ve bâkîsini eytâmına teslim ve terk olunmasını emr-i fermân buyurulmuş olmağla bu esnâda eyyâm-ı sayf müsâdefet edüb meştâlarından azimet ve yaylaklarına râhî olduklarına binâ’en matlûb-ı aliyye buyrulan meblağ-ı mezkûr yedi bin beş yüz guruşun tahsili müte'assir olmağla yaylaklarından mahall-i meştâlarına duhûl ve vusûllerine kadar meks ü tevakkuf ve cümle ma’rifet ve ma‘rifet-i şer‘le bâ-defter-i mümzâ ü mahtûm tahrîr ve müheyyâ mevcûd olan muhallefatını Adana KaTası'na emânet vaz' olunub bi-avnihi ta‘âlâ yaylakdan geldikleriyle husûs-ı mezkûra râbıta ve hitâm ve meblağ-ı mezkûru tahsil ve irsâl olunacağı beyânı ve mübâşir-i merkum kullarını bu veçhile i'âde etdirilmekle ma‘lûm-ı inâyederi buyrulmak içün arîza-i ubûdiyyet tahrîrine mübâderet ve irsâl-i pîşgâh-ı devletleri kılındı. Bi-mennihi ta'âlâ vusûl ve i’lâm-ı şer‘iyyeden husûs-ı mezkûr kariha-i ilm-i âlîleri buyruldukda ol bâbda ve her hâlde emr (ü) fermân devletlü, inâyetlü, mürüvvetlü, veliyyü'n- ni’am, mezîdü'l-kerem ve'l-ehemm efendimiz sultânım hazretlerinindir.

Bende: Mustafa, mütesellim-i Tarsus, hâlen.

Bende: Mir Ahmed, Ser Bewâbîn-i Dergâh-ı Alî, mütesellim-i Adana, hâlen.

Sıra no : 12

Belge no : C. Adliye 1138-B

Tarih : 3 Safer 1215 / 27 Mayıs 1800

Konu : Menemencioğlu II. Ahmed Bey’in muhallefâtının zabtı

Melemencioğlu muhallefâtı zabtına me’mûriyyetle gidüb avdet eden çukadâr kâ’immakâmı Ahmed kullarının getürdüğü evrakın hulâsasıdır.

Fî 3 S. (Safer) sene (1)215. (27 Mayıs 1800)

Kazâ-i mezbûr civânnda vâkı‘ Karaisâlu toprağında bâdiye-nişîn iken fevt olub kâffe-i muhallefâtı cânib-i mîrîden zabt olunan Melemencioğlu Ahmed'in muhallefâtı yedi bin beş yüz guruş bedel mukabili veresesine in'âm buyurulmağla meblağ-ı merkumun seri'an tahsil ve mübâşirîne teslîmen Der-sa‘âdete irsâli bâbında sudûr eden emr-i âlî eğerçi vâsıl olub ancak müteveffâ-yı merküm bâdiye-nişîn olmakdan nâşî veresesi bu esnâda yaylakda olmak takribiyle meblağ-ı mezbûrun tahsili müte'assir olduğundan terike-i merküme ma‘rifet-i şer'le Adana kafasına memhûren vaz' olunmağla Eylül duhûlünde verese-i merkûmenin yaylakdan avdetlerinde meblağ-ı merkum tahsil ve terike-i mezkûre kendülere redd ve teslim olunacağın Adana ve Tarsus mütesellimler! bir kıt‘a müşterek arzuhâllerinde ve kazâteyn-i merkûmeteyn kadıları birer kıt‘a ilâmlarında tahrir ederler.

Izzetlü defterdar efendi güreşiz deyu buyuruldu.

Fî 5 S. (Safer) sene (1)215.

Sen ki mütesellim-i mûmâ ileyhsin, bundan akdemce Adana civânnda vâkf Karaisâlu toprağında bâdiye-nişîn iken fevt olub kâffe-i muhallefâtının cânib-i mîrîden zabtına irâde-i aliyye ta'alluk eden Melemencioğlu Ahmed'in muhallefâtı senin tahrîrâtında ve Adana ve Tarsus kadılarının i‘lâmı ve ahâlisinin mahzarlarında vâkı‘ olan istid'ânıza mübtenî bi'l-cümle ashâb-ı düyunu ırzâ ve iskât eylemeleri şartıyla yedi bin beş yüz guruş bedel ile veresesine terk ve meblağ-ı mezbûr sudûr-ı emr-i şerif tarihinden çend rûz sonraca devlet-i müşîrü'l-erkân-ı mülûkâneden ihrâcı musammem olan kapu kullan bir kist Muharrem mevâcibine tertîb ve tahsîsen Der-sa‘âdct’c irsâl ve Hazîne-i âmireye teslimi fermân olunmuş iken meblağ-ı mezbûrun şimdiye değin vürûd etmemesi müstağrebâtdan ve adem ve te'hîrine bir veçhile sâ'î olduğu zâhir olan hâlâtdan olduğu ve meblağ-ı mezbûr mevâcib mürettebâtından olub şimdiye değin mübâşirîne teslîmen yola ihrâc olmamış ise vusûl-i emr-i şerifde tahsili ve ihrâc-ı mevâcibden mukaddem Der-sa‘âdete erişdirilmesi senden matlûb-ı mülûkâne idüğü ma‘lûmum olmak içün mahsûsen ve isti‘câlen işbu emr-i şerif ısdâr ve (boş) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde meblağ-ı mezbûr şimdiye değin mübâşirîne teslîmen yola ihrâc olmamış ise ifâte-i dikkat ile mevâcib-i mezkûrun kesrini mûcib hâlâta bâ‘is ve bâdî olacağı ve adem-i ihtimâmın sebebiyle mes'ûl ve mu‘âteb olmaman husûslarını tefekkür ve mülâhaza ederek me'mûl olan gayret ve hamiyyeti ibrâz ile derhâl tahsil ve mübâşirine teslîmen ihrâc-ı mevâcibden mukaddem bu tarafa erişdirilmeğe kemâl-i acele ve şitâb eyleyesin ve sen ki mübâşir-i merkümsun meblağ-ı mezbûr bu âna değin ahz ü istihsâl ve yola çıkmamış ise[61] vusûl-i emr-i şerifde tamâmen ve kâmilen mütesellim-i mûmâ ileyhe ma'rifeti ve mûcib-i şer' ve mûcib-i emr-i şerifimle tahsil ve biT-istishâb geceyi gündüze katarak ve iki konağı bir ederek ihrâc-ı mevâcibden mukaddem Der-sa‘âdete îsâl ve hazîne-i âmireye teslime mezîd-i sa‘y ü gayret ve imrâr-ı vakt ile mes'ûl ve mu'âteb olunmakdan tevakki ü mübâ'adet[62] eyleyesin ve siz ki kâdîlar-ı mûmâ ileyhimsiz sizin dahi mûcib-i emr-i şerifle amel ve hareket ve hilâfindan be-gâyet tehâşî ü mücânebet eyleyesiz, deyu fi 13 M. (Muharrem) sene bin iki yüz on beş (1215) târihinde dergâh-ı mu'allâm kapucubaşılarından Adana mütesellimi mir Ahmed -dâme mecduhu-ya ve Adana ve Tarsus kâdîlarına zikri âti husûsa me’mûriyyet ile ihrâc olmak tenbîh olan rikâb-ı hümâyûn kâ’immakâmı hıdmetkârlarından Ahmed -zîde kadruhu-ya hitâbcn emr-i şerif verildiği mukayyeddir. Fermân devletlü inâyedü sultânım hazretlerinindir.

Fi 6 S. (Safer) sene 1215.

El-hakîr, et-tevkî‘î

Alâ eyyi hâlin tahsili içün ta‘yîn müzekkereleri tahrîr kılındı.

Verilen fermân kaydıdır.

III. CEVDET DARBHANE

Sıra no : 13

Belge no : C. Darbhâne 488

Tarih : (Yok) (1780-1790?)

Konu : Çamardı kazasından başka yerlere sürgün edilen halkın tekrar yerlerine
döndürülmesinin sağlanması hakk.

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından mîrahûr-ı evvel pâyesiyle ber vech-i mâlikine Bozok sancağı mutasarrıfı Çaparzâde Mîr Süleyman -dâme mecduhu-ya ve Berekedü Ma'deni emini Arabzâde Süleyman -zîde mecduhu-ya ve Çamardı kazâsı kurâlan ahâlilerinin bulundukları mahallerin kuzât ve nüvvâb ve a'yân ve voyvoda ve vücûh-ı ahâlilerine hüküm ki:

İftihârü'l-ümerâ-i ve'l-ekâbir müstecmi‘u cemî‘i'l-me‘âlî ve'l-mefahir bi'l-fı‘l darbhâne-i âmirem nâzın olan Yusuf -dâme uluwuhu-nun takdim eylediği takriri mefhûmunda Bereketlü Ma'deni merbûtâtından olan Çamardı kazâsı karyeleri ahâlilerinden bundan akdem ba'zı mezâlim ve ta'addiyâta mebnî her bir karyeden beşer onar hâne âher mahalle nakl ü iskân etmeleriyle şimdi kadîmi karyelerine madûb olundukda sâkin olduklan mahaller ahâlileri on seneyi tecâvüz etmişdir bahânesiyle me’vâ-yı kadîmlerine nakl ü iskândan men' etmeleriyle i'âneten li'l-ma'den zamân i'tibâr olunmayacak kadîmi karyelerine nakl ü iskânlarına müsâ‘ade-i aliyyem erzân buyurulması Çamardı kadısının bir kıt'a i'lâmında tahrir olunmuş olmağla işbu müteferrik hânelerin kadîmi karyelerine nakilleri ahâlilerinin şürût-ı serbestiyyetine duhûl ile âsâyiş ü emn-i istirâhaderini mûcib ve ma‘den-i mezbûra dahi medâr-ı takviyyet ve i'ânet birle neşv ü nemâsını müstevcib olacağı bedîdâr olmağla mârrü'l-beyân Çamardı kazâsı kurâlan hânelerinden müteferrik olan hâneler ahâlileri bulunduktan mahallerden kânûn şürûtuna adem-i ri'âyet birle zamân i'tibâr olunmayarak kadîmi karyelerine îvâ ü iskân etdirilmek içün emr-i şerifim sudûrunu tahrîr ü inhâ etmeğle mûcebince amel olunmak fermânım olmağın hâsseten işbu emr-i celîlü'l-kadrim ısdâr ve (boş) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde siz ki kapucubaşı ve ma‘den-i mezkûr emîni ve kuzât ve nüwâb-ı mûmâ ileyhim ve a'yân ve voyvoda ve vücûh-ı ahâlisiz, bâlâda bast ü beyân olunduğu üzere zikr olunan Çamardı kazâsı kurâlan hânelerinden müteferrik otan hâneler ahâlileri bulunduktan mahallerden zamân i'tibâr olunmayarak kadîmi karyelerine îvâ ü iskân etdirilmek sîzlerden matlûb olmağla vürûd-ı emr-i şerifimde bilâ-tevakkuf kurâ-i mezkûre ahâlîlerini bulunduktan mahallerden zaman i'tibâr olunmayarak kaldırub asıl karyeleri derûnuna îvâ ü iskân etdirmeğe takayyüd ü ihtimâm ve mugâyiri hareket ederi olur ise men' ü def ve mütenebbih olmayanların haklarından gelinmek içün isim ve resimleriyle arz ü i'lâma mübâderet eylemeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur.

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından mîr-ahûr-ı evvel pâyesiyle ber vech-i mâlikâne Bozok sancağı mutasarrıfı Çaparzâde Mîr Süleyman -dâme mecdühu-ya ve Bereketlü ma‘deni emini Arabzâde Seyyid Süleyman -zîde mecdühu-ya. iftihârü'l-ümerâ ve'l-ekâbir, müstecmi‘u cemî‘ü'l-me‘âlî ve'l-mefahir bi'l-fiT Darbhâne-i âmirem nâzın olan Yusuf -dâme mecdühu-nun takdîm eylediği takriri mefhûmunda Bereketlü ma‘denine senevi bin hami cevher ve beşyüz hami hatab nakl etmek şartıyla eyâlet-i Adana'da vâki’ Menemenci aşireti ma'den-i mezbûra rabt olunmağla bu bâbda sâdır olan emr-i âlîşânım cânib-i Darbhâne-i âmiremden ta‘yîn olunan mübâşir ma‘rifetiyle Adana ve Tarsus mütesellimler! taraflarına lede'l-vusûl mîr-i aşîret-i mezkûr olan Ahmed Bey'e bi'd-defa‘at taraflarından adamlar irsâl birle emr-i şerifimin infazına ikdâm olundukda mîr-i mezbûr ve aveneleri taraflarından adem-i itâ‘at-ı emr-i şerifime mücâseret ve ile'l-ân şekavet ve tuğyâna mübâderet üzere oldukları âşikâr olmağla aşîret-i mezkûrun ma‘den-i merkuma senevi nakli meşrût olan sâlifü'z-zikr cevher ve hatab ahmâlini nakilde rehâvet ve betâ'etleri zâhir olur ise cânib-i mîrîye otuz bin guruş nezri mukaddemâ kabûl etmiş olduklan kuyûddan müstebân olmağla bu defa itâ‘at-ı cmr-i âlî eylemedikleri ecildcn nezr-i mezkûr kendülerden tamâmen tahsil ve iktizâ eden te’dîbâtlarının icrâsına mübâderet olunması Adana ve Tarsus ve Çamardı kâdîlarının i‘lâmlan ve Tarsus mütesellimi ve ma‘den emini mûmâ ileyhin kâ’imeleri mefhûmundan müstefad olmağla mîr-i merkum avenelerinin bu veçhile hilâf-ı emr-i âlî hareketleri sâ’ire dahi sirâyet birle ma‘den-i mezbûrun ta'tîlini mûcib bir hâlet olmakdan nâşî bunların şürût-ı mezkûre üzere ma‘den-i merkümc hıdmetinde kıyâm eylemeleri beher hâl akdemden idüğü bedîdâr olmağını.

(devamı yok)

Başka başka yazıldı.

Sıra no : 14
Belge no : C. Darbhâne 488-3

Tarih : 21 Receb 1208 / 22 Şubat 1784

Konu : Menemenci aşiretinin Bereketli ma‘deni re‘âyâsı olması ve 30.000 guruş nezre bağlanmaları hakk.

Aşîret-i mezkûrun ma‘den-i merkuma merbûtiyyetleri bâbında bundan akdem sâdır olan emr-i âlîşânım mûcebince aşîret-i mezbûr ahâlîleri şürût-ı mezkûre üzere bu defa dahi maden-i mezbûr hıdmetinden nükûllerinde ısrâr eylemeleri lâzım gelür ise mukaddemâ olan ta‘ahhüdleri mûcebince otuz bin guruş nezr kendülerden tamâmen tahsil ve iktizâ eden te’dîbât-ı lâyıkalarının icrâsına mübâderet ve mîr-i aşiretlerinin cezâsı tertîb olunacağı beyânıyla aşîret-i mezkûru mukaddemâ fermânım olduğu veçhile ma‘den-i mezkûra rabt ve iktizâ eden ta'ahhüd senedleri Der aliyyeme irsâl olunmak üzere cmr-i şerifim sudûrunu tahrîr ü inhâ etmeğle mûcebince amel olunmak fermânım olmağın hâssaten işbu emr-i celîlü'l-ünvânım ısdâr ve (boş) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde siz ki kapucubaşı ve ma‘den-i mezbûr emîni mûmâ ileyhümâsız aşîret-i mezbûreyi şürût-ı mezkûre üzere ma‘den- i merküme hıdmetinden kıyâm eylemelerine sarf-ı nakdine kudret ve eğer ma‘den-i mezbûr hıdmetinden nükûllerinde ısrâr eylemeleri lâzım gelür ise mukaddemâ olan ta'ahhüdleri mûcebince otuz bin guruş nezr kendülerden tamâmen tahsil ve iktizâ eden te’dîbât-ı lâyıkalarının icrâsına mübâderet ve mîr-i aşiretlerinin cezâsı tertîb olunacağı beyânıyla aşîret- i mezkûru mukaddemâ ve bu def a fermânım olduğu veçhile ma‘den-i mezkûra rabt ve iktizâ eden ta‘ahhüd sencdlerini Der aliyyeme irsâl ü îsâle bezl-i muhassal eylemeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur.

Fî 21 B. (Receb) sene 1208. (22 Şubat 1784).

Muhâsebeden yazılmışdır.

Sıra no : 15

Belge no : C. Darbhâne 3002- 1

Tarih: 9 Şa‘bân 1217/5 Aralık 1802

Konu : Bereketli Ma'deni’ne emin nasbi ve Menemenci aşiretinin ma‘den re‘âyâsı olması hakk.

Silahşörân-ı hâssadan bu defa Bereketlü ma‘denine emin nasb olunan Seyyid Ömer - zîde mecduhuya- ve Adana mütesellimine ve Adana ve Çamardı ve Şücâ'eddin kadılarına ve Menemenci aşiretinin bulundukları mahallerin kuzât ve nüvvâbına hüküm ki:

Ricâl-i devlet-i aliyyemden hâlen darbhâne-i âmirem nâzın Ebubekir dâme mecduhunun takdim eylediği takriri mefhûmunda me‘âdin-i hümâyûn-ı şâhânemden Bereketlü ma'deni emâneti bin iki yüz on altı senesine mahsûben silâhşörân-ı hassamdan El- Hâcc Ali zîde mecduhunun uhdesinde olub germiyet-i i’mâline i‘tinâ ve dikkat ve ale'l-husûs ol havâliye karib Yahyalu kazâsında ve Yazı Pınan nâm mahallde müceddeden küşâd olunub bi'd-defe‘ât nümûneleri isticlâbıyla ve vefret-i nemâsı meşhûd olan me‘âdinin ber vefk-i madûb feth ü küşâdıyla külliyetlü sim ve kurşun istihsâline bezl-i kudret eylemek mûmâ ileyhin lâzime-i zimmeü iken me'mûl olduğu veçhile idâre ve i‘mâle muvaffak olamadığı şimdiye kadar tevârüd iden siminden ve harekât ü sekenâtından zâhir ve sene-i âtiyyesi dahi uhdesine ihâle olunsa iş göremeyeceği bedîhî ü bâhir olmağla mûmâ ileyhin azli ve fı'l-asl hâl ü şi'ân ve sadâkat ü liyâkati mücerreb olub himâyet-i fukarâ ve germiyet-i i‘mâl-i ma‘den dakîkalarına kesb ü istihzâr etmiş birinin nasb olunması îcâb etmeğle ma‘den-i mezkûru her veçhile idâreye fukarâ-yı ra'iyyeti himâyeye sarf-ı miknet erbâbından idüğü zâhir olan silâhşörân mûmâ ileyhin ma‘den-i mezkûr emini nasb ve ta‘yinine irâde-i aliyyem ta‘alluk eylediğine binâ’en bin iki yüz on yedi senesi Martı ibtidâsından Şubaü gâyetine değin bir sene-i kâmile zabt ü rabt ve i‘mâl ve edâ etmek ve sekene ü berâyâsım vücûh-ı mezâlimden muhâfaza eylemek şartıyla ma‘den-i mezkûr emâneti uhdesine ihâle ve tevcih olunduğunu hâvi lâzımü's-sudûr olan evâmir-i aliyyem ısdâr olunmasını tahrîr ve inhâ etmeğle mûcebince ma‘den-i mezkûr emâneti mûmâ ileyhin uhdesine ihâle ve tevcih ve iktizâ iden evâmir-i aliyyem takrir kılınmağla zikr olunan Menemenci aşireti ma‘den-i mezkûra senevi ücretiyle 1000 yük cevher ve 500 deve yükü hatab nakl eylemek ve hilâfı harekederi zuhûr eder ise darbhâne-i âmireme 30.000 guruş vermek şartıyla ma‘den-i mezbûra merbût olduklarına binâ’en kemâkân hizmet-i mezkûreyi te'dîyye ve rii'yet eylemeleri fermânım olmağın işbu emr-i âlîşânım ısdâr ve (boş) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde siz ki mütesellim ve ma‘den-i mezkûr emini ve kuzât ve nüvvâb-ı mûmâ ileyhimsiz, sâlifü'z-zikr Menemenci aşireti ta'ahhüd-i kadîmeleri üzere beher sene ma‘den-i mezbûra ücretiyle bin yük cevher ve beş yüz deve yükü hatab nakl eylemek ve hilâfı harekederi zuhûr eder ise darbhâne-i âmireme otuz bin guruş vermek şartıyla ma‘den-i mezkûra merbût oldukları ma'lûmunuz

oldukda aşîret-i merkümeyi hıdmet-i mezkûrede istihdâm bide ihzâr-ı emr-i münîfime bezl-i vus‘ ü makderet ve hizmetlerinin edâsında tekâsülleri zuhûr eder ise nezd-i mezkûr ve belki zı‘fı tahsil ile te’dîb ve tenkil olunmaları içün der aliyyeme arz ü i‘lâma mübâderet eylemeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur.

Başka başka yazıldı.

Silahşörân-ı hâssadan bu defa Bereketlü ma‘denine emin nasb olunan Seyyid Ömer zîde mecduhuya ve Çamardı kazâsının muhteva olduğu kurâ ahâlilerinin bulundukları mahallerin kuzât ve nüvvâbına ve a‘yân ve zâbitân ve voyvoda ve vücûh-ı ahâlilerine hüküm ki:

Bereketlü ma‘deni merbûtâtından olan Çamardı kazâsı karyeleri ahâlilerinden bundan akdem ba‘zı mezâlim ve ta‘addiyâta mebnî her bir karyeden beşer onar hâne âher mahalle nakl ü iskân etmeleriyle kadîmi karyelerine iskânları matlûb oldukda sâkin oldukları mahaller ahâlileri on seneyi tecâvüz etmişlerdir bahânesiyle me'vâ-yı kadîmelerine nakl ü iskândan men1 eylediklerinden fâneten li'l-ma‘den zamân ftibâr olunmayarak kadîmi karyelerine nakl ü iskânları ahâlilerinin şürût-ı serbestîlerine duhûl ile âsâyişi ve emn ü râhatlarını mûcib ve ma‘den-i mezkûre dahi mevâdd-ı takviyyet ve i'ânet birle neşv ü nemâsını müstevcib olacağı bedîdâr olduğuna binâ’en mârrü'l-beyân Çamardı kazâsının kurâsı hânelerinden müteferrik olanların ahâlileri bulundukları mahallerden zamân ftibâr olunmayarak kadîmi karyelerine îvâ ü iskân etdirilmek içün emr-i şerifim verildiği mukayyed olmağla mûcebince amel ve hareket olunmak fermânım olmağın işbu emr-i şerifim ısdâr (boş) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde siz ki ma‘den-i mezkûr emini ve kuzât ve nüwâb-ı mûmâ ileyhim ve a‘yân ve voyvoda ve vücûh-ı ahâlisiz bast ü beyân olunduğu üzere Çamardı kazâsının kurâsı ahâlilerinden müteferrik olan hâneler bulundukları mahallerden zamân ftibâr olunmayarak kadîmi karyelerine îvâ ü iskân etdirilmek sîzlerden matlûb olmağla vürûd-ı emr-i şerifimde bilâ-tavakkuf kurâ-i merküme ahâlilerinin bulundukları mahallerden zamân ftibâr olunmayarak kaldınhb asıl karyeleri derûnuna nakl ü iskân etdirmeğe mezîd-i dikkat ü ihtimâm ve mugâyiri hareket ederi olur ise men' ü def ve mütenebbih olmayanların haklarından gelinmek içün ism ve resimleriyle der aliyyeme arz ü i‘lâma mübâderet eylemeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur.

Fi 9 Ş. (Şa‘bân) sene 1217.

Muhasebeden yazılmışdır.

Sıra no : 16

Belge no : C. Darbhâne 2547 ([63])

Tarih : 19 Safer 1260 / 09 Mart 1844

Konu : Bereketli Ma'deni’ne ait 1253/1837 ve 1254/1838 yıllan gelirlerinden 54.130 guruşun tahsili hakk.

Fî 19 S. (Safer) sene (1)260

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından Bereketlü ma‘den-i hümâyûnu emini esbak İsmail Ağa'nın elli üç ve elli dört seneleri emvâlinden dolayı Menemenci aşireti zimmetinde gayr-ı ez teslîmât matlûbu olan elli dört bin yüz otuz guruşun mukaddemâ Konya meclisinde vâkı‘ olan ikrâr ve i‘tirâflarına mebnî ma‘rifet-i şer‘ ve ta‘yîn olunan mübâşir ma'rifetiyle kâmilen bi't-tahsîl irsâl ü tavsîli ve olmadığı hâlde vekîl-i şeritlerinin bu tarafa irsâli bâbında mukaddemâ tastır ve tesyîr kılman emir-nâme-i sâmîye mebnî keyfiyyet aşîret-i merküme beyi Ahmed Bey'den lede's-su'âl meblağ-ı mezbûr aşîret-i merküme tarafından Mısırlu cânibine te'diye ve îfâ olunduğunu ifâde etmek mülâbesesiyle aşîret-i merkümenin iki nefer vekilleri mübâşir-i merkuma terfîkan irsâl ve seneteyn-i merkümeteyne mahsûben idâre-i Mısriyye tarafına te'diye etmiş oldukları akçanın mikdâr ve kemiyyetini mübeyyin bir kıt‘a defteri isyâl kılınmış olduğu mukaddemâ mahallerinden inhâ olunarak keyfiyyet meclis-i muhâsebe-i mâliyeye havâle ile vekîl-i merkümân istintâk olundukda meblağ-ı mezbûr sâlifü'z-zikr elli üç ve dört senelerinde Mısırlu tarafına te'dîye etmiş oldukları bir yük altmış yedi bin guruşun meyânına dâhil olduğunu ve ol bâbda yetilerinde mahfûz olan Arabiyyü'l-ibâre memhûr defâtiri bi'l-ibrâz ağa-yı mûmâ ileyhe bir akça deynleri kalmamış idüğünü ifade ü beyân etmiş iseler de defâtir-i merküme terceme etdirildikde derûnunda ma‘den-i hümâyûn mürettebâtına dâ'ir bir şey muharrer olmayub fakat Mısırlu tarafından kendülere tahsis kılınmış olan virgüden ceste ceste teslimleri tasrîh ve beyân olunmuş ve ağa-yı mûmâ ileyhin iddi'âsı ise aşîret-i merkümeden ma‘den-i mezkûra müretteb akça olarak on bin guruşu dahi mukaddemâ aşîret-i merküme tarafından ale'l-hesâb sûretiyle ağa-yı mûmâ ileyhe teslim kılınmış ve kusûr elli dört bin yüz otuz guruş deyn-i sahihleri idüğünü Konya meclisinde bi't- tav‘ ikrâr ü i‘tirâf eylediklerini mübeyyin meclis-i mezkûrdan vârid olan mazbata ile elli üç senesi mürettebâtına dâ'ir aşîret-i merküme tarafına verilmiş olan deyn tahvili ağa-yı mûmâ ileyhin sarrâfı yedinde mahfûz bulunmuş ve meblağ-ı mezbûr emvâl-i hazîneden ma'dûd olarak mukaddemâ ol veçhile i'tirâflan vukû‘ bulmuş iken aşîret-i merkümenin şimdi bi'l-akis bedel-i tekâlif nâmıyla Mısırlu tarafına bi'l-icbâr vermiş oldukları akçaya dâhildir diyerek mahsûba kalkışmaları iltifâta şâyân olmayacağından meblağ-ı mezbûrun kâmilen aşîret-i merkümeden tahsiliyle ağa-yı mûmâ ileyh tarafına teslimi husûsu meclis-i mezkûrda bi'ttezekkür tensîb olunmuş ve keyfiyyet lede'l-istîzân irâde-i aliyyeleri dahi ol veçhile şeref-sudûr buyurulmuş ve mâliye hazînesinden kabûlü iltimâs olunan ve gerek olunmayan ashâb-ı bekâyânın matlûblan derûnunda eğer eşhâs (ü) efrâd üzerlerinde zimem var ise hukûk kabilinden olacağından ashâbı ânı başkaca tahsil ve tesviye etmek üzere ol derece bu makûle zimemden zulmiye kabilinden olan meblağ bi't-tefrîk kusûr sahîh emvâl-i mîriyye ve mukannenât-ı âdiyye ve selefden devren kabûl olunmuş bekâyâ-yı sahîha olarak matlûblan her ne ise mahallerinde meclisçe hesâbı görülüb mikdâr ve kemiyyeti ber vech-i sıhhat bâ- mazbata hazîne-i celîleye inhâ ve iş‘âr ve ne kadar müddetde kullanılmakla istifa olunabileceği isdhbâr olundukdan sonra her bir mahall ahâlisinin kudret ve vüs‘at-ı hâllerine ve bekâyâ-yı mütebeyyinenin kemiyyet ve mikdânna göre beher taksit altışar ay olmak şartıyla en azı üç taksit ile bir buçuk seneden aşağı ve çoğunun nihâyeti on taksit ile beş ve nihâyetü'n-nihâyesi on dört taksit ile yedi seneden ziyâde olmamak üzere taksite rabt olunub beher taksiti o mahallin altı mâhda bir defa tevzî‘ olunmakda olan virgüsüne cânib-i hazîne-i celîleden bekâyâ-yı atîka nâmıyla muvakkaten zamm ü ilâve ile beraberce bi't-tahsîl ashâbına dahi âna göre cânib-i hazîneden edâ ve teslim ve ol veçhile ashâb-ı bekâyâ yedlerine vakt-i taksitleri vusûlünde mebâliğ-i mukassatanın hazîne-i celîleden te’dîye ve ibkâ olunacağını mübeyyin ilm ü haber i‘tâ kılınması bekâyâ hakkında bâ-irâde-i seniyye karâr-gîr olan nizâmı iktizâsından bulunmuş olduğundan ba‘dehu nizâmına tevfikan hazînece icâbına bakılmak üzere meblağ-ı bekâyâ-yı mezkûre elli dört bin yüz otuz guruşun ber mûceb-i nizâm mahallinde aşîret-i merkümenin kudret ve vüs‘at-i hâllerine göre ne kadar müddetde kolaylıkla te’diye edebilecekler ise tahkik ve lâzım gelenler ile müzâkere ile ve tekâsît-i münâsibeye rabt ile keyfiyyetin iş‘âr ve tenmîkı zımnında itâre[64] kılınan tahrîrât-ı çâkerîye mebnî aşîret-i merkümenin beyleri celb ile keyfiyyet lede's-su‘âl meblağ-ı mezkûr bekâyâ-yı sahîhadan olduğunu bi't-tasdîk beher taksit altışar ay olmak üzere elli dokuz senesi rûz-ı Kasım’ından i‘tibâren üç tevzî‘a idhâlen bi't-tahsîl tekâsît-i selâse ile te’dîyesini ta‘ahhüd etmiş ve keyfiyyet aşîret-i merküme boybeyisi mûmâ ileyh Ahmed Bey’e dahi bildirilmiş idüğüne Adana meclisinin bir kıt‘a mazbatası irsâl olunduğu beyânıyla icrâ-yı icâbı husûsu mîrmîrân-ı kirâmdan Adana eyâleti mutasarrıfı izzetlü sa‘âdetlü Süleyman Paşa bendelerinin vârid olan bir kıt‘a şukkasında inhâ olunmuş ve mârrü'l-beyân rûz-ı Kasım taksiti tevzî‘inin sûret-i istihsâli nısfı bir mâh ve nısf-ı diğeri iki mâh mürûrunda ve rûz-ı Hızır taksiti dahi bu usûlde olmak üzere şukkası ta‘lîmât-ı seniyyede münderic bulunduğu vâridât muhâsebesinden muhrec derkenânnda gönderilmiş olmağla bu sûretde keyfiyyet muhâsebe-i merkümeye bi'l-kayd meblağ-ı bekâyâ-yı mezbûre elli dört bin şu kadar guruş eyâlet-i merkümenin virgüyü mahsûsuna elli dokuz senesi rûz-ı Kâsım’ından i‘tibâren muvakkatan bi'l-ilâve meblağ-ı mezbûrun bir güne avânz vukü'uyla tahsiline sekte îrâs etmeyerek cânib-i hazîneden i‘tâ olunacağını mübeyyin ağa-yı mûmâ ileyhe ve keyfiyyet ma‘lûm olmak ve elli dokuz senesi rûz-ı Kasım taksitinin ol veçhile evkât-ı mu'ayyenesinde cânib-i hazîneden i'tâsı içün sûreti tahrir olunmak üzere

meblağ-ı mezbûr elli dört bin yüz otuz guruşun beher taksit altışar ay olmak üzere on sekizer bin kırk üçer guruş kırkar akçadan ber mûceb-i inha beher taksît-i ûlâ elli dokuz senesi rûz-ı Kâsım ve sânîsi dahi altmış senesi rûz-ı Hızır ve sâlisi dahi sene-i âher rûz-ı Kâsım’mda ahz ü istihsâl olunmak lâzım geleceği vâridât muhâsebesi ...

vurûd eylediği sıra tekâsit-i muharrere hulûlünde ....

IV. MKT

Sıra no : 17

Belge no : A.MKT, Dosya no: 32; Vesika no: 6

Tarih: 1261/ 1845

Konu : Hacı Nâbî Bey’in zimmetinde kalan paranın tahsili ve Akka kalesine sürgün edilmesi hakk.

Adana Mutasarrıfına Cevâb

Adana eyâleti dâhilinde kâ’in Menemenci mîr-i aşireti müfsid ve muharrik makûlesinden olduğuna ve zimmetinde pek çok tahsîlât-ı mîriyye bulunduğuna mebnî meclisçe azl olunarak yerine a‘zâ-yı meclisden büyük birâderi mîr-i aşîret nasb ve ta'yîn kılındığından bahsle merkumun münâsib mahalle nefy ü iclâsı husûsuna dâ'ir râhe-zîb-i vürûd olan bir kıt‘a şukka- i behiyyeleri me'âl-i âtıfet-iştimâli karîn-i ıttılâ‘-ı halâsverî olub merkümun ol veçhile harekât-ı nâ-marziyyeye ictisânndan dolayı zimmetinde bulunan emvâl-ı mîriyyenin tahsiliyle kendüsünün dahi li-ecli't-te’dîb bilâ-müddet Akka kafasına nefy ü iclâsı husûsu Meclis-i Vâlâ’da bi't-tensîb ol bâbda tastîr buyurulan emr-i âlî bâ-emir-nâme-i sâmî irsâl-i savb-ı atûfileri kılınmış olmağla ber mûceb-i emr-i âlî iktizâsının icrâsı (mütevaffik-ı himem-i behiyyeleridir olunan)[65] lâzım geleceği beyânıyla te'kîd-i zâbıta-i muhâlasat siyâkında nemîka-i senâverî terkîmine ibtidâr ve savb-ı vâlâ-yı atûfederine tesyâr kılındı, efendim.

Sıra no : 18

Belge no : A.MKT, Dosya no: 22; Vesika no: 89/3

Tarih : 26 Cemâziye’l-evvel 1262 / 22 Mayıs 1846

Konu : Menemencioğlu Hacı Nâbî Bey’in zimmetinde kalan 53.900 guruşun tahsili
hakk.

Adana Vâlîsine

Menemenci aşireti boy beyisi Hacı Nâbi Bey aşîret-i merkümeye tevzî'i lâzım gelen emvâl-i vergi ve sâ’ire üzerine nâm-ı âherle elli yedi bin guruş zamm ve tahsil etmiş olduğundan meblağ-ı mezbûrun istirdâdı içün vâkı‘ olan istid‘âya mebnî mîr-i mûmâ ileyh ile lâzımü'l-huzûr olanlar mahallinde meclis-i şer-i şerîfde lede't-terâliT mûmâ ileyh ol mikdâr akça zamm ve ilâve etmiş olduğunu ikrâr ve ba‘zı husûsâta sarf eylediğini tezkâr etmiş ise de meblağ-ı mezkûrdan yalnız karîn-i kabûl olan üç bin guruşdan mâ‘adâ elli üç bin dokuz yüz guruşu bilâ istîzân kendü nefsiçün olduğu ve kezâlik mûmâ ileyhin ba‘zı adamları dahi aşîret-i merkûme fukarâsından ba‘zılarına zalime akçası ahz etmiş oldukları tebeyyün ve tahakkuk etmiş olduğu beyânıyla me'hûzât-ı vâkı‘a ma‘rifet-i şer‘le bi'l-istirdâd ashâbına teslim ve mûmâ ileyh dahi zuhûr-ı irâde-i aliyyeye kadar hânesinde tevkif kılındığı ifadesine dâ'ir tevârüd eden tahrîrât-ı atûfet-me‘âli ve ol bâbda melfûf mazbata ve i‘lâm-ı şer‘î mü'eddâlan ma‘lûm-ı devlederi? olarak keyfiyet Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliyye'ye lede'l- havâle siyâk-ı iş'âra nazaran mûmâ ileyhin ol makûle mevâdd-ı zalîmeye ictisân sâbit ve sâlifü'z-zikr adamlarının dahi kezâlik ba‘zı irtikâblan vukû‘ı mütehakkık olarak mebâliğ-i me'hûze bi-istirdâd ashâbına verilmiş olduğu anlaşılmış ve bu misüllü az ve çok irtikâbât-ı zalîmeleri tebeyyün eden me’mûrînin me’mûriyetinden azl ve şahsına göre nefy ü takrîb ile icrâ-yı te’dîbleri kânûnına emr ü fermân-ı ma‘delet-ünvân-ı cenâb-ı şâhâne şeref-ta‘alluk etmiş olan usûl iktizâsından bulunmuş ve mûmâ ileyh zikr olunan boy beyliğinden azl olunmuş olduğundan ber mûceb-i kânûn emsâlini terhîb zımnında mûmâ ileyhin derûn-ı eyâletde dört mâh müddetle bir münâsib mahalle nefy ü takribi husûsu Meclis-i Vâlâ-yı mezkûrda müzâkere ve tensîb olunmuş olmağla ol veçhile icrâ-yı iktizâsı husûsuna himmet buyurmalan siyâkında kâ’ime kayd-şod.

Fi 26 C. A. sene 62

Sıra no : 19

Belge no : A.MKT, Dosya no: 75/2; Vesika no: 3

Tarih : 9 Safer 1264 /16 Ocak 1848

Konu : Kozan kaymakamı denilen Çadırcı Mehmed ve amcasının oğlu Samuroğlu Mehmed’in Bozdoğan aşiretine ve köylere verdikleri zararların önlenmesi ve Maraşlı Osman Paşa’nın katillerinin bulunması hakk.

Adana Vâlisine

Afşar aşiretiyle Adana'ya tâbi' Kozan kâ’immakâmlığı dâhilinde bulunan Lek ve Hacılar ve Kırıntı Ekrâdı eşkıyâsı, güzerân eden eyyâm-ı sayfda Kayseri ve Sivas ve sâ’ir ol havâliye ne veçhile îsâl-i dest-i hasâr vermekde kışlaklarına avdetlerinde Kozan kâ’immakâmı? denilen Çadırcı Mehmed ve ammizâdesi Samuroğlu diğer Mehmed nâm şahıslar ile dahi bi'l-ittifâk ol havâlîde bulunan kurâ ahâlîsi ve Bozdoğan aşireti haklarında fırsat buldukça hayvânâtını sürmek ve eşyâlarını serika etmek misüllü ne sûrede hasârete ictisâr etmekde oldukları ve taraf-ı amfilerinden süvâri zabtiyesi ta‘yîniyle her ne kadar indifâ‘-ı mazarradanna ikdâm olunmakda ise de mevsim-i şitâ mürûruyla yaylaklarına azimet etmeksizin eşkıyâ-yı merküme ile merkümân Mehmed ve diğer Mehmed’in te’dîbât-ı lâzımeleri icrâ olunmadıkça dest-i hasâr ü mefsedetlerinden ahâlî-i fukarâ tahlîs olunamayacağı beyânıyla ol bâbda istîzân-ı irâdeyi şâmil tevârüd eden tahrîrât-ı behiyyeleri me‘âl ü mezâyâsı ma‘lûm-ı hulûsverî olmuş ve inhâ-yı atûfilcri veçhile aşîret-i merküme ol havâlîde bulunan aşâ‘îr-i sâ’îrenin ol taraf ahâli ve fukarâsı hakkında vâki’ olan mefsedederinin defiyle müteveffâ Maraşlı Osman Paşa katillerinin ahz ü girifti merkümânın icrâ-yı te’dîbâtına mütevakkıf olduğundan bahisle hulûl-ı evvel baharda mikdâr-ı vâfi asâkir istishâbıyla kendüsü bi’z-zât azimet ederek iktizâ-yı hâlin icrâsına mübâderet olunması husûsu bundan akdem Arabistan ordu-yı hümâyûnu müşiri atûfedi paşa hazretleri tarafından dahi inhâ ve istîzân kılınmış ise de müte‘âkıben zikr olunan Afşar aşiretinin sûret-i inzibâtı istihsâl kılınarak aşîret-i merküme ba‘d-ez-în virgülerini te’diyeye ve içlerinde bulunan gâsıb ve sânk misillü eşhâsı teslime müte’ahhid oldukları Maraş mutasarrıfı sâbık müteveffâ Mehmed Paşa tarafından iş‘âr ve beyân olunmuş olduğundan ol vakit keyfiyyet Meclîs-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye’ye led’el-havâle sâye-i asâyiş- vâye-i hazret-i şâhânede aşâ’ir-i merkümenin hüsn-i zâbıtaya idhâliyle merkümânın vesâ’ir mütecâsir-i fezâhat olan eşhâsın ifâ-yı te’dîbât-ı mukteziyyeleri zımnında müşîr-i müşârün ileyhin ol veçhile asâkir-i nizâmiyye-i vâfiyye ile evvel baharda bâ-nefs azimetleri lâzımeden olub fakat mütevefla-yı müşârün ileyhin ber minvâl-i muharrer müte’âkıben vâki’ olan iş'ânna nazaran eşkıyâ-yı merkümenin el-hâletü hâzihi sûret-i hâl ü hareket ve tavr ü keyfiyetleri ne merkezde dâ’ir olduğu anlaşılarak âna göre hareket olunması muvâfik-ı hâl ü maslahat bulunmuş olmasıyla eşkıyâ-yı merkümenin el-ân hareketleri ne sûretdedir ve etrâf ü eknâf ahâlî ve kurâsına bir güne mazarrat ve hasârlan var mıdır? Olduğu hâlde ilerüde terbiye-i lâzımelerinin icrâsına bed’ ü mübâşeret olununcaya kadar indifâ‘lne makûle esbâba mütevakkıfıdır ve bunların i‘nıâl-i letâ’ilü'l-habl ile ber vech-i suhûlet ahz ü girifti mümkin olur mu? Keyfiyetin savb-ı amfilerinden ve îcâb edenlerinden isti‘lâmıyla ba'dehu âna göre iktizâsına bakılması bi't-tensîb husûs-ı mezkûr ber vech-i meşrûh îcâb edenlerden isti'lâm ve istiş‘âr ve bu bâbda taraf-ı sâmîlerine dahi tahrirât tesyâr kılınmış ise de bu kerre vürûd eden tahrirât-ı behiyyelerinde buralardan bir şey bahs ü beyân olunmamış ve Rabbimiz ta‘âlâ ve tebâreke hazrederi ile'l-ebed muvaffak ve mü’eyyed buyursun Devlet-i aliyye-i ebediyyü'd- devâmın el-hâletü hâzihi istihsâl-i menâfi‘-i umûmiyye niyyet-i hayriyyesiyle icrâsına teşebbüs buyurmuş olduğu bunca mesâlih-i seniyye-i ehemmesi arasında bu makûle aşâ'ir ve Ekrâd ile meşgûliyetinin sırası olmayub sâye-i makderet-vâye-i hazret-i şâhânede bunların ne vakt olsa icrâ-yı te’dîbâdan mümkinâtdan ve şimdilik me’mûrîn-i Devlet-i aliyye hazerâtı taraflarından ikdâmât-ı kâmile ve mütemâdiyyenin icrâsıyla zîr-i idârelerinde bulunan o makûle aşâ'ir ve Ekrâd'ın usûl-i hâliyeleri üzere hüsn-i idâreleriyle inzibât-ı ahvâline dikkat ve ahâlî ve fukarâ haklarında bir güne ta'addîleri vukû‘a gelmemesine üslûb-ı hakîmâne ile sarf-ı makderet (edilme)si îcâb-ı hâlden bulunmuş olmağla ol veçhile icrâ-yı iktizâsıyla ber minvâl-i muharrer bunların ahvâl-i hâzıralan (ne) merkezde ise keyfiyetin îzâhen iş‘ân husûsuna himmet buyurmalan siyâkında kâ’ime

Fî 9 S (Safer) sene ( 12)64

kâ’ime kay d olunmujdur

Sıra no : 20

Belge no : A.MKT, Dosya no: 9; Vesika no: 11

Tarih : 15 Rebî‘ü'l-ewel 1264 / 20 Şubat 1848

Konu : Kozan dağlarında bulunan ma‘dene Farsak aşireti boybeyi Yusuf’un müdür atanması ve ma‘denin Kayseriyye sancağına bağlanması teklifi hakk.

Mâliye Nâzın Devledü Paşa Hazrederi taraflarından bâ-takrîr takdim ile Meclis-i Vâlâ'ya i‘tâ buyurulan Me‘âdin-i Hümâyûn Meclisi mazbatası me‘âlinde Mar‘aş eyâletinde kâ’in Cebel-i Kozan dâhilinde olan ma‘denlere Farsak aşireti boybeyi bulunan Yusuf Bey'in müdîr nasb ve ta‘yîni ve mûcib-i şevk ü gayreti olmak üzere uhdesine Kapucubaşılık rütbesi tevcihi ile ma‘den-i mezkûrun hüsn-i idâresi istihsâl kılınmak üzere cebel-i mezkûr umûr-ı mâliye ve mülkiyesinin dahi Kayseriyye sancağına rabtı Kayseriyye mutasamfı sa‘âdetlü paşa ve mal müdîri efendi taraflarından müştereken inhâ olunmuş ve keyfiyyet, ma‘den-i hümâyûn meclisine lede'l-havâle numûne olarak gönderilen cevher kal etdirilerek tutulan çâşnîsine ve zuhûr eden altun ve gümüş ve kurşunun mikdânna nazaran menâfi‘-i külliye hâsıl olacağından ma‘den-i mezkûrun bi'I-cümle hâsılât ve mesârifâtı cânib-i mîrîye â’id olmak üzere ber mûceb-i inhâ müdirliğinin mîr-i mûmâ ileyhe ihâlesi ve me‘âdin-i mezkûrenin küşâd ve i‘mâline mübâşeretle hâsılât ve menâffi anlaşıldıkdan sonra icâbına göre müdîrlik ma‘âşı tahsis olunması husûslarında istîzân-ı irâde-i aliyye olunmuş olub vâkı‘an bu makûle me‘âdinin i‘mâlinde menâfi’ ve muhassenât derkâr olarak fakat mûmâ ileyh Yusuf Bey'in ma'den usûlüne ma'lûmâtı ve cebel-i mezkûr umûr-ı mâliye ve mülkiyesinin Kayseriyye'ye rabtı, mahallince mahzûrdan sâlim olub olmayacağı buraca mechûl olmasıyla, evvel emirde buralarının Adana vâlisi hazretlerinden istiflâmıyla gelecek cevâba göre icrâ-yı iktizâsına bakılması muvâfık-ı maslahat olacağı Meclis-i Vâlâ'da tezekkür kılınmış ve icrâ-yı icâbı emr ve irâde-i seniyye-i vekâlet-penâhîlerine menût mevâddan bulunmuş olmağla ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü'l-emrindir.

Fi 15 R.A. (Rebî‘ü'l-ewel) sene (12)64 (20 Şubat 1848)

(mühür)

Sıra no : 21

Belge no : A.MK.T, Dosya no: 13; Vesika no: 26

Tarih : 27.12. 1263/ 06 Aralık 1847; 24 Cemâziye'1-ewel 1264/ 28 Nisan 1848

Konu : Adana aşiretlerinin iskânı konusunda Adana valisinin arzı.

Atûfetlü Efendim Hazretleri

Muhawel-i uhde-i çâkerânenı olan Adana eyâletinde bulunan aşâyirin sûret-i iskânı ve nıevâdd-ı sâ’ire keyfıyâtına dâ'ir Adana Mal Müdîri efendi bendeleri tarafından takdim olunan bir kıt‘a lâyiha derûnunda muharrer mevâddan mümkinü'l-icrâ bulunanların mûmâ ileyhin merkez-i me’mûriyyetine azimet ve vusûlünde çâkerleriyle bi'l-müzâkere icrâ-yı iktizâsı lâzım geleceğinden lâyiha-i mezkûrenin bir kıt‘a sûretinin efendi-i mûmâ ileyh bendelerine i‘tâsı ve keyfiyetin sû-yı bendegâneme beyân ü izbâr buyurulması karârıyla iktizâsının icrâsına mübâderet-i çâkerânemi âmir taraf-ı zî-şeref-i hazret-i vekâlet-i mutlakadan hâme-pîrâ-yı sahîfe-i tasdîr buyurulan bir kıt‘a fermân-nâme-i sâmi me'âl ve münîfme ıttılâ‘-ı âcizânem karin ve şâmil olmuş ancak efendi-i mûmâ ileyh bendeleri henüz Adana'ya vürûd etmemiş olduğundan bi-mennihi ta'âlâ Adana'ya vusûlünde husûsât-ı merküme mûmâ ileyh ile bi'l-müzâkere iktizâsının icrâsına bi'l-mübâdere(t) keyfiyetin hâk-i pây-ı me‘âli intimâ-yı hazret-i sadâret-penâhîye arz ü inhâsı mütehattim .... kemterânemden bulunmuş olmağla ol bâbda emr ü irâde efendim hazretlerinindir.

Fî 24 C.A. (Cemâziye'1-ewel) sene (12)64.

Vâli-i Eyâlet-i Adana.

Mühür: ( Osman )

Sıra no : 22

Belge no : AMK.T. UM Dosya no: 125, Vesika no: 96/ 1

Tarih : 4 Rebî‘ü'l-ewel 1269 / 16 Aralık 1852

Konu : Sarraf Zanyeoğlu Yorgi’nin 1265 senesine ait Menemenci aşiretinin vergisi hakkında yazdığı ma‘rûz.

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki:

Altmış altı senesine mahsûben ta‘ahhüd-i çâkerânemle mülteziminden Ahmed Bey uhdesine ihâle kılınmış olan Niğde sancağı rüsûmâtı dâhilinde bulunan Menemenci aşireti yaylakiyye ve kışlakiyye rüsûmu olan iki bin yedi yüz elli guruşun tahsiline dest-res olunamadığından mukaddemâ vâkı‘ olan istid‘â-yı çâkerânem üzerine mâliye nezâret-i celîlesinden bâ-takrir Adana vâlisine hitâben fi 18 S. (Safer) sene (12)68 tarihinde bir kıt‘a emir-nâme-i sâmî-i cenâb-ı vekâlet-penâhî henüz mahalline varmaksızın zâyi‘ olduğuna ve rüsûmât-ı mezkûr altmış beş senesi dahi bâ-ta‘ahhüd-i çâkeri Şakır Bey uhdesinde bulunduğundan merâm-ı? aliyyelerinden mercûdur ki ta’rîh-i mezkûr ile müverrah tastîr buyurulan emir-nâme-i sâmî-i mezkûre altmış beş senesi rüsûmu bedeli bulunan iki bin yedi yüz elli guruşun dahi idhâliyle seneteyni olan beş bin beş yüz guruşun tahsili husûsuna te’kîdi hâvi bir kıt‘a emir-nâme-i sâmî-i hazret-i vekâlet-penâhîlerinin inâyet ve ihsân buyurulması niyâzım bâbında ve her hâlde emr ü fermân hazret-i men lehu'l-emrindir.

Fî 4 R.A (Rebî‘ü'l-ewel) sene (12)69.

Bende

Sarraf Zanyeoğlu Yorgi

Emir-nâme-i sâmi kaydıdır.

Arz-ı hâlyazılmak. içün varakadır.

Kıymet para: 30.

Mülteziminden Ahmed Bey’in altmış altı senesine mahsûben muhawel-i uhdesi olan Niğde sancağı vâridât-ı rüsûmiyyesi meyânında iki bin yedi yüz elli guruş bedel ile mukayyed bulunan Üç Kapulu yaylak rüsûmunun ahz ü tahsiline dest-res olamadığı ve rüsûm-ı mezkûrenin Karaisalu sancağı dâhilinde Menemenci aşiretinden ahzı mesbûk ise de yaylak-ı mezkûreye kırk elli hâne kadar çıkub bir habbe rüsûmât vermedikleri beyânıyla icrâ-yı icâbı mukaddemâ mahallinden inhâ olunmuş ve livâ-i mezkûr dâhilinde olub altmış beş senesine mahsûben Şakır Bey ve altmış altı senesine mahsûben mûmâ ileyh Ahmed Bey uhdelerine ma'lûmü'l-mikdâr bedelât ve sarraf Zanyeoğlu Yorgi ta‘ahhüdü ile ihâle kılınan ma‘lûmü'l- esâmi kazâlar rüsûmu vâridâtı meyânında mârrül-beyân Üç Kapulu yaylakiyyesi sinîn-i mezkûre deynine? mahsûben senevi iki bin yedi yüz ellişer guruş bedelât ile dâhil olarak meblâğ-ı bedelât-ı mezkûre sarraf-ı mersûmdan bi't-tahsîl teslîm-i hazîne kılınmış ve zikr olunan Üç Kapulu yaylakiyyesi rüsûmu Menemenci aşiretinden yaylak-ı mezkûra gelen hâne ashâbından alındığı siyâk-ı iş‘ârdan anlaşılmış idüğünden rüsûm-ı mezkûrenin aşîret-i merkümeden tahsiliyle mezkûr altmış altı senesi mültezimi mûmâ ileyh Ahmed Bey tarafından i‘tâsı hakkında gönderilen tahrîrâta cevâben Niğde meclisinden vürûd eden mazbata mu‘âmele-i kuyûdiyyesi icrâ etdirilerek meclis-i muhâsebe-i mâliyeye i‘tâ olunarak me‘âlinden müstefad olduğu ve mezkûr Karaisalu kâimmakâmı tarafından iş‘âr kılındığı veçhile rüsûm-ı mezkûre yaylak-ı mezkûra çıkan Ekrâd aşiretinden alındığı ve şimdiye değin Menemenci aşiretinden yaylak rüsûmu alınması mu‘tâd olmadığından mültezim-i mûmâ ileyhe gadri mü’eddî olmamak ve yolunda ve muvâfık-ı hâl ü maslahat bulunmak mülâbesesiyle rüsûm-ı mezkûrenin mezkûr yaylaka çıkan Menemenci aşiretinden tahsiliyle mültezim-i mûmâ ileyhe verilmek üzere bu tarafa irsâli husûsunun savb-ı vâlâlarına bildirilmesi husûsu mâliye nâzın atûfetlü bey efendi hazrederi tarafından bi't-takrir ifade kılınmış olmağla ber minvâl-i muharrer icâbının hüsn-i icrâsı husûsuna himmet buyurula deyu fi 18 S. (Safer) sene (12)69 tarihinde Adana vâlisine emir-nâme-i sâmî yazılmışdır. Fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir.

(imzâ)

iktizâsı Vâridât Muhâsebesinden

Fîselhi R.A (Rebî‘ü'l-evvel) sene (okunmuyor)

Evvel emirde derkenârda satr ve ıstâr buyrulan emir-nâme-i s âmînin cevâbı verilen istizan mektübî-i hazret-i sadr-ı âlî- sa‘âdetlü beyefendi hazretleri ceridesinde derkenâr olunması bâbında fermân hazret-i men lehu'l- emrindir.

Fî selhi R.A (Rebî‘ü'l-evvel) sene (1)269

(imzâ)

Mâliye nâzın atûfetlü bey efendi hazretleri iktizâsına himmet eyleyesin deyu buyuruldu.

Fî 19 R.A (Rebî‘ü'l-evvel) sene 1269.

Sıra no : 23

Belge no : A.MKT. UM Dosya no: 125, Vesika no: 96/2

Tarih : 13 Rebî‘ü'l-ewel 1269 / 25 Aralık 1852

Konu : Niğde sancağında yaylakiyye vergisi alınması hakk.

Me’âl-i arz-ı hâl Niğde sancağı vâridât-ı rüsûmiyyesi meyânında olarak ihâle olunan yaylakiyye rüsûmâtının ahz ü tahsiline dest-res olunamadığından istihsâli bâbında çend mâh mukaddemce Adana vâlisi hazretlerine derkenârda mastûr istâr ü tesyâr buyurulan emir- nâme-i sâmî mahalline varmaksızın zâyi‘ olduğu beyânıyla te’kîdi hâvi tekrar emir-nâme-i sâmî tastîri husûsundan ibâret görünmüş ve ber vech-i muharrer emir-nâme-i sâmî tastîr olunduğu ve cevâbı vürûduna dâ’ir kayda zafer-yâb olunamadığı ihrâc olunan derkenârlarda gösterilmiş olmağla bu sûretde ber mantûk-ı arz-ı hâl zâyi‘ olduğu beyân olunan emir-nâme-i sâmînin kaydı mûcebince tekrar emir-nâme-i sâmî-i cenâb-ı vekâlet-penâhî tastîri mücerred re’y-i âlîye menûtdur, fermân hazret-i men lehu'l-emrindir.

Fî 13 R.A (Rebî‘üTewel) sene ( 12)69[66] ?

(imzâ)

Yazılan emir-nâme-i sâmînin cevâbı vürûd etmişdir

Der-dest olan defatir tetebbu4 olundukda husûs-ı mezkûrun cevâbı vürûduna dâ’ir kayda zafer-yâb olunamamışdır. Fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir.

(imzâ)

Ber mûceb-i derkenar tekrar emir-nâme-i sâmî.

V. A.DVN

Sıra no : 24

Belge no : A. DVN 40/ 2

Tarih : Evâhiri Şa‘bân 1261 / 25 Ağustos - 4 Eylül 1845

Konu : Karahisar-ı Sahib’de (Afyonkarahisar) sürgünde bulunan Menemenci aşireti
boybeyi (Ahmed Bey)’in affı hakk.

Hakk Sübhâne ve Ta'âlâ Hazretleri

Şevketlü, Mehâbetlü, Kerâmetlü, Kudretlü, Atıfetlü, Velî-ni‘met-i âlem, Sebeb-i âsâyiş-i kâffe-i ümem, Pâdişâh-ı Cihan Efendimiz Hazretlerinin Mübârek ve meşmûl ve pür-cûd-ı lâzımü'l-mevcûd-ı mülûkânelerin cemi1 hatâlardan masûn ve mahfûz eyleye. Amîn bi- hürmeti Seyyidi'l-mürselîn.

Mübârek rikâb-ı mu‘allâlarına arzuhâl-i kullarıdır ki:

Şevket-vâye-i mülûkânelerinde Adana eyâleti dâhilinde vâki* Menemenci Mîr-i aşireti olub eyâlet-i merküme meclisi tarafından vukû‘ bulan inhâya mebnî müte‘alhk ve şeref-sünûh emr ü fermân-ı mehâbet-ünvân-ı cenâb-ı tâcdârileri mûcebince bundan altı yedi mâh mukaddem bir müddet Karahisâr-ı sâhib kazâsına nefy ve tağrib kılınmış olan kullarının memleketi cânibinde umûr ve husûsunu rü'yet edecek kimesnesi olmamak cihetiyle iyâl-i evlâdı kullan nâ-çâr kalarak muzâyaka ve....

dûçâr olduklan ve kendüsü dahi ıslâh-ı nefs ile bi'l-vücûh sezâvâr-ı rahm ü âtıfet -i seniyye-i hazret-i cihândârîleri bulunduğu muhât-ı ilm-i âlem-şümûl

buyuruldukda lyâl ü evlâdı kullanırın derkâr olan perişân-ı hâl-i bî-gânelerine merhameten mîr-i merküm kullarının kayd-ı menfâdan afv ü ıtlâkı husûsuna

müsâ‘ade-i merâhim-‘âde-i cenâb-ı pâdişâhîleri erzân ve şâyân buyurulmak bâbında ve kâffe-i hâlde emr ü fermân şevketlü mehâbedü kerâmetlü kudretlü azametlü pâdişâhımındır.

Bende

Mîr İsmâ'il Kullan

Mîr-i Merküm

Hâlen

..ya Emr-i Alî Kaydı

Karahisâr-ı Sâhib'e tahvîl-i menfası içün

Emr-i âlî yazılmışdır. Fî Evâhiri Ş. (Şa'bân) sene (1)261

Adana eyâleti mütesellimi Arif Paşa -zîde ikbâlühu- ve Adana kâdîsına hüküm

Adana'da kâ’in Menemenci mîr-i aşîretile aşâ’ir-i sâ’ire mîr-i aşiretlerinin rü'yet

... Adana meclisine azimetleri husûsu bi'l-iş‘âr ümerâ-yı aşâ'irin cümlesi

ederek gelüb fakat zikr olunan Menemenci mîr-i aşireti meclis-i

.... ahâlî-i aşiret ve fukarâyı dâimâ tahrik ve ifsâd etmekden her

pek çok tahsîlât-ı mîriyye bulunduğu tahakkuk ve tebeyyün eylediği cihetle mîr-i merkûm azl olunarak yerine meclis-i mezkûr a‘zâsından büyük birâderi Hacı Nâbî Bey mîr-i aşiret nasb ve tayin kılınmış olub mîr-i sâbık merkumun adem-i itâ'at ve harekât-ı nâ- marziyyeye cür'eti sebebiyle te’dîb ve tağrîbi lâzım gelmiş

olduğundan nâşî mûcebince mîr-i merkumun evvelâ muhâsebesi bi't-te'diye zimmetine geçirmiş olduğu tahsîlât-ı mîriyye her ne ise tamâmen ve kâmilen bi't-tahsîl cânib-i hazîne-i şâhâneme irsâl ve tavsîliyle kendüsünün dahi bilâ-müddet Akka kafasına nefy ve iclâ olunması bâbında emr-i şerifim ısdârı Meclis-i Vâlâ-yı ....

oldukda ber vech-i muharrer amel ve hareket dahi eyleyesin ve sen ki kâdî-i mûmâ ileyhsin sen dahi vusûlünde mîr-i merkumu ol tarafda menfiyyen meks ü ikâme itdirüb bilâ-fermân olmakdan nâşî ve .... vâhide mahall-i âherde harekete dâ'ire-i marazdan mücânebet ve vusûlünde

âhir sene 261 ta’rihinde Emr-i âlî sâdır olub .... fermân devletlü Sultânımındır.

Kaydı Fî 11

(Zarf üzeri) 22644

Bi-hamdihi Ta'âlâ

Mesncd-ârâ-yı kethüdâ-yı hazret-i vekâlet-penâhî devletlü atûfetlü ref’etlü mürüvvetlü ve iî'l-himem me'âlî-şiyem sultânım hazretlerinin savb-ı âlîlerine be-revem.

Evrâk-ı numéro: 9

Melfûfu: 5

VI. CEVDET ZAPTİYE

Sıra no : 25

Belge no : C. Zabtiye 670- A

Tarih : 7 Rebî‘ü'l-ewel 1206 / 04 Kasım 1791

Konu : Eski Maraş kadısı Numan Paşazade Seyyid Mehmed Sadullah Bey’in
Menemencioğlu Ahmed Bey’den şikâyeti ve te’dîbi için Hasanpaşazâde Mehmed Bey’e yetki verilmesi hakk.

Sâbıkan Mar‘aş kâdîsı Numan Paşazâde Seyyid Mehmed Sadullah Efendi dâ'îleri tarafından vârid olan kaimenin hulâsasıdır.

Fî 7 R.A (Rebî‘ü'l-ewel) sene 206

Efendi-i mûmâ ileyh Der-aliyye'ye azimet içün esnâ-i râhda Adana'ya vusûlünde Adana eyâletine dâhil cebelde kâ’in Melemencioğlu Ahmed nâm şaki Adana ve Tarsus kurâ ve etrâfına îsâl-ı hasâret ve fukarâ-yı ra‘iyyetin mezrû‘ât ve mahsûl ve hayvânâtların nehb ü gâret ve ebnâ-i sebile ve Kayseriyye tarafından gelen kârbâna itâle-i dest-i tasaddîye cür'et eylediğine binâ’en hakîkat-i keyfiyeti Der-aliyye'ye tahrir ve iş‘âr eylemesini bi'l-cümle aceze-i re‘âyâ efendi-i mûmâ ileyhin Adana'da müsâfir olduğu mahalle gelüb niyâz etmiş oldukları ve fi-nefsi'l-emr şakî-i mezbûr bagî ü şekâvetde nâdirü'l-asr olub mürûr (ü) ubûr eden yolculara cebr ü ta‘addî eylediğinden efendi-i mûmâ ileyh dahi yol bulamayub vâfır müddet Adana'da beyhûde meks ü ikâmet etmiş olduğu ve mezbûrun şerr ü mazarratından Adana ve Tarsus fukarâsı perişân ve târik-i evtân olduklarına binâ’en mezbûrun tertîb-i cezâsıyla bi'l- cümle ebnâ-i sebil ve husûsuyla hüccâc-ı Müslimînin te'mîn ve fukarâ-yı ra'iyyetin idâme ve tatminleri esbâbının istihsâline ikdâm olunmak lâzimeden idüğü ve bu husûsu tahrîr ve iş‘âr eylemeleri efendi-i mûmâ ileyhin vazifesinden hâriç olduğu her ne kadar zâhir ve bedîdâr ise dahi ancak fukarâ-yı ra‘iyyetin istirhâm ve istid'âlarına mebnî olduğu beyânıyla şakî-i mezbûrun icrâ-yı te’dîbi bâ-emr-i âlî Adana mütesellimi Mehmed Ağa'ya havâle olunur ise mûmâ ileyh erbâb-ı gayret ve sadâkatden olduğuna binâ’en tenfiz-i irâde-i şâhâneye ikdâm edeceği efendi-i mûmâ ileyh bir kıt‘a kâ’imesinde tahrîr .

Merkum hakkında mukaddem emr verilmiş midir, Dîvân-t hümâyûndan sorulması?.

Sıra no : 26

Belge no : C. Zabtiye 670- C

Tarih : 13 Rebî‘ü'l-ewel 1206 / 10 Kasım 1791

Konu : Menemencioğlu Ahmed Bey’in yakalanması ve idam edilmesi işinin Çaparzâde Süleyman Bey’e verilmesi hakk.

Bu defa Adana havâlisinden hitâm-ı me’mûriyyetiyle avdet eden Silâhşor Süleyman Ağa’nın takriridir.

Fî 13 R.A. (Rebî‘ü'l-ewel) sene 206

Melemenci aşireti beyi olan Melemencioğlu nâm şakinin bagî ü tuğyânı bu esnâda kemâle erüb te’dibi icrâsına ibtidâr ile bi'l-cümle fukarâyı dest-i tasallutundan âzâd etmek lâzimeden olduğu vâzıh ve aşikâr olmağla merkumun icrâ-yı te’dîbine irâde-i seniyye muta‘allık olduğu sûretde merkum eyyâm-ı sayfda Niğde civânnda kâ’in Uçkapulu sahrâsına yaylaka ve eyyâm-ı şitâda Adana havâlisinde Tarsus kurbunda vâkı‘ kışlaka çıkmak âdetinden olduğuna binâ’en merkumun bu eyyâm-ı hârrede yaylak-ı mezkûrda sâkin olduğu hâlde i'dâm ve izâlesine Çaparzâde Süleyman Bey bendeleri hem-civâr olmak hasebiyle muvaffak olacağı ve hengâm-ı şitâda irâde buyurulur ise kışlak-ı mezkûrda sâkin iken Adana vâlisi İbrahim Paşa hazretleriyle Tarsus mütesellimi Toroğlu Mustafa Ağa bi'l-ittifak icrâ-yı te’dîbine ikdâm ile ele getürecekleri zâhir olan hâlâtdan olmağla eğer merkümun bagî ü şekâvetine mücâzâten şimdilerde te’dîbi irâde buyurulur ise mûmâ ileyh Çaparzâde'ye bâ- emr-i âlî te'kîd buyurulmak ve âheri kanşdınlmamak ve eğer şimdilerde te'hîr ile hengâm-ı şitâya taTîk olunur ise ol vakt müşârün ve mûmâ ileyhümâya havâle olunmak enseb ve savâb olduğu muhât-ı ilm-i âlî buyuruldukda bu bâbda ve her hâlde emr ü irâde efendilerimizindir.

Sıra no : 27

Belge no : C. Zabtiye 670- D

Tarih : (1206/ 1791) ?

Konu : Menemencioğlu aşireti boybeyi Ali Bey’in Tarsus Mukâta'ası köylerine verdiği zararın önlenmesi hakk.

Tarsus tarafından gelen Çukadâr Hasan kullarının takriridir:

Menemenci aşireti boybeyisi olub Adana civânnda vâkı‘ Çakıd nâm mahallde sâkin Menemencioğlu Ali Bey[67] nâm şekâvet-pîşe kendü hâlinde olmayub aşîret-i mezbûr eşkiyâsından söz sâhibi Hacı Ömer ve Körünoğlu nâm bâgîleri 300 nefer mikdân aşîret-i mezbûr eşkiyâsıyla ber vech-i mâlikâne uhde-i çâkeride olan Tarsus mukâta‘ası kurâlarına taslît birle re‘âyâ fukarasının mezrû‘âtlarını hayvânâta eki ve pây-mâl ve bunun emsâli envâ‘ mezâlime ve hasârâta ictisârlan âşikâr olmakdan nâşî ahâlî-i kurâ eşkiyâ-yı merkûmeyi bu efâl-i şenî‘adan men‘ dâ'iyyesiyle tazallüm ve istirhâm eylediklerinde me’lûf oldukları şekavetlerin müzdâd ile 100 bâb hâneli bir karye ihrâk-ı bi'n-nâr eyleyüb bi'l-cümle emvâl ü eşyâlan gâret ve ahâli-i karyeden iki nefer kimesneyi bilâ-cürm katlen i'dâm ve her ne ki nehb ü gasb eylemişler ise merkümân-ı mezbûr Ali Bey ile beynlerinde iktisâm eylediklerinden başka Akköprü nâm mahallde ikâmet ve mürûr ü ubûr eden ebnâ-i sebil ve ulaklara taslît eylediklerine binâ’en Devilik nâm mahall menzilini sedd ü bende bâdî ve mürûr ü ubûr edenlerden bâc talebiyle rencideden hâli olmadıkları ecilden vâfir eyyâm ol havâlîden mürûr ü ubûr munkati' olduğu[68]

Sıra no : 28

Belge no : C. Zabtiye 670- E

Tarih : (1206/ 1791)?

Konu : Menemencioğlu Ahmed ve Karcı Mehmed vs.’nin Adana’yı basarak nakibüleşraf kaymakamını ve 150 kişiden fazla halkı öldürdüklerini iddia eden Adana halkından bir kimsenin takriri.

Adana ahâlisinden bir kimesnenin takriridir:

Adana muzâfâtından Karaisâlu kazâsında sâkin Menemencioğlu demekle ma‘rûf Es- Seyyid Ahmed nâm kimesne ötedenberü katl-i nüfûs ve hetk-i a‘râz ve gasb-ı emvâl-i ibâd âdet-i müstemirresi olub sâkin olduğu kazâ-i mezkûrede vâki' evkaf ve zâviye ve ze‘âmet ve timâr ve mukâta‘ât her ne ki var ise ashâb ve mutasarrıflarına zabt etdirmeyüb tarafından zabt ve ta‘şîr ve eki ü bel' ve bu esnâlarda dahi Adana firarilerinden olub şekavet ile meşhûr ve kerrâtla hakklarında emr-i âlî sudûr eden Karcı Mehmed ve refiki Külâhçı Hacı Mustafa ve Lazoğlu ve Çayıroğlu nâm kimesneleri yanma celb ve ittifâkan medîne-i Adana vâlisi gelmezden mukaddem Adana'ya duhûl ve Adana'da kâ’immakâm-ı nakîbü'l-eşrâf olan Es- Seyyid Hasan Efendi'yi ve Çopuroğlu'nu ve yüz elli neferden mütecâviz ehl-i ırzân kimesneleri bi-gayn hakkın kati ve emvâl ü eşyâların gasb ve Adana müftisi İmamzâde Mehmed Efendi'nin üzerine dahi hücûm ve tahlîs-i cân birle firâr ve kırk elli keselik kütüb-i nefise ve emvâl ü eşyâ ve hubûbât ve penbe ve hayvânâtın nehb ü gâret ve Tarsus mukâta‘ası üzerine dahi kezâlik hücûm ve katl-i nüfûs ve beş yüz kese mikdârı emvâl ü eşyâ ve hubûbât ve hayvânâtların gasb ü gâret ve bununla dahi kani' olmayub Tarsus tarafından sevk ve idâre olunan Tekfur yaylağı menzilhânesin dahi basub mevcûd olan bârgîr ve eşyâların ahz ve dâ'imâ sürücülerin ahz ü girift ve bârgîrlerin zabt ve bu veçhile menzil-i mezkûr mu'attal ve tarîk-i câdde mesdûd olmasına illet-i müstakille olduğundan başka Payas tarafında zuhûr eden Küçük Ali oğlu'na dahi mu‘în ve zahir olmalanyla merkûmûnun keyfiyet-i hâlleri vech-i meşrûh üzere olduğu meşhûr ü mütevâtir olmağla hasbeten li'l-llâhi ta'âlâ ifâdeye ictisâr olundu. Emr ü fermân hazret-i men lehü'l-emrindir.

Sıra no : 29

Belge no : C. Zabtiye 670-B

Tarih : 12 Ramazan 1206 / 4 Mayıs 1792

Konu : Tarsus sakinlerinden Karcı Mehmed ile Menemenci aşireti boybeyi Ahmed Bey ve Toroğlu Ahmed Bey’in Tarsus üzerindeki zarar ve ziyanlarının önlenmesi hakk.

Sahh.

Adana vâlisine ve Tarsus kadısına ve Tarsus mütesellimine hüküm ki:

Tarsus sükkânından Karcı Mehmed nâm şekâvet-pîşe Adana ile Tarsus beyninde sâkin Melemenci aşireti boy beyisi Ahmed ile ittihâd ve Toroğlu Ahmed demekle arif şekâvet-kân dahi tahrik birle asâkir-i vâfıre cem‘ ve mukâta‘ât-ı cesîmeden olan Tarsus üzerine iki defa hücûm ve kırk elli nefer adam kati ve beş yüz keselik emval ü eşyâ ve hayvânât ve zehâyir-i fukarâ gâret olduğundan ve mezbûrların bu güne[69] hilâf-ı marzî harekâta ibtidârlan mukâta‘a-yı merküme ahâlilerinin perâkende ve perişân olmalarına bâ‘is ü bâdî olduğundan ve kazâ-i merküme ve kurâ ahâlilerine vâki' olan zulm ü ta‘addîlerinin nihâyeti olmadığından bahisle rahmen li'l-fukarâ ve siyâneten li'l-mîri gasb ü gâret olunan emvâl-i fukarâ tahsil ve ihkâk-ı hakk ve mezâlim? ve ta‘addîleri men' ü def olunmak bâbında sen ki Adana kâdîsı ve Tarsus mütesellimi mûmâ ileyhümâsız size hitâben emr-i şerif ısdân hassa silahşörlerinden bu cânibde ? muhallefat kabzına me’mûr Süleyman -zîde mecduhu-nun bu defa Der aliyyeme vârid olan tahrîrâtı ve Tarsus kadısının bir kıf a i‘lâmı ve ahâlisinin mahzarlarından istid'â olmağla vech-i meşrûh üzere amel ve hareket olunmak fermânım olmağın imdi sükkân-ı memleket istihsâli levâzım-ı emniyyetleri murâd-ı kirâmda mu'tâd-ı hüsrevânem olmak hasebiyle zamân-ı ma‘delet-irtisâm-ı pâdişâhânemde bir ferde ve husûsuyla mukâta‘a-i mezbûr ahâlisine zulm ü ta'addî olunduğuna bir veçhile nzâ-yı aliyyem olmadığı ve mezbûrlan def-i şürûr ve mazarratlarıyla te'mîn-i memleket ve istirâhât-ı ahâli ve ra‘iyyet matlûb ve mültezim ve ihkâk-ı hakk husûsuna ikdâm ü dikkat ehemm ü elzem idüğü siz ki vezîr-i müşâr ve sâ’ir mûmâ ileyhimsiz ma‘lûmunuz oldukda fezâhat-ı merkümeye mütecâsir olan merkümlar ma'rifetiniz ile ahz ve meclis-i şer‘a ihzâr ve iddi‘â-yı hukûk edenler ile terâfu‘-ı şer‘ ve zâhir olan fezâhatlan ve gasb ü gâret olunan emvâl-i fukarâ her ne ise ma‘rifetiniz ve ma‘rifet-i şer‘le îcâb edenlerden tahsil ve redd ve teslim ve ihkâk-ı hakk ve merkumların şerr ü mazarradannın men‘ ü defiyle ahâliniz asâyiş ve emniyyederin tahsile kemâl ikdâm ü dikkat ve iğmâz ve rehâvetden ve ibtâl-i hakkı mûcib hâlet ü hareket ve hilâf-ı şer‘ bir ferde gadr ü ta'arruz vukû'unu tecvizden mübâ'adet ve keyfiyyet sûret-i sicillâtıyla Der aliyyeme i‘lâma mübâderet olunmak bâbında.

Fî evâhiri N (Ramazan) 8 sene (1)206 târihinde emr-i şerif verildiği mukayyed fermân sultânımındır.

Fî 12 N. (Ramazan) sene. (1)206. (4 Mayıs 1792)

Adana müteselliminden olan Melemenci mîr-i aşireti Ahmed nâm şakinin hakkında Tarsus mütesellimi Torzâde Mustafa Ağa'ya hitâhen bu hilâlde verilen fermân kaydıdır derkenâr dâd.

Sıra no : 30

Belge no : C. Zabtiye 2304

Tarih : 25 Rebiü'l-ewel 1230 / 07 Mart 1815

Konu : Hakkında idam fermanı verilen Menemencioğlu’nun aşiretler arasına gizlediği 43 baş devesinin Salih Paşa tarafından buldurularak sattınldığı hakk.

Hakkında fermân-ı kaza cereyân sudûr eden Melemencioğlu nâm şakinin bundan akdemce firâren gelüb Harameyn ve sâ’ir aşiretler derûnuna ihtifa olunub hâlen Bozok ve Kayseriyye sancakları mutasarrıfı ve Yeni İl voyvodası devletlü El-Hacc Salih Paşa hazretlerinin ma‘rifet-i devletleriyle zâhire ihrâc olunan yedi katar olmak üzere cem‘an kırk üç mehar şütürânın furûht ve esmânı cânib-i mîrîye teslim olunması bâbında vezîr-i müşârün ileyhe hitâben emr-i âlî şeref efzâ-yı vürûd eylediğine mebnî ma‘rifet-i şer‘ ve vezîr-i müşârün ileyh ma‘rifetiyle sûk-ı sultanîde bey'-i men yezîd olunarak tâliblerine fürûht olmağla iktizâ eden kıymederinin mümzâ defteridir ki zikr ü beyân olunur.

Fî 25 R.A.(Rebiü'l-evvel) sene (1)230.

Hurrirehu hâzihi’d-defter bi- ma‘rifeti'ş-şer‘ ve'l-ahâli

Nemekahu el-fakîr ileyhi ‘azze şa'nehu Es-Seyyid Arab Süleyman el-müvellâ-hilâfetühu bi kaza’i Bozok ma‘a Süleymanlu

Ufiye anhu

(Mühür)

VII. CEVDET MALİYE

Sıra no : 31

Belge no : C. Maliye 152-C

Tarih : 23 Rebî‘ü’l-ewel 1232 / 10 Şubat 1817

Konu : Menemencioğlu Habib Bey’in isyanı üzerine Milvan kalesine ait 17 adet
müstahfız timannın 1231/ 1816 senesi gelirlerinin darbhaneye irsali hakk.

Der-i devlet-mekîne arz-ı dâ‘î-i kemine budur ki.

Bundan akdem bâ-irâde-i kâti‘a-i hazret-i mülûkânî darbhâne-i âmire hazînesiçün zabt buyurulan Milvan Kabasının on yedi aded timânnın işbu iki yüz otuz bir senesine mahsûben mahsûlâtının cem' ü tahsil ve cânib-i darbhâne-i âmireye irsâl ve teslim olunması husûsuna hâlen eyâlet-i Adana vâlisi devletlü El-hâcc Mustafa Paşa hazretlerine ve bu fakire hitâben sâdır buyurulan emr-i celîlü'ş-şân medîne-i Adana mahkemesine lede'l-vürûd ba‘de'l-feth ve'l- kırâ'et sem'an ve tâ'aten[70] merâsimini ba'de'l-edâ sâlifü'z-zikr on yedi aded timânn hâsılâtı kânûn-ı kadîm ve olageldiği üzere cem' ü tahsil olundukda bin beş yüz guruşa bâliğ olmağla bu nevbet meblağ-ı mezkûr ber mantûk-ı emr-i âlî müşârün ileyh hazretlerinin taraf-ı devletlerinden âsitâne-i aliyyede kapu kethüdâlan atûfetlü El-hâcc Abdunnâfi' Efendi tarafından meblağ-ı mezbûr bin altı yüz guruş an nakîd cânib-i darbhâne-i âmireye edâ ve teslim olunacağı ol ki vâkı'u’l-hâldir bi'l-iltimâs pâye-i serir-i a'lâya arz ü i'lâm olundu. Bâkî emr hazret-i men lehü'l-emrindir.

Fi'l-yevmi's-sâlisi ışrîn min şehri Rebî‘i'l-ûlâ Li-sene isnâ ve selâsîn ve mi'eteyn ve elf (23 Rebî‘ü’l-ewel 1232)

El-abdü'd-dâ‘î li'd-devleti'l-aliyyeti'l-Osmâniyye

Es-seyyid Ahmed Kadri el-müvellâ-hilâfetühu bi-medîne-i Adana.

Sıra no : 32

Belge no : C. Maliye 152-A1

Tarih : 9 Rebî‘ü’l-âhir 1232 / 26 Şubat 1817

Konu : Milvan kalesi müstahfız tımarlan hakk.

Sâdır olan emr-i âlî mûcebince mukaddem verilen ilm ü haberin kaydı tashih olunarak fimâ ba‘d timârların Darbhâne-i âmireden zabtiçün Darbhâne-i âmireye ve defterhâneye ilm ü haberleri verildi.

İlm ü haberleri dâde.

Fi 9 R. (Rebî‘ü’l-âhir) sene (12)32.

Sıra no : 33

Belge no : C. Maliye 152-D1

Tarih : 22 Rebî'ü'l-âhir 1232 / 11 Mart 1817

Konu : Menemencioğlu Habib Bey’in isyanı sebebiyle Milvan kalesi dizdarlığı ve neferat tımarlan ile oğlunun uhdesinde bulunan Karaisalu mukataasının yanm hissesinin hazîneye alınması hakkında Adana valisinin arzı ve bu konu ile ilgili ferman.

Devletlü, inâyetlü, merhamedü, atûfedü, re'fetlü, veliyyü'n-ni'am ve amîmü'l-himem efendim hazretlerinin hâk-i pây-ı hâcet-revâ-yı veliyyü'n-ni'amânelerine

Ma'rûz-ı abd-ı müstedîmleridir ki.

Firârî Melemencioğlu Habib Bey nâm şakinin dizdârhğı uhdesinde olub tahassun eylediği Milvan kal'ası bâ-irâde-i aliyye hedm olunub şakî-i merkûmun vâki' olan isyân ve tuğyânına mebnî uhdesinde olan dizdârhk timânyla sâ'ir neferâtlarının timârlanyla oğlunun uhdesinde olan nısf-ı hisse-i mahsûl-i cemâ'at-i nâhiye-i Karaisâlu mukâta‘asınm, uhdelerinden ref ve Darbhâne-i âmire tarafından zabt ve Adana vâlisi olanlar taraflarından bedel-i ma‘lûmesiyle idâre olunması husûsu mukaddemen taraf-ı çâkerânemden hâk-i pây-ı veliyyü'n-ni'amânelerine arz ü ifade olunmağla şakî-i merkûmun oğlunun uhdesinde olan nısf hisse-i mahsûl-i cemâ‘at-ı nâhiye-i Karaisâlu mukâta'asından sarf-ı enzâr buyurularak heman kal'a-i mezkûrenin dizdârhk ve kethüdâ ve sâ'ir onbeş nefer mustahfızlarının timârlan iki yüz otuz bir senesine mahsûben taraf-ı çâkerânemden zabt ü ta'şîr birle hâsıl olan mahsûlünü mümzâ defteriyle Darbhâne-i âmireye irsâl olunmasını nâtık sâdır olan bir kıt‘a fermân-ı celîlü'ş-şân mûcebince zikr olunan timârların ta'şîrine taraf-ı çâkerânemden mu'temed adamlar ta'yîn ve ta'şîr[71] olunub ber mûceb-i defter-i mümzâ bin altı yüz guruş mahsûl tahsil olunub firârî-i merkûmun oğlunun uhdesinde olan nısf-ı hisse-i mahsûl-i cemâ‘at-ı nâhiye-i Karaisâlu mukâta'asının zabt ü ta'şîri husûsu emr-i şerîf-i mezkûrda tahrîr ve tasrih buyurulmadığından hisse-i mezkûreye taraf-ı bendegânemden vaz‘-ı yed olunmayub ashâbı taraflarından edâ eyledikleri ve zikr olunan timârlardan hâsıl olan bin altı yüz guruş bu defa kapu kethüdâmız bendeleri tarafından cânib-i Darbhâne-i âmireye te'dîyesiçün irsâl olunmuş olduğu ifadesini mutazammın ariza-i ubeydânem tahririne cür'et ve tasdî'-i ser-i mübâreklerine cesâret kılınmışdır. İnşâ'e Allahu ta'âlâ muhât-ı ilm-i âlem-ârâ-yı rahîmâne-i veliyyü'n-ni'amâneleri buyuruldukda ol bâbda ve her hâlde emr ü fermân devletlü, inâyetlü, merhametlü, atûfedü, re'fedü veliyyü'n-ni'am ve amîmü'l-himem efendim sultânım hazrederinindir.

Bende El-hâcc Mustafa. Vâlî-i Adana, hâlen.

152-D/ 2

Verilen fermân kaydı

Sen ki vezîr-i müşârün ileyhsin tarafından Der-sa‘âdete vârid olan tahrirâtının hulâsası mefhûmunda fırâri Melemencioğlu Habib nâm şakinin ber vech-i mâlikâne oğlunun uhdesinde olan mahsûl-i Cemâ'at-ı Nâhiye-i Karaisâlu Mukâta‘ası nın nısf hissesiyle şakî-i merkûmun bâ-berât-ı âlîşân uhdesinde olub tahassun eylediği Milvan kafasının dizdârhğını ve neferât timârları, vâki’ olan isyân ve tuğyânlan takribiyle reflerinden mukâta'a-i mezkûre hissesine ilhâken cânib-i Darbhâne-i âmireden zabt olunmak şartıyla Adana vâlisi olanlara bedel-i ma'lûm ile ihâle ve iltizâm olunması husûsuna irâde-i seniyye ta‘alluk eder ise ol veçhile emr-i âlîşân ısdâr olunması husûsunu tahrir ve inhâ eylediği ecilden kuyûda mürâca'at olundukda mukâta‘a-i mezkûrenin nısf hissesi fırâri-i merkûmun oğullan Mehmed Bey ve Ahmed Bey'in uhdelerinde olduğu ve Adana sancağında vâki’ Karaisâlu nâhiyesine tâbi’ cemâ‘at-‘ Durgutan? nâm karye ve gayriden üç bin sekiz yüz akça yazu ile mukayyed timâr-ı Milvan Kafası dizdârlığı merkûmun Çelik Köyü nâm karye ve gayriden bin dokuzyiiz akça yazu ile mukayyed timâr kafa-i merkûm kethüdâsı Abdulgânî nâm kimesnenin ve sâ'ir on beş aded timârlar dahi kafa-i merkûm neferâtı uhdelerinde olunub âhere verildiğinin kaydı bulunmadığı ve kafa-i merkûmenin hedmi irâde-i seniyye muktezâsından idüğünü şâmil sadr-ı a‘zam tarafından irsâl olunan tahrirât mûcebince kafa-i merkûmeyi hedm etmiş olduğunu mutazammın tahrirât vürûd etmiş olduğu kuyûddan müstebân olmağla bu sûretde kurâ-i merkûmenin uhdesinde olan dizdârlık timânyla mâ‘adâ kafa-i merkûm kethüdâ ve mustahfızânlarının uhdelerinde olan timârların mikdâr-ı hâsılâtı bilinüb âna göre tanzim olunmak üzere şimdilik ihrâc olunan Defterhâne-i âmire kaydı mûcebince sûret-i defteri ihrâc ve mahalline irsâl ile hâsılâtlan cânib-i Darbhâne-i âmireye teslim olunmak içün cem1 ü tahsil ve defteriyle Der-sa‘âdete irsâl ve sebil olunmak bâbında emr-i şerif ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi i‘tâsıyla tanzimi menût-ı re'y-i âlîşân idüğü defter? rikâb-ı hümâyûn-ı mülûkâneye lede'l-arz ber mûceb-i takrir tanzim oluna deyu hatt-ı şerif-i şâhâne şeref-riz-i sudûr olmakdan nâşî mûcebince Darbhâne-i âmire tarafına ilm ü haberi verilmiş olmağla imdi Defterhâne-i âmireden ihrâc ve derûn-ı emr-i şerife mevzû'an irsâl olunan sûret-i defter nâtık olmak üzere sâlifü'z-zikr timârlan işbu bin iki yüz otuz bir senesine mahsûben zabt ü rabt ve hâsılâtlan cem’ ü tahsil ve defterhâne-i âmireye teslim olunmak içün memhûr ve mümzâ defteriyle ma‘an Der-sa‘âdete irsâl ve tesyîre bezl-i nefs-i himmet etmek fermân olmağın fi yirmi üç Muharrem sene bin iki yüz otuz bir târihinde sûret-i defteri ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi verildiğini müheyyan Adana vâlisi vezir Mustafa Paşa'ya ve Karaisâlu kadısına hitâben emr-i şerif verildiği mukayyeddir. Fermân devletlü, sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir.

Fi 22 R. (Rebfü'l-âhir) Sene 1232 (imza)

Devletlü, atûfetlü, Darbhâne-i âmire nâzın bey efendi hazretleri der-i devlete i‘lâma himmet buyuralar.

Zahra i‘lâm olunmuşdur.

Ilm ü haber kaydı dahi Darbhâne-i âmire defterlerinden derkenârdır.[72] 152-D/ 3

Firârî Melemencioğlu Habib nâm şakinin oğullan uhdesinde olan mahsûl-i cemâ‘at-ı Karaisâlu mukâta‘asının nısf hissesiyle şakî-i merkûmun uhdesinde olan Milvan kal‘ası dizdârhğı neferât timârlan tuğyânlarına mebnî Teflerinden mukâta‘a-i merkûme hissesine ilhâken cânib-i Darbhâne-i âmireden zabt olunmak üzere vâlilere bedel-i ma‘lûm ile ihâle ve ihrâc olunması husûsuna irâde-i seniyye ta‘alluk ederse ol veçhile emr-i âlî ısdâr olunmasını Adana vâlisi sa‘âdetlü El-hâcc Mustafa Paşa hazretleri tahrîr ü inhâ etmeğle mukâta‘a-i mezbûrun nısf hissesi firârî-i merkûmun oğullan Ahmed Bey ve Mehmed Bey'in ve kal‘a-i merkûme dizdârlığına merbût üç bin sekiz yüz akça timâr şakî-i merkûmun Kınk Köyü nâm karye ve gayriden bin dokuz yüz akça yazular ile timâr ve kal'a-i merkûme kethüdâsı Abdülgânî nâm kimesnenin ve sâ'ir on beş aded timârlar dahi ma‘lûmü'l-esâmî kesânın uhdelerinde olub âhere verildiğine ve kal‘a-i merkûmenin hedmîçün emr-i şerif sudûruna dâ'ir kayd bulunamamış ise de kal‘a-i merkûmenin hedmi irâde-i seniyye muktezâsından idüğünü şâmil müşârün ileyhe irsâl buyurulan emirnâme-i sâmî mûcebince kal‘a-i merkûmeyi hedm eylemiş olduğunu mutazammın müşârün ileyhin tahrîrâtı vürûd etmiş olduğundan mahzûziyyeti mübeyyin tekrâr emirnâme-i sâmî tastîr ü tesyîr buyurulmuş olduğunu şâmil takdim[73] kılınan diğer takrir taraf-ı hazret-i sadâret-penâhîden rikâb-ı hümâyûn-ı mülûkâneye arz olundukda firârî-i merkûmun uhdesinde olan her ne ise Darbhâne-i âmiremden zabt olunmuş ve iken âher kimesnelerin uhdelerinde olan mustahfız timârlan ne veçhile olmak lâzım gelür tahkik ü ifade olunmak bâbında şeref-riz-i sudûr olan hatt-ı şerîf-i şâhâne mantûku üzere harekete mübâderet olunmak bâbında sâdır olan fermân-ı âlî mûcebince husûs-ı mezbûrun iktizâsı lede'l-mülâhaza fırârî-i merkûmun uhdesinde yalnız dizdârlık timânyla mâ‘adâ kal‘a-i merkûme kethüdâ ve mustahfızlarının uhdelerinde olan timârların mikdâr-ı hâsılâtı bilinüb âna göre tanzim olunmak üzere şimdilik ihrâc olunan Defterhâne-i âmire kaydı mûcebince sûret-i defteri ihrâc ve mahalline irsâl ile hâsılâtlan cânib-i Darbhâne-i âmireye teslim olunmak içün cenf ü tahsil ve defteriyle Der-sa‘âdete irsâl ve tesyîr olunmak bâbında emr-i şerif ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haber ftâsıyla tanzimi husûsu bâ-takrîr lede'l-arz takrir mûcebince tanzim oluna deyu hatt-ı şerîf-i şâhâne şeref-rîz-i sudûr olmağla mûcebince tanzimine mübâderet olunmak bâbında sâdır olan fermân-ı âlî mûcebince mukâta‘â-i mezbûrun nısf hissesiyle timârhâ-i mezkûrelerin Darbhâne-i âmireden otuz yedi senesinden zabtîçün emri ve ilm ü haberleri tahrir olunmak fermân buyurulmağın mûcebince kayd olunub merkûmun uhdesinde olan Milvan kaTası dizdârlığı ve neferât timârlarının müfredât üzere sûret-i defteri tahrîr olunmak içün Defterhâne-i âmireye ilm ü haber vermeğle mukâta‘a-i mezbûrun msf hissesiyle timârhâ-i mezkûrelerin sene-i merkûmeden i‘tibâren zabtîçün fi on sekiz Muharrem sene bin iki yüz otuz bir târihli mâliyeden vârid olan ilm ü haberi Darbhâne-i âmire defterlerine vech-i meşrûh üzere mukayyeddir. Fermân devledü, sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir.

Fî 15 C.A. (Cemâziye'1-ewel) Sene 1232.

(İmza)

Sıra no : 34

Belge no : C. Maliye 152-A2

Tarih : 26 Cemâziye’l-âhir 1233 / 02 Mayıs 1818

Konu : Menemencioğlu Habib Bey’in oğullarının uhdesinde bulunan Mahsûl-ı Cemâ'at-ı Karaisâlu Mukâta‘ası’nın nısf hissesine dokunulmaması hakk.

Hâlen Adana vâlisi sa'âdetlü El-hâcc Mustafa Paşa hazretlerinin vârid olan bir kıt'a memhûr tahrirâtı mefhûmunda Adana sancağında vâki' Mahsûl-ı Cemâ‘at-ı Karaisâlu Mukâta‘ası’nın nısf hissesi lirâri Melemencioğlu Habib Bey nâm şakinin oğulları uhdesinde ve Karaisâlu nâhiyesinde Milvan kafasının dizdârlığı şakî-i merkûmun ve neferât tımarları dahi âher kesânın uhdelerinde olub şakî-i merkûmun isyân ve tuğyânına mebnî tahassun eylediği kal‘a-i merkûme bâ-irâde-i aliyye hedm olunmuş olduğuna binâ'en zikr olunan dizdârlık ve neferât timârlarının mukâta‘a-i mezbûre hissesine ilhâken Teflerinden Darbhâne-i âmireye zabt ile Adana vâlilerine ihâle olunmasını müşârün ileyh bundan akdem bâ-tahrîrât inhâ eylemiş ise de şakî-i merkûmun oğullan uhdesinde olan mukâta'a-i mezbûre hissesinden sarf-ı nazar olunarak hemân kal‘a-i merkûmenin dizdârlık ve kethüdâ ve sâ'ir neferât uhdelerinde olan on yedi aded timârların iki yüz otuz bir senesine mahsûben zabt ve ta‘şîr ve hâsılâtının defteriyle Darbhâne-i âmireye irsâl ve teslim olunması bâbında derkenârda mastûr ısdâr ve tesyâr olunan emr-i şerif mûcebince zikr olunan timârlar, tarafından mu‘temed adamlar ta'yîn ile zabt ve ta‘şîr ber mûceb-i defter-i mümzâ bin altı yüz guruş hâsılâtı bu def’a Darbhâne-i âmireye irsâl olunduğunu beyân birle ber vech-i muharrer fırârî-i merkûmun oğullan uhdesinde olan mukâta’a-i mezbûre hissesinin zabtı husûsu emr-i şerif-i mezkûrda münderic olmadığından tarafından vaz‘-ı yed olunmadığı tahrir ve inhâ ve ol bâbda Adana kadısının verdiği bir kıf a i’lâmı ba‘s ü isrâ etmekden nâşî sâdır olan fermân-ı âlîleri mûcebince kuyûd-ı lâzimesi ba'de'l-ihrâc iktizâsı Darbhâne-i âmire nâzın izzetlü bey efendi bendelerinden istflâm olundukda ber minvâl-i muharrer müşârün ileyhin mukaddemâ bâ-tahrîrât inhâsı rikâb-ı hümâyûn-ı mülûkâneye lede'l-arz fırârî-i merkûmun uhdesinde olan her ne ise Darbhâne-i âmireye zabt ve âher kesânın uhdelerinde olan müstahfız timârlan ne veçhile olmak lâzım gelür tahkik ü ifâde olunması husûsuna irâde-i şâhâne ta‘alluk etmekden nâşî husûs-ı mezbûrun iktizâsı lede'l-mülâhaza fırârî-i merkûmun uhdesinde olan yalnız dizdârlık timânyla kal‘a-i merkûmenin kethüdâ ve müstahfızân uhdelerinde olan timârların mikdâr-ı hâsılâtı bilinüb âna göre tanzim olunmak üzere şimdilik Defterhâne-i âmireden kaydı mûcebince sûret-i defteri ihrâc ve mahalline irsâl ile sâlifu'z-zikr dizdârlık ve sâ'ir on yedi aded timar-ı mezkûrlar iki yüz otuz bir senesine mahsûben müşârün ileyh tarafından zabt olunarak hâsılâtlan cem' ü tahsil ve mümzâ defterleriyle Darbhâne-i âmireye irsâl ve teslim olunmak içün emr-i şerif ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi ftâsıyla tanzimi husûsu tekrâr bâ-takrîr lcde'1-arz takrir mûcebince tanzim olunmak bâbında şeref-riz-i sudûr olan hatt-ı şerif-i şâhâne mûcebince mukâta‘a-i mezbûrenin nısf hissesiyle zikr olunan timârların Darbhâne-i âmireden otuz bir senesinden zabtîçün emr-i şerif ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi i‘tâ olunmuş ve ber vech-i muharrer ısdâr olunan emr-i şerîfde mukâta‘a-i mezbûre hissesinin zabtı husûsundan sarf-ı enzâr kılınmış ve zikr olunan timârların gönderilen bin altı yüz guruş hâsılâtı bu defa Darbhâne-i âmireye teslim olunmuş olduğunu beyân birle ber minvâl-i muharrer mefhûm-ı tahrirât ve derkenârlara nazaran mukâta‘a-i mezbûre hissesinin iki yüz otuz bir senesinden i‘tibâren fîmâ ba‘d Darbhâne-i âmireden zabtıyla sene-i merkûme hâsılâtının tahsili ve zikr olunan timârların hâsılâtı tebeyyün etmiş olduğuna binâ'en bunların dahi ba‘d ez-în Darbhâne-i âmireden zabtı veyâhûd vech-i âher ile tanzimi husûslarını re'y-i âlîlerine ihâle ile i‘lâm edüb ancak şakî-i merkûmun mukaddemâ muhallefât ve mevâdd-ı sâ'iresini mübeyyin gelen defter ve müşârün ileyhin tahrîrâtını beyân zımnında eslâf-ı çâkerî zamânında ya‘ni 31 senesi Muharremi târihiyle arz olunan tekârir bâlâlarına şeref-rîz-i sudûr olan hatt-ı hümâyûn me'âlinde yalnız şakî-i merkûmun uhdesinde olanlar zabt olunub oğullan uhdesinde olan mukâta‘a-i mezbûr hissesi münderic olmayub verilen ilm ü haberde oğullarının hisse-i mukâta‘alan sehven tahrir olunub yazılan emr-i şerîfde münderic olmadığından müşârün ileyh tarafından mukâta‘a hissesinden sarf-ı nazar olunmuş olunması ândan neş'et etdikde bu sûretde ber mûceb-i hatt-ı hümâyûn oğlunun mukâta‘asına müdâhale olunmamak içün Darbhâneye ilm ü haberi ve hâsılâtı bilinüb ânâ göre tanzim olunmak üzere mukaddemen sâdır olan emr-i şerîf-i şevket- redîf-i şâhâne mûcebince şakî-i merkûmun uhdesinde olan timâr ile sâ'ir timârların hâsılâtı ta‘ayyün etmiş olmağla nâzır-ı mûmâ ileyh bendelerinin i‘lâmı mûcebince Darbhâne-i âmireden zabtı veyâhûd vech-i âher ile tanzimi husûsu mütevakkıf-ı re'y-i sâmîleri idüğü ma‘lûm-ı devlederi buyuruldukda emr ü fermân devletlü, sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir.

Izzetlü defterdar efendi ilm ü haberin tashihiyle nâzır-ı mûmâ ileyhin i‘lâmında mezkûr şıkk-ı evvel üzere timârların fîmâ ba‘d Darbhâne-i âmireden zabtı sûretini tanzime mübâderet eyleyesin, deyu buyuruldu.

26 C. (Cemâziye'l-âhir) sene (12)32

Sıra no : 35

Belge no : C. Maliye 152-B

Tarih : 22 Cemâziye'l-âhir 1232 / 09 Mayıs 1817

Konu : Hacı Habib Bey’in isyanı ve Milvan kalesi dizdarlığı ve müstahfız tımarlan
hakk.

Ma‘rûz-ı bendeleridir ki.

Adana sancağında vâkı‘ mahsûl-i Cemâ‘at-ı Karaisâlu Mukâta‘ası’mn nısf hissesi fırârî Melemencioğlu Habib Bey nâm şakinin oğullan uhdesinde ve Karaisâlu nâhiyesinde Milvan Kakasının dizdârlığı şakî-i merkûmun ve neferât timârlan dahi âher kesânın uhdelerinde olub şakî-i merkûmun isyân ve tuğyânına mebnî tahassun eylediği kal‘a-i merkûme bâ-irâde-i aliyye hedm olunmuş olduğuna binâ'en zikr olunan dizdârlık ve neferât timârlarının mukâta‘a-i mezbûre hissesine ilhâken Teflerinden Darbhâne-i âmireye zabt ile Adana vâlilerine ihâle olunması husûsunu Adana vâlisi vezîr-i mükerrem sa‘âdetlü El-hâcc Mustafa Paşa hazrederi mukaddemâ Der aliyyeye tahrir ve iltimâs eylemiş ise de şakî-i merkûmun oğullan uhdesinde olan mukâta‘a-i mezbûre hissesinden sarf-ı nazar olunarak hemân kal‘a-i merkûmenin dizdârlık ve kethûdâ ve sâ'ir neferât uhdelerinde olan on yedi aded timârların iki yüz otuz bir senesine mahsûben zabt ve ta‘şîr ve hâsılâtının defteriyle Darbhâne-i âmireye irsâl ve teslîm olunması bâbında sâdır olan emr-i âlî mûcebince zikr olunan timârlar tarafından mu‘temed adamlar ta‘yîn olunarak zabt ve ta‘şîr ve ber mûceb-i defter-i mümzâ bin altı yüz guruş hâsılâtı bu defa Darbhâne-i âmireye irsâl olunduğunu ve ber vech-i muharrer firârî-i merkûmun oğullan uhdesinde olan mukâta‘a-i mezbûre hissesinin zabtı husûsu emr-i âlîde mezkûr olmadığından tarafından vaz‘-ı yed olunmadığını müşârün ileyh hazretleri işbu tahrîrâtda inhâ ve Adana kadısının bir kıt‘a flâmmı takdim eylemiş olmağla ihrâc etdirilen kuyûdâta nazaran ber minvâl-i muharrer vezîr-i müşârün ileyh hazrederinin mukaddemâ Der-aliyye’ye tahrîr ve iltimâsı keyfiyetini rikâb-ı hümâyûn-ı mülûkâneye lede'l- arz fırârî-i merkûmun uhdesinde olan her ne ise Darbhâne-i âmireye zabt ve âher kesânın uhdelerinde olan müstahfız timârlan ne veçhile olmak lâzım gelür tahkik ve ifade olunması husûsuna irâde-i şâhâne ta‘alluk etmekden nâşî husûs-ı mezbûrun iktizâsı lede'l-mülâhaza firârî-i merkûmun uhdesinde olan yalnız dizdârlık timânyla kal‘a-i merkûmenin kethüdâ ve müstahfızân uhdelerinde olan timârların mikdâr-ı hâsılâtı bilinüb âna göre tanzim olunmak üzere şimdilik Defterhâne-i âmireden kaydı mûcebince sûret-i defterleri ihrâc ve mahalline irsâl ile sâlifu'z-zikr dizdârlık ve sâ'ir on yedi aded timâr-ı mezkûrlar iki yüz otuz bir senesine mahsûben vezîr-i müşârün ileyh hazretleri tarafından zabt olunarak hâsılâtlan cem’ ü tahsil ve mümzâ defteriyle Darbhâne-i âmireye irsâl ve teslîm olunmak içün emr-i şerif ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi ftâsıyla tanzimi husûsu tekrâr bâ-takrîr lede'l-arz takrir mûcebince tanzim olunmak bâbında hatt-ı şerîf-i şâhâne şeref-rîz-i sudûr olub mukâta‘a-i mezbûrenin msf hissesiyle timârhâ-i mezkûrların Darbhâne-i âmireden otuz bir senesinden zabtîçün emr-i şerifi ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi i‘tâ olunmak fermân buyurulmağın mûcebince emr-i şerif ısdânyla tanzim olunmuş olduğunu mübeyyin geçen sene Darbhâne-i âmireye ale't-tafsîl ilm ü haberi tahrir ve ber vech-i muharrer ısdâr ve tesyâr kılınan emr-i âlîde mukâta‘a-i mezbûre hissesinin zabtı husûsundan sarf-ı enzâr kılınmış ve timârhâ-i mezkûrların gönderilen bin altı yüz guruş hâsılâtı bu defa Darbhâne-i âmire hazînesine teslim olunmuş olduğu derkenârlar mefâhîminden müstebân olmağla bu takdirce ber minvâl-i muharrer mefhûm-ı tahrîrât ve derkenârlara nazaran mukâta‘a-i mezbûre hissesinin iki yüz otuz bir senesinden i‘tibâren fimâ ba‘d Darbhâne-i âmireden zabt ile sene-i merkûme hâsılâtının tahsili ve timârhâ-i mezkûrların hâsılâtı tebeyyün etmiş olduğuna binâ'en bunların dahi ba‘d ez-în Darbhâne-i âmireden zabt ile tanzimi husûslarına mı irâde buyurulur yohsa vech-i âher ile mi tanzimi tasvîb buyurulur. Her hâlde emr ü irâde-i seniyyeye menût ve mütevakkıf olan mevâddan idüğü ma‘lûm-ı devletleri buyuruldukda ol bâbda emr ü fermân devletlü, sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir.

Sûret

(Mühür: Ahmed ... )

Mukâta ‘a-i mezkûre kimlerin uhdesindedir malikâne derkenar.

Sahh.

Mukâta‘a-i mahsûl-i cemâ‘at-ı nâhiye-i Karaisâlu ma‘a sıpâhî.'âdegân ve gayruhu der livâ-i Adana. Ferâgat an evvel-i Mart.

Ma‘a hisse-i cedîd--------------------------------------- fi sene guruş: 1.860

Be-nâm Ali Bey ibni Ahmed Bey hafid-i Hasan ve Paşa sâkin-i Adana malikâne berât dâde.

fi 12 ZA. (Zi’l-ka‘de) Sene 1226 ilâ 1227.

Nısfı hisse-i Ali.------------------------------------------ fi sene guruş: 8.000

Be-nâm Hasan Beyzâde Mehmed Bey ve Ahmed Bey birâder-i mûmâ ileyh Mehmed Bey ’e malikâne ve berât dâde Fi 17M.
(Muharrem) Sene 1228 / ilâ "‘a" (‘aynihi?)

Nısf-ı hisse-i Ali------------------------------------------ fi sene guruş: 5.137

Timârların hâsılâtı zabtiçün verilen ilm ü habere iş bu msf hisse-i mezkûr sehven tahrîr olunmuş olmağla şerh verildi

Mukâta‘a-i mezbûr bu mikdâr mu‘accelât ile mîr-i mûmâ ileyhin iştirâken ber vech-i mâlikâne uhdelerinde olduğu mukayyetidir. Fermân devletlü, inâyetlü sultânım hazretlerinindir.

Fi 22 C. (Cemâziye'l-âhir) Sene 1232

(İmza)

Sıra no : 36

Belge no : C. Maliye 7711

Tarih : 24 Şa‘ban 1259 / 19 Eylül 1843

Konu : Bereketli ma‘deni 1253/ 1837 ve 1254/ 1838 yıllan gelirlerinden Menemenci aşireti zimmetine geçmiş olan 54.130 guruşun alınması hakk.

Fi 27 S. (Sa`bân) sene (12)59-------- Nukıle------- Mehmedzâde Elfi

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından Bereketlü ma‘den-i hümâyûn emîni esbak İsmail Ağa'nın elli üç ve elli dört seneleri emvâlinden dolayı Menemenci aşireti zimmetinde gayn ez teslîmât alacağı olan cem‘an elli dört bin yüz otuz guruşun henüz ahzına dest-res olamadığından tahsili husûsu mukaddemâ lede'l-istid‘â olunan isti'lâmı hâvi tastîr dahi kılınan emirnâme-i sâmî ve tahrîrât-ı çâkerîye cevâben Adana mutasarnfı sa‘âdedü İzzet Paşa hazretleri tarafından tevârüd eden tahrîrât mahalli muhâsebe-i mâliyeye lede'l-havâle olunan müzâkerât-ı dâhiliyyeyi şâmil kaleme alınan bir kıt‘a mazbata merbûtan takdîm-i hâk-i pây-ı sâmîleri kılınmış ve müfâd-ı mazbata yedlerinde olmağın mûcebince tesviyesi muvâfık-ı irâde-i seniyyeleri ise icrâsı iktizâsına ibtidâr olunacağı.

Fi 24 Ş. (Şa‘ban) sene (125)9.

Nemekahu el-fakîr ileyhi ‘azze şa'nehu Es-Seyyid Arab Süleyman el-müvellâ-hilâfetühu bi kaza’i Bozok ma‘a Süleymanlu

Ufiye anhu

(Mühür)

VII. CEVDET MALİYE

Sıra no : 31

Belge no : C. Maliye 152-C

Tarih : 23 Rebî‘ü’l-ewel 1232 / 10 Şubat 1817

Konu : Menemencioğlu Habib Bey’in isyanı üzerine Milvan kalesine ait 17 adet
müstahfız timannın 1231/ 1816 senesi gelirlerinin darbhaneye irsali hakk.

Der-i devlet-mekîne arz-ı dâ‘î-i kemine budur ki.

Bundan akdem bâ-irâde-i kâti‘a-i hazret-i mülûkânî darbhâne-i âmire hazînesiçün zabt buyurulan Milvan Kabasının on yedi aded timânnın işbu iki yüz otuz bir senesine mahsûben mahsûlâtının cem' ü tahsil ve cânib-i darbhâne-i âmireye irsâl ve teslim olunması husûsuna hâlen eyâlet-i Adana vâlisi devletlü El-hâcc Mustafa Paşa hazretlerine ve bu fakire hitâben sâdır buyurulan emr-i celîlü'ş-şân medîne-i Adana mahkemesine lede'l-vürûd ba‘de'l-feth ve'l- kırâ'et sem'an ve tâ'aten[70] merâsimini ba'de'l-edâ sâlifü'z-zikr on yedi aded timânn hâsılâtı kânûn-ı kadîm ve olageldiği üzere cem' ü tahsil olundukda bin beş yüz guruşa bâliğ olmağla bu nevbet meblağ-ı mezkûr ber mantûk-ı emr-i âlî müşârün ileyh hazretlerinin taraf-ı devletlerinden âsitâne-i aliyyede kapu kethüdâlan atûfetlü El-hâcc Abdunnâfi' Efendi tarafından meblağ-ı mezbûr bin altı yüz guruş an nakîd cânib-i darbhâne-i âmireye edâ ve teslim olunacağı ol ki vâkı'u’l-hâldir bi'l-iltimâs pâye-i serir-i a'lâya arz ü i'lâm olundu. Bâkî emr hazret-i men lehü'l-emrindir.

Fi'l-yevmi's-sâlisi ışrîn min şehri Rebî‘i'l-ûlâ Li-sene isnâ ve selâsîn ve mi'eteyn ve elf (23 Rebî‘ü’l-ewel 1232)

El-abdü'd-dâ‘î li'd-devleti'l-aliyyeti'l-Osmâniyye

Es-seyyid Ahmed Kadri el-müvellâ-hilâfetühu bi-medîne-i Adana.

Sıra no : 32

Belge no : C. Maliye 152-A1

Tarih : 9 Rebî‘ü’l-âhir 1232 / 26 Şubat 1817

Konu : Milvan kalesi müstahfız tımarlan hakk.

Sâdır olan emr-i âlî mûcebince mukaddem verilen ilm ü haberin kaydı tashih olunarak fimâ ba‘d timârların Darbhâne-i âmireden zabtiçün Darbhâne-i âmireye ve defterhâneye ilm ü haberleri verildi.

İlm ü haberleri dâde.

Fi 9 R. (Rebî‘ü’l-âhir) sene (12)32.

Sıra no : 33

Belge no : C. Maliye 152-D1

Tarih : 22 Rebî'ü'l-âhir 1232 / 11 Mart 1817

Konu : Menemencioğlu Habib Bey’in isyanı sebebiyle Milvan kalesi dizdarlığı ve neferat tımarlan ile oğlunun uhdesinde bulunan Karaisalu mukataasının yanm hissesinin hazîneye alınması hakkında Adana valisinin arzı ve bu konu ile ilgili ferman.

Devletlü, inâyetlü, merhamedü, atûfedü, re'fetlü, veliyyü'n-ni'am ve amîmü'l-himem efendim hazretlerinin hâk-i pây-ı hâcet-revâ-yı veliyyü'n-ni'amânelerine

Ma'rûz-ı abd-ı müstedîmleridir ki.

Firârî Melemencioğlu Habib Bey nâm şakinin dizdârhğı uhdesinde olub tahassun eylediği Milvan kal'ası bâ-irâde-i aliyye hedm olunub şakî-i merkûmun vâki' olan isyân ve tuğyânına mebnî uhdesinde olan dizdârhk timânyla sâ'ir neferâtlarının timârlanyla oğlunun uhdesinde olan nısf-ı hisse-i mahsûl-i cemâ'at-i nâhiye-i Karaisâlu mukâta‘asınm, uhdelerinden ref ve Darbhâne-i âmire tarafından zabt ve Adana vâlisi olanlar taraflarından bedel-i ma‘lûmesiyle idâre olunması husûsu mukaddemen taraf-ı çâkerânemden hâk-i pây-ı veliyyü'n-ni'amânelerine arz ü ifade olunmağla şakî-i merkûmun oğlunun uhdesinde olan nısf hisse-i mahsûl-i cemâ‘at-ı nâhiye-i Karaisâlu mukâta'asından sarf-ı enzâr buyurularak heman kal'a-i mezkûrenin dizdârhk ve kethüdâ ve sâ'ir onbeş nefer mustahfızlarının timârlan iki yüz otuz bir senesine mahsûben taraf-ı çâkerânemden zabt ü ta'şîr birle hâsıl olan mahsûlünü mümzâ defteriyle Darbhâne-i âmireye irsâl olunmasını nâtık sâdır olan bir kıt‘a fermân-ı celîlü'ş-şân mûcebince zikr olunan timârların ta'şîrine taraf-ı çâkerânemden mu'temed adamlar ta'yîn ve ta'şîr[71] olunub ber mûceb-i defter-i mümzâ bin altı yüz guruş mahsûl tahsil olunub firârî-i merkûmun oğlunun uhdesinde olan nısf-ı hisse-i mahsûl-i cemâ‘at-ı nâhiye-i Karaisâlu mukâta'asının zabt ü ta'şîri husûsu emr-i şerîf-i mezkûrda tahrîr ve tasrih buyurulmadığından hisse-i mezkûreye taraf-ı bendegânemden vaz‘-ı yed olunmayub ashâbı taraflarından edâ eyledikleri ve zikr olunan timârlardan hâsıl olan bin altı yüz guruş bu defa kapu kethüdâmız bendeleri tarafından cânib-i Darbhâne-i âmireye te'dîyesiçün irsâl olunmuş olduğu ifadesini mutazammın ariza-i ubeydânem tahririne cür'et ve tasdî'-i ser-i mübâreklerine cesâret kılınmışdır. İnşâ'e Allahu ta'âlâ muhât-ı ilm-i âlem-ârâ-yı rahîmâne-i veliyyü'n-ni'amâneleri buyuruldukda ol bâbda ve her hâlde emr ü fermân devletlü, inâyetlü, merhametlü, atûfedü, re'fedü veliyyü'n-ni'am ve amîmü'l-himem efendim sultânım hazrederinindir.

Bende El-hâcc Mustafa. Vâlî-i Adana, hâlen.

152-D/ 2

Verilen fermân kaydı

Sen ki vezîr-i müşârün ileyhsin tarafından Der-sa‘âdete vârid olan tahrirâtının hulâsası mefhûmunda fırâri Melemencioğlu Habib nâm şakinin ber vech-i mâlikâne oğlunun uhdesinde olan mahsûl-i Cemâ'at-ı Nâhiye-i Karaisâlu Mukâta‘ası nın nısf hissesiyle şakî-i merkûmun bâ-berât-ı âlîşân uhdesinde olub tahassun eylediği Milvan kafasının dizdârhğını ve neferât timârları, vâki1 olan isyân ve tuğyânlan takribiyle reflerinden mukâta'a-i mezkûre hissesine ilhâken cânib-i Darbhâne-i âmireden zabt olunmak şartıyla Adana vâlisi olanlara bedel-i ma'lûm ile ihâle ve iltizâm olunması husûsuna irâde-i seniyye ta‘alluk eder ise ol veçhile emr-i âlîşân ısdâr olunması husûsunu tahrir ve inhâ eylediği ecilden kuyûda mürâca'at olundukda mukâta‘a-i mezkûrenin nısf hissesi fırâri-i merkûmun oğullan Mehmed Bey ve Ahmed Bey'in uhdelerinde olduğu ve Adana sancağında vâki1 Karaisâlu nâhiyesine tâbi1 cemâ‘at-1 Durgutan? nâm karye ve gayriden üç bin sekiz yüz akça yazu ile mukayyed timâr-ı Milvan Kafası dizdârlığı merkûmun Çelik Köyü nâm karye ve gayriden bin dokuzyiiz akça yazu ile mukayyed timâr kafa-i merkûm kethüdâsı Abdulgânî nâm kimesnenin ve sâ'ir on beş aded timârlar dahi kafa-i merkûm neferâtı uhdelerinde olunub âhere verildiğinin kaydı bulunmadığı ve kafa-i merkûmenin hedmi irâde-i seniyye muktezâsından idüğünü şâmil sadr-ı a‘zam tarafından irsâl olunan tahrirât mûcebince kafa-i merkûmeyi hedm etmiş olduğunu mutazammın tahrirât vürûd etmiş olduğu kuyûddan müstebân olmağla bu sûretde kurâ-i merkûmenin uhdesinde olan dizdârlık timânyla mâ‘adâ kafa-i merkûm kethüdâ ve mustahfızânlarının uhdelerinde olan timârların mikdâr-ı hâsılâtı bilinüb âna göre tanzim olunmak üzere şimdilik ihrâc olunan Defterhâne-i âmire kaydı mûcebince sûret-i defteri ihrâc ve mahalline irsâl ile hâsılâtlan cânib-i Darbhâne-i âmireye teslim olunmak içün cem1 ü tahsil ve defteriyle Der-sa‘âdete irsâl ve sebil olunmak bâbında emr-i şerif ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi i‘tâsıyla tanzimi menût-ı re'y-i âlîşân idüğü defter? rikâb-ı hümâyûn-ı mülûkâneye lede'l-arz ber mûceb-i takrir tanzim oluna deyu hatt-ı şerif-i şâhâne şeref-riz-i sudûr olmakdan nâşî mûcebince Darbhâne-i âmire tarafına ilm ü haberi verilmiş olmağla imdi Defterhâne-i âmireden ihrâc ve derûn-ı emr-i şerife mevzû'an irsâl olunan sûret-i defter nâtık olmak üzere sâlifü'z-zikr timârlan işbu bin iki yüz otuz bir senesine mahsûben zabt ü rabt ve hâsılâtlan cem1 ü tahsil ve defterhâne-i âmireye teslim olunmak içün memhûr ve mümzâ defteriyle ma‘an Der-sa‘âdete irsâl ve tesyîre bezl-i nefs-i himmet etmek fermân olmağın fi yirmi üç Muharrem sene bin iki yüz otuz bir târihinde sûret-i defteri ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi verildiğini müheyyan Adana vâlisi vezir Mustafa Paşa'ya ve Karaisâlu kadısına hitâben emr-i şerif verildiği mukayyeddir. Fermân devletlü, sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir.

Fi 22 R. (Rebfü'l-âhir) Sene 1232 (imza)

Devletlü, atûfetlü, Darbhâne-i âmire nâzın bey efendi hazretleri der-i devlete i‘lâma himmet buyuralar.

Zahra i‘lâm olunmuşdur.

Ilm ü haber kaydı dahi Darbhâne-i âmire defterlerinden derkenârdır.[72] 152-D/ 3

Firârî Melemencioğlu Habib nâm şakinin oğullan uhdesinde olan mahsûl-i cemâ‘at-ı Karaisâlu mukâta‘asının nısf hissesiyle şakî-i merkûmun uhdesinde olan Milvan kal‘ası dizdârhğı neferât timârlan tuğyânlarına mebnî Teflerinden mukâta‘a-i merkûme hissesine ilhâken cânib-i Darbhâne-i âmireden zabt olunmak üzere vâlilere bedel-i ma‘lûm ile ihâle ve ihrâc olunması husûsuna irâde-i seniyye ta‘alluk ederse ol veçhile emr-i âlî ısdâr olunmasını Adana vâlisi sa‘âdetlü El-hâcc Mustafa Paşa hazretleri tahrîr ü inhâ etmeğle mukâta‘a-i mezbûrun nısf hissesi firârî-i merkûmun oğullan Ahmed Bey ve Mehmed Bey'in ve kal‘a-i merkûme dizdârlığına merbût üç bin sekiz yüz akça timâr şakî-i merkûmun Kınk Köyü nâm karye ve gayriden bin dokuz yüz akça yazular ile timâr ve kal'a-i merkûme kethüdâsı Abdülgânî nâm kimesnenin ve sâ'ir on beş aded timârlar dahi ma‘lûmü'l-esâmî kesânın uhdelerinde olub âhere verildiğine ve kal‘a-i merkûmenin hedmîçün emr-i şerif sudûruna dâ'ir kayd bulunamamış ise de kal‘a-i merkûmenin hedmi irâde-i seniyye muktezâsından idüğünü şâmil müşârün ileyhe irsâl buyurulan emirnâme-i sâmî mûcebince kal‘a-i merkûmeyi hedm eylemiş olduğunu mutazammın müşârün ileyhin tahrîrâtı vürûd etmiş olduğundan mahzûziyyeti mübeyyin tekrâr emirnâme-i sâmî tastîr ü tesyîr buyurulmuş olduğunu şâmil takdim[73] kılınan diğer takrir taraf-ı hazret-i sadâret-penâhîden rikâb-ı hümâyûn-ı mülûkâneye arz olundukda firârî-i merkûmun uhdesinde olan her ne ise Darbhâne-i âmiremden zabt olunmuş ve iken âher kimesnelerin uhdelerinde olan mustahfız timârlan ne veçhile olmak lâzım gelür tahkik ü ifade olunmak bâbında şeref-riz-i sudûr olan hatt-ı şerîf-i şâhâne mantûku üzere harekete mübâderet olunmak bâbında sâdır olan fermân-ı âlî mûcebince husûs-ı mezbûrun iktizâsı lede'l-mülâhaza fırârî-i merkûmun uhdesinde yalnız dizdârlık timânyla mâ‘adâ kal‘a-i merkûme kethüdâ ve mustahfızlarının uhdelerinde olan timârların mikdâr-ı hâsılâtı bilinüb âna göre tanzim olunmak üzere şimdilik ihrâc olunan Defterhâne-i âmire kaydı mûcebince sûret-i defteri ihrâc ve mahalline irsâl ile hâsılâtlan cânib-i Darbhâne-i âmireye teslim olunmak içün cenf ü tahsil ve defteriyle Der-sa‘âdete irsâl ve tesyîr olunmak bâbında emr-i şerif ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haber ftâsıyla tanzimi husûsu bâ-takrîr lede'l-arz takrir mûcebince tanzim oluna deyu hatt-ı şerîf-i şâhâne şeref-rîz-i sudûr olmağla mûcebince tanzimine mübâderet olunmak bâbında sâdır olan fermân-ı âlî mûcebince mukâta‘â-i mezbûrun nısf hissesiyle timârhâ-i mezkûrelerin Darbhâne-i âmireden otuz yedi senesinden zabtîçün emri ve ilm ü haberleri tahrir olunmak fermân buyurulmağın mûcebince kayd olunub merkûmun uhdesinde olan Milvan kaTası dizdârlığı ve neferât timârlarının müfredât üzere sûret-i defteri tahrîr olunmak içün Defterhâne-i âmireye ilm ü haber vermeğle mukâta‘a-i mezbûrun msf hissesiyle timârhâ-i mezkûrelerin sene-i merkûmeden i‘tibâren zabtîçün fi on sekiz Muharrem sene bin iki yüz otuz bir târihli mâliyeden vârid olan ilm ü haberi Darbhâne-i âmire defterlerine vech-i meşrûh üzere mukayyeddir. Fermân devledü, sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir.

Fî 15 C.A. (Cemâziye'1-ewel) Sene 1232.

(İmza)

Sıra no : 34

Belge no : C. Maliye 152-A2

Tarih : 26 Cemâziye’l-âhir 1233 / 02 Mayıs 1818

Konu : Menemencioğlu Habib Bey’in oğullarının uhdesinde bulunan Mahsûl-ı Cemâ'at-ı Karaisâlu Mukâta‘ası’nın nısf hissesine dokunulmaması hakk.

Hâlen Adana vâlisi sa'âdetlü El-hâcc Mustafa Paşa hazretlerinin vârid olan bir kıt'a memhûr tahrirâtı mefhûmunda Adana sancağında vâki' Mahsûl-ı Cemâ‘at-ı Karaisâlu Mukâta‘ası’nın nısf hissesi lirâri Melemencioğlu Habib Bey nâm şakinin oğulları uhdesinde ve Karaisâlu nâhiyesinde Milvan kafasının dizdârlığı şakî-i merkûmun ve neferât tımarları dahi âher kesânın uhdelerinde olub şakî-i merkûmun isyân ve tuğyânına mebnî tahassun eylediği kal‘a-i merkûme bâ-irâde-i aliyye hedm olunmuş olduğuna binâ'en zikr olunan dizdârlık ve neferât timârlarının mukâta‘a-i mezbûre hissesine ilhâken Teflerinden Darbhâne-i âmireye zabt ile Adana vâlilerine ihâle olunmasını müşârün ileyh bundan akdem bâ-tahrîrât inhâ eylemiş ise de şakî-i merkûmun oğullan uhdesinde olan mukâta'a-i mezbûre hissesinden sarf-ı nazar olunarak hemân kal‘a-i merkûmenin dizdârlık ve kethüdâ ve sâ'ir neferât uhdelerinde olan on yedi aded timârların iki yüz otuz bir senesine mahsûben zabt ve ta‘şîr ve hâsılâtının defteriyle Darbhâne-i âmireye irsâl ve teslim olunması bâbında derkenârda mastûr ısdâr ve tesyâr olunan emr-i şerif mûcebince zikr olunan timârlar, tarafından mu‘temed adamlar ta'yîn ile zabt ve ta‘şîr ber mûceb-i defter-i mümzâ bin altı yüz guruş hâsılâtı bu def’a Darbhâne-i âmireye irsâl olunduğunu beyân birle ber vech-i muharrer fırârî-i merkûmun oğullan uhdesinde olan mukâta’a-i mezbûre hissesinin zabtı husûsu emr-i şerif-i mezkûrda münderic olmadığından tarafından vaz‘-ı yed olunmadığı tahrir ve inhâ ve ol bâbda Adana kadısının verdiği bir kıf a i’lâmı ba‘s ü isrâ etmekden nâşî sâdır olan fermân-ı âlîleri mûcebince kuyûd-ı lâzimesi ba'de'l-ihrâc iktizâsı Darbhâne-i âmire nâzın izzetlü bey efendi bendelerinden istflâm olundukda ber minvâl-i muharrer müşârün ileyhin mukaddemâ bâ-tahrîrât inhâsı rikâb-ı hümâyûn-ı mülûkâneye lede'l-arz fırârî-i merkûmun uhdesinde olan her ne ise Darbhâne-i âmireye zabt ve âher kesânın uhdelerinde olan müstahfız timârlan ne veçhile olmak lâzım gelür tahkik ü ifâde olunması husûsuna irâde-i şâhâne ta‘alluk etmekden nâşî husûs-ı mezbûrun iktizâsı lede'l-mülâhaza fırârî-i merkûmun uhdesinde olan yalnız dizdârlık timânyla kal‘a-i merkûmenin kethüdâ ve müstahfızân uhdelerinde olan timârların mikdâr-ı hâsılâtı bilinüb âna göre tanzim olunmak üzere şimdilik Defterhâne-i âmireden kaydı mûcebince sûret-i defteri ihrâc ve mahalline irsâl ile sâlifu'z-zikr dizdârlık ve sâ'ir on yedi aded timar-ı mezkûrlar iki yüz otuz bir senesine mahsûben müşârün ileyh tarafından zabt olunarak hâsılâtlan cem' ü tahsil ve mümzâ defterleriyle Darbhâne-i âmireye irsâl ve teslim olunmak içün emr-i şerif ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi ftâsıyla tanzimi husûsu tekrâr bâ-takrîr lcde'1-arz takrir mûcebince tanzim olunmak bâbında şeref-riz-i sudûr olan hatt-ı şerif-i şâhâne mûcebince mukâta‘a-i mezbûrenin nısf hissesiyle zikr olunan timârların Darbhâne-i âmireden otuz bir senesinden zabtîçün emr-i şerif ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi i‘tâ olunmuş ve ber vech-i muharrer ısdâr olunan emr-i şerîfde mukâta‘a-i mezbûre hissesinin zabtı husûsundan sarf-ı enzâr kılınmış ve zikr olunan timârların gönderilen bin altı yüz guruş hâsılâtı bu defa Darbhâne-i âmireye teslim olunmuş olduğunu beyân birle ber minvâl-i muharrer mefhûm-ı tahrirât ve derkenârlara nazaran mukâta‘a-i mezbûre hissesinin iki yüz otuz bir senesinden i‘tibâren fîmâ ba‘d Darbhâne-i âmireden zabtıyla sene-i merkûme hâsılâtının tahsili ve zikr olunan timârların hâsılâtı tebeyyün etmiş olduğuna binâ'en bunların dahi ba‘d ez-în Darbhâne-i âmireden zabtı veyâhûd vech-i âher ile tanzimi husûslarını re'y-i âlîlerine ihâle ile i‘lâm edüb ancak şakî-i merkûmun mukaddemâ muhallefât ve mevâdd-ı sâ'iresini mübeyyin gelen defter ve müşârün ileyhin tahrîrâtını beyân zımnında eslâf-ı çâkerî zamânında ya‘ni 31 senesi Muharremi târihiyle arz olunan tekârir bâlâlarına şeref-rîz-i sudûr olan hatt-ı hümâyûn me'âlinde yalnız şakî-i merkûmun uhdesinde olanlar zabt olunub oğullan uhdesinde olan mukâta‘a-i mezbûr hissesi münderic olmayub verilen ilm ü haberde oğullarının hisse-i mukâta‘alan sehven tahrir olunub yazılan emr-i şerîfde münderic olmadığından müşârün ileyh tarafından mukâta‘a hissesinden sarf-ı nazar olunmuş olunması ândan neş'et etdikde bu sûretde ber mûceb-i hatt-ı hümâyûn oğlunun mukâta‘asına müdâhale olunmamak içün Darbhâneye ilm ü haberi ve hâsılâtı bilinüb ânâ göre tanzim olunmak üzere mukaddemen sâdır olan emr-i şerîf-i şevket- redîf-i şâhâne mûcebince şakî-i merkûmun uhdesinde olan timâr ile sâ'ir timârların hâsılâtı ta‘ayyün etmiş olmağla nâzır-ı mûmâ ileyh bendelerinin i‘lâmı mûcebince Darbhâne-i âmireden zabtı veyâhûd vech-i âher ile tanzimi husûsu mütevakkıf-ı re'y-i sâmîleri idüğü ma‘lûm-ı devlederi buyuruldukda emr ü fermân devletlü, sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir.

Izzetlü defterdar efendi ilm ü haberin tashihiyle nâzır-ı mûmâ ileyhin i‘lâmında mezkûr şıkk-ı evvel üzere timârların fîmâ ba‘d Darbhâne-i âmireden zabtı sûretini tanzime mübâderet eyleyesin, deyu buyuruldu.

26 C. (Cemâziye'l-âhir) sene (12)32

Sıra no : 35

Belge no : C. Maliye 152-B

Tarih : 22 Cemâziye'l-âhir 1232 / 09 Mayıs 1817

Konu : Hacı Habib Bey’in isyanı ve Milvan kalesi dizdarlığı ve müstahfız tımarlan
hakk.

Ma‘rûz-ı bendeleridir ki.

Adana sancağında vâkı‘ mahsûl-i Cemâ‘at-ı Karaisâlu Mukâta‘ası’mn nısf hissesi fırârî Melemencioğlu Habib Bey nâm şakinin oğullan uhdesinde ve Karaisâlu nâhiyesinde Milvan Kakasının dizdârlığı şakî-i merkûmun ve neferât timârlan dahi âher kesânın uhdelerinde olub şakî-i merkûmun isyân ve tuğyânına mebnî tahassun eylediği kal‘a-i merkûme bâ-irâde-i aliyye hedm olunmuş olduğuna binâ'en zikr olunan dizdârlık ve neferât timârlarının mukâta‘a-i mezbûre hissesine ilhâken Teflerinden Darbhâne-i âmireye zabt ile Adana vâlilerine ihâle olunması husûsunu Adana vâlisi vezîr-i mükerrem sa‘âdetlü El-hâcc Mustafa Paşa hazrederi mukaddemâ Der aliyyeye tahrir ve iltimâs eylemiş ise de şakî-i merkûmun oğullan uhdesinde olan mukâta‘a-i mezbûre hissesinden sarf-ı nazar olunarak hemân kal‘a-i merkûmenin dizdârlık ve kethûdâ ve sâ'ir neferât uhdelerinde olan on yedi aded timârların iki yüz otuz bir senesine mahsûben zabt ve ta‘şîr ve hâsılâtının defteriyle Darbhâne-i âmireye irsâl ve teslîm olunması bâbında sâdır olan emr-i âlî mûcebince zikr olunan timârlar tarafından mu‘temed adamlar ta‘yîn olunarak zabt ve ta‘şîr ve ber mûceb-i defter-i mümzâ bin altı yüz guruş hâsılâtı bu defa Darbhâne-i âmireye irsâl olunduğunu ve ber vech-i muharrer firârî-i merkûmun oğullan uhdesinde olan mukâta‘a-i mezbûre hissesinin zabtı husûsu emr-i âlîde mezkûr olmadığından tarafından vaz‘-ı yed olunmadığını müşârün ileyh hazretleri işbu tahrîrâtda inhâ ve Adana kadısının bir kıt‘a flâmmı takdim eylemiş olmağla ihrâc etdirilen kuyûdâta nazaran ber minvâl-i muharrer vezîr-i müşârün ileyh hazrederinin mukaddemâ Der-aliyye’ye tahrîr ve iltimâsı keyfiyetini rikâb-ı hümâyûn-ı mülûkâneye lede'l- arz fırârî-i merkûmun uhdesinde olan her ne ise Darbhâne-i âmireye zabt ve âher kesânın uhdelerinde olan müstahfız timârlan ne veçhile olmak lâzım gelür tahkik ve ifade olunması husûsuna irâde-i şâhâne ta‘alluk etmekden nâşî husûs-ı mezbûrun iktizâsı lede'l-mülâhaza firârî-i merkûmun uhdesinde olan yalnız dizdârlık timânyla kal‘a-i merkûmenin kethüdâ ve müstahfızân uhdelerinde olan timârların mikdâr-ı hâsılâtı bilinüb âna göre tanzim olunmak üzere şimdilik Defterhâne-i âmireden kaydı mûcebince sûret-i defterleri ihrâc ve mahalline irsâl ile sâlifu'z-zikr dizdârlık ve sâ'ir on yedi aded timâr-ı mezkûrlar iki yüz otuz bir senesine mahsûben vezîr-i müşârün ileyh hazretleri tarafından zabt olunarak hâsılâtlan cem1 ü tahsil ve mümzâ defteriyle Darbhâne-i âmireye irsâl ve teslîm olunmak içün emr-i şerif ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi ftâsıyla tanzimi husûsu tekrâr bâ-takrîr lede'l-arz takrir mûcebince tanzim olunmak bâbında hatt-ı şerîf-i şâhâne şeref-rîz-i sudûr olub mukâta‘a-i mezbûrenin msf hissesiyle timârhâ-i mezkûrların Darbhâne-i âmireden otuz bir senesinden zabtîçün emr-i şerifi ısdâr ve Darbhâne-i âmireye ilm ü haberi i‘tâ olunmak fermân buyurulmağın mûcebince emr-i şerif ısdânyla tanzim olunmuş olduğunu mübeyyin geçen sene Darbhâne-i âmireye ale't-tafsîl ilm ü haberi tahrir ve ber vech-i muharrer ısdâr ve tesyâr kılınan emr-i âlîde mukâta‘a-i mezbûre hissesinin zabtı husûsundan sarf-ı enzâr kılınmış ve timârhâ-i mezkûrların gönderilen bin altı yüz guruş hâsılâtı bu defa Darbhâne-i âmire hazînesine teslim olunmuş olduğu derkenârlar mefâhîminden müstebân olmağla bu takdirce ber minvâl-i muharrer mefhûm-ı tahrîrât ve derkenârlara nazaran mukâta‘a-i mezbûre hissesinin iki yüz otuz bir senesinden i‘tibâren fimâ ba‘d Darbhâne-i âmireden zabt ile sene-i merkûme hâsılâtının tahsili ve timârhâ-i mezkûrların hâsılâtı tebeyyün etmiş olduğuna binâ'en bunların dahi ba‘d ez-în Darbhâne-i âmireden zabt ile tanzimi husûslarına mı irâde buyurulur yohsa vech-i âher ile mi tanzimi tasvîb buyurulur. Her hâlde emr ü irâde-i seniyyeye menût ve mütevakkıf olan mevâddan idüğü ma‘lûm-ı devletleri buyuruldukda ol bâbda emr ü fermân devletlü, sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir.

Sûret

(Mühür: Ahmed ... )

Mukâta ‘a-i mezkûre kimlerin uhdesindedir malikâne derkenar.

Sahh.

Mukâta‘a-i mahsûl-i cemâ‘at-ı nâhiye-i Karaisâlu ma‘a sıpâhî.'âdegân ve gayruhu der livâ-i Adana. Ferâgat an evvel-i Mart.

Ma‘a hisse-i cedîd--------------------------------------- fi sene guruş: 1.860

Be-nâm Ali Bey ibni Ahmed Bey hafid-i Hasan ve Paşa sâkin-i Adana malikâne berât dâde.

fi 12 ZA. (Zi’l-ka‘de) Sene 1226 ilâ 1227.

Nısfı hisse-i Ali.------------------------------------------ fi sene guruş: 8.000

Be-nâm Hasan Beyzâde Mehmed Bey ve Ahmed Bey birâder-i mûmâ ileyh Mehmed Bey ’e malikâne ve berât dâde Fi 17M.
(Muharrem) Sene 1228 / ilâ "‘a" (‘aynihi?)

Nısf-ı hisse-i Ali------------------------------------------ fi sene guruş: 5.137

Timârların hâsılâtı zabtiçün verilen ilm ü habere iş bu msf hisse-i mezkûr sehven tahrîr olunmuş olmağla şerh verildi

Mukâta‘a-i mezbûr bu mikdâr mu‘accelât ile mîr-i mûmâ ileyhin iştirâken ber vech-i mâlikâne uhdelerinde olduğu mukayyetidir. Fermân devletlü, inâyetlü sultânım hazretlerinindir.

Fi 22 C. (Cemâziye'l-âhir) Sene 1232

(İmza)

Sıra no : 36

Belge no : C. Maliye 7711

Tarih : 24 Şa‘ban 1259 / 19 Eylül 1843

Konu : Bereketli ma‘deni 1253/ 1837 ve 1254/ 1838 yıllan gelirlerinden Menemenci aşireti zimmetine geçmiş olan 54.130 guruşun alınması hakk.

Fi 27 S. (Sa`bân) sene (12)59-------- Nukıle------- Mehmedzâde Elfi

Dergâh-ı âlî kapucubaşılarından Bereketlü ma‘den-i hümâyûn emîni esbak İsmail Ağa'nın elli üç ve elli dört seneleri emvâlinden dolayı Menemenci aşireti zimmetinde gayn ez teslîmât alacağı olan cem‘an elli dört bin yüz otuz guruşun henüz ahzına dest-res olamadığından tahsili husûsu mukaddemâ lede'l-istid‘â olunan isti'lâmı hâvi tastîr dahi kılınan emirnâme-i sâmî ve tahrîrât-ı çâkerîye cevâben Adana mutasarnfı sa‘âdedü İzzet Paşa hazretleri tarafından tevârüd eden tahrîrât mahalli muhâsebe-i mâliyeye lede'l-havâle olunan müzâkerât-ı dâhiliyyeyi şâmil kaleme alınan bir kıt‘a mazbata merbûtan takdîm-i hâk-i pây-ı sâmîleri kılınmış ve müfâd-ı mazbata yedlerinde olmağın mûcebince tesviyesi muvâfık-ı irâde-i seniyyeleri ise icrâsı iktizâsına ibtidâr olunacağı.

Fi 24 Ş. (Şa‘ban) sene (125)9.






































Dipnotlar

  1. Yılmaz Kurt, “Menemencioğulları İle İlgili Arşiv Belgeleri I”, Belgeler, XXI/25 (2001), Türk Tarih Kurumu Yay., s.85- 187. Menemencioğulları ile ilgili açıklayıcı bilgi ve kaynakça adı geçen bu makalede verilmiştir.
  2. Menemencioğulları a‘yân ailesinin ferdleri hacca gittikten sonra (Hacı) sıfatıyla anılmaya başladıklarından isimlerinin başındaki (Hacı) sıfaü El-hâcc anlamında kullanılmıştır.
  3. Menemencioğulları Tarihi isimli elyazması eser, ailenin son boybeyi Menemencioğlu Ahmed Bey tarafından Dersim (Tunceli) Kaymakamı olan oğlu Mehmed Tevfik Bey’e yazdırtılmış ve 4 Rebi‘ü’l-ewel 1278 (9 Eylül 1861) tarihinde tamamlanmıştı. Bundan sonra Menemencioğulları Tarihi olarak kısaltılacak olan bu eser için Bkz.: Menemencioğlu Ahmed Bey, Menemencioğulları Tarihi, Hazırlayan: Yılmaz Kurt, Akçağ Yay., Ankara 1997; Yılmaz Kurt, “Menemencioğulları Tarihi”, Sülemiş, 1/4 (1996), Kadirli Eğitim ve Kültür Vakfı Dergisi, s. 11- 1.
  4. Ahmed Bey’in büyük dedesi ve babasının ismi de Ahmed olduğundan kanşıklığı önlemek için babasını II. Ahmed Bey, kendisini III. Ahmed Bey olarak adlandırılacağız.
  5. C. . Dahiliye 5579, 19 Muharrem 1 183/ 25 Mayıs 1769 tarihli tarihli mahzar.
  6. Belgede Secrili şeklinde yazılmışsa da Menemencioğulları ile çatışan aşirederden Bahrili aşireti olabilir.
  7. Sıra no: 4, C. Dahiliye 16909- A; Sıra no: 2, C.Dahiliye 16909-B, 25 Rebi‘ü’l-âhir 1192/ 22 Mayıs 1778 tarihli Defterdâr takriri; Sıra no: 3, C. Dahiliye 16909-C, aynı tarihli telhis.
  8. Yılmaz Kurt, “Menemencioğulları Tarihi”, Süitmiş, s. 1 1; Menemencioğulları Tarihi, s. 16- 17; C. Zaptiye, 670-D.
  9. Yılmaz Kurt, “Menemencioğulları Tarihi”, Sülemiş, s. 12.
  10. Bazı belgelerde Cabbarzâde şeklinde yazılan Çaparzâdeler, Bozok (Yozgat)’ta ortaya çıkan ve daha çok Çapanoğullan diye bilinen ünlü a'yân ailesidir.
  11. Özcan Mert, XVIII. Ve XIX. Yüzyıllarda Çapanoğullan, Ankara 1980, s. 51-53.
  12. Rıza Karagöz, Canikli Ali Paşa, Ankara 2003, s. 96.
  13. Menemencioğulları Tarihi, s. 29.
  14. Sıra no: 13, C. Darphane 488, tarihsiz hüküm.
  15. Sıra no: 14, C. Darphane 488/3, 22 Receb 1208/ 22 Şubat 1784 tarihli ferman.
  16. Sıra no: 15, C. Darphane 3202-1, 9 Şa'bân 1217/05 Aralık 1802 tarihli belge.
  17. Bazı belgelerde Menemencioğlu ismi Melemencioğlu şeklinde geçmektedir. Biz belgelerdeki orijinal yazımı koruduk ancak değerlendirme kısmında ise yaygın şekli yani Menemencioğlu ifadesini tercih ettik.
  18. Sıra no: 25, C. Zaptiye, 670- A, 7 Rebi’ü’-evvel 1206/ 04 Kasm 1791 tarihli k’ime özeti.
  19. Sıra no: 28, C. Zabtiye 670-E (1791 ?).
  20. Sıra no: 26, C. Zaptiye, 670-C, Adana bölgesindeki görevini bitirerek dönen Silahşör Süleyman Ağa’nn sunduğu 13 R.A. 1206 / 10 Kasm 1791 tarihli takriri.
  21. Sıra no: 27, C. Zaptiye, 670-D(l 791 ?). Belge yanm bırakıldığı gibi tarih de atılmamıştır.
  22. Sıra no: 7, C. Dahiliye, 17063- A, 23 Şa'bân 1211 / 23 Şubat 1797 tarihli Defterdâr efendinin takriri.
  23. Sıra no: 5, C. Dahiliye 17063- B, 25 Receb 1211 / 24 Ocak 1797 tarihli Cabbarzâde Süleyman Bey’in arizası.
  24. Sıra no: 6, C. Dahiliyye 17063- C, 13 Şa‘bân 1211/ 10 Şubat 1797 tarihli yazı.
  25. Hasanpaşazâdeler konusunda geniş bilgi için bkz.: 2006 (5-8 Eylül ), XV. Türk Tarih Kongresi, “Çukurova’da A'yânhk Mücâdelesi: Hasanpaşazâdeler”, Türk Tarih Kurumu basılmamış tebliğ.
  26. Ahmed Bey’in Karaisalı Camii bahçesindeki mezar taşında ölüm tarihi “Fi sene 12” olarak yazılıdır. Menemencioğulları Tarihinde (s. 46) Ahmed Bey’in ölüm tarihi 1214/ 1799 olarak gösterilmektedir. Muhallefâtın zabtında acele edilmesi hususundaki emrin tarihi 3 Safer 1215/ 28 Haziran 1800 olduğuna göre oğul Ahmed Bey tarafından verilen 1214/ 1799 tarihi doğru bir tarih olmalıdır. Öyle anlaşılıyor ki Ahmed Bey öldürülmeden önce mezar taşını hazırlatmış, ancak ne zaman öleceğini tam olarak bilmediğinden 12’den sonraki iki rakamı yazdırtmamıştı. Mezar taşında son iki rakamın yerinin kazınmamış olması bu şekilde yorumlanmakta ve başka yerlerde örneklerinin bulunduğu bildirilmektedir. Bu konuda verdiği bilgiler için Giresun Üniversitesi’nden Sayın Gazanfer llter’e teşekkür ederim.
  27. Sıra no: 11, C. Adliye 1138-A, Tarsus mütesellimi (Toroğlu) Mustafa ve Adana mütesellimi (Hasanpaşazâde) Ahmed’in müşterek arzları.
  28. Sıra no: 12, C. Adliye 1138- B, Melemencioğlu muhallefâtı zabtı için Adana’ya gidip gelmiş olan çukadar kaimmakâmı Ahmed’in getirdiği evrakın 3 Safer 1215 / 26 Haziran 1800 tarihli hulâsasıdır.
  29. Menemencioğulları’nın Milvan kalesine çekilerek Adana valisi Mustafa Paşa ile çatışmalarından bir-iki gün önce develerini Bozok taraflarına göndererek saklamışlardı. II. Ahmed Bey’in hanımlarından Ümmügülsüm Hatun, Bozok aşiretlerinden Abdallı aşireti beyi Kocabeyoğlu’nun kızı olduğundan ve deve çobanlan da o taraftan Türkmenler olduklarından dolayı bu iş kolaylıkla yapılabilmişti. Bkz.: Menemencioğulları Tarihi, s. 79.
  30. Sıra no: 30, C Zaptiye 2304- E, 25 R.A. 1230/ 07 Mart 1815 tarihli Bozok ve Süleymanlu kadılarının hücceti.
  31. Milvan kalesi bugün de mevcut olduğundan ve o tarihten sonraki bir zamanda yeniden yapılmadığından dolap bu yıkım emrinin kağıt üzerinde kaldığı ve fiilen gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Y.K.
  32. Sıra no: 33, C. Maliye, 152- D, 22 Rebî‘ü’l-âhir 1232 / 11 Mart 1817 tarihli ferman kaydı
  33. Sıra no: 34, C. Maliye, 152- A2, 26 Cemâziye’l-âhir 1233/ 02 Maps 1818 tarihli yazı.
  34. Sıra no: 35, C. Maliye, 152- B, C, 22 Cemâziye’l-âhir 1233/ 28 Nisan 1818 tarihli yazı.
  35. Sıra no: 19, A. MKT, Dosya no: 75/2; Vesika no: 3, Adana valisine gönderilen 9 Safer 1264 / 16 Ocak 1848 tarihli vesika.
  36. Menemenaoğulları Tarihi, s. 148.
  37. Adana köyleri arasında bu isimde bir köye rastlanamamıştır. Milvan kalesi kast edilmiş olabilir. Y.K.
  38. Sıra no: 8, C. Dahiliyye 11646, 26 Muharrem 1242/ 30 Ağustos 1826 tarihli Kütahya kadısının arzı. Ahmed Bey’in yaptırdığı bu konak bütün düşmanlarını kıskandıracak kadar büyüktü. 1865 yılında Fırka-i Islâhıyye geldiği zaman Adana valisi Ali Rıza Paşa, bir bölük süvari askerini, “Adana’da bu askere iskân olunacak mahall bulunmadı. Cenabınızın konağında vüs'ati varmış. Eyyâm-ı şitâda sâkin olsunlar” diyerek Çiçeli’ye Ahmed Bey’ in konağına göndermişti (Menemencioğulları Tarihi, s. 339).
  39. Menemenaoğulları Tarihi, s. 290-306.
  40. Sıra no: 24, A. DVN 40/ 2, Evâhir-i Şa'bân 1261/ 25 Ağustos- 4 Eylül 1845 tarihli arz.
  41. Sıra no: 24, A. DVN 40/2, Evâhir-i Şa'bân 1261 (25Ağustos- 4 Eylül 1845).
  42. Menemenaoğulları Tarihi, s. 290-306.
  43. Sıra no: 18, A.MKT, Dosya no: 22, Vesika no: 89/3, Adana valisine gönderilen 26 Cemâziye’l-evvel 1262/ 22 Mayıs 1846 tarihli Meclis-i Vâlâ kâ'imesi.
  44. Sıra no: 18, A. MKT, Dosya no: 22; Vesika no: 89/3.
  45. Sıra no: 16, C. Darphane, 2547 nolu, 19 Safer 1260 / 09 Mart 1844 tarihli belge.
  46. Sıra no: 36, C. Maliye, 7711, 24 Şa'bân 1259 / 19 Eylül 1843 tarihli yazı. A.MKT 22- 89-2 ( 1261/ 1845)’de Hacı Nabi Bey 57.000 guruşun hesabını veremediğinden 4 ay müddetle eyalette münasip bir yerde sürgünü Meclis-i Valâ'da müzakere ve tensip buyurulmuş denildiği halde AMKT. 32, 6 (1261/ 1845)’de .Akka’ya bila müddet nefyi ve a‘zâ-yı meclisden büyük biraderinin yerine boybeyi atanması Meclis-i Vâlâ’da kabul edilerek padişah fermanı ve sadrazam emri çıkmıştır.<br>Hacı Nabi Bey Sadrazama yazdığı tarihsiz bir dilekçede, 21 gün önce Silistre Valisi Mehmed Paşa ile birlikte İstanbul’a geldiğini ve bütün eşyasının Bursa’da kalmış olduğunu kendisine izin verilmesini bu olmadığı taktirde Hacı Ali Paşa yanına veya memleket tarafına gitmesine izin verilmesini istemekteydi.
  47. Sıra no: 17, A. MKT, Dosya no: 32; Vesika no: 6, Adana mutasarrıfına cevap olarak yazılan 1261/ 1845 tarihli yazı. Menemenaoğulları Tarihi'nde ( s. 312) Hacı Nabi Bey’in sürgüne gönderilmesinin sebebi, Ahmed Bey’in Karahisar-ı Sâhib’teki sürgün cezasını bitirip Adana’ya dönmesinden sonra Menemenci aşiretinin şikâyetleri ve Ahmed Bey’in yeniden boybeyi olarak atanmasını istemeleriyle ilgili olarak gösterilmektedir. Ahmed Bey, kardeşi Hacı Nabi Bey’in borcunu 55.000 guruş olarak göstermektedir ki bu da belgelerde verilen rakama oldukça yakındır
  48. Sıra no: 9, C. Dahiliyye 7650/ A, 5 Muharrem 1263/ 24 Aralık 1846 tarihli Divân'dan Emr-i âlî. Adana Valisi Vezir Hasan Hakkı Paşa’ya ve Lefkoşa nâibine gönderilen 5 Muharrem 1263 tarihli (aynı tarih) bir başka yazıdan anlaşıldığına göre Hacı Nabi Bey sürgüne gönderilmeden önce konağında tevkif edilmiş önce üzerinde bulunan devlet alacağı tahsil edilmiş daha sonra da Lefkoşa’ya sürgün emri çıkarılmıştır.
  49. Bölgede daha çok Kel Hasan Paşa olarak bilinen Hasan Hakkı Paşa hakkında Bkz.: Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî, Osmanlı Ünlüleri, c.II, Yayına Hazırlayan Nuri Akbayar, Eski Yazıdan Aktaran Seyit Ali Kahraman, Tarih Vakfı Yurt Yayınlan, İstanbul 1996, s. 628.
  50. Sıra no: 10, C. Dahiliyye 7650/ B, 5 Muharrem 1263/ 24 Aralık 1846 tarihli Divân’dan Emr-i âlî.
  51. Sıra no: 21, A. MKT, Dosya no: 13, Vesika no : 26, 24 Cemâziye’l-evvel 1264/ 28 Nisan 1848, Adana valisinin arzı.
  52. Sıra no: 20, A. MKT, Dosya no: 9; Vesika no: 11, 15 R A. 1264 / 20 Şubat 1248 tarihli yazı.
  53. Sıra no: 22, A.MKT, UM Dosya no: 125, Vesika no: 96/ 1,04 R.A. 1269/ 16 Aralık 1862.
  54. Ahmed Lutfı, Ahmed Lutfi Efendi Tarihi, c. X, Yay. Münir Aktepe, Ankara 1988, s. 136
  55. Ahmed Cevdet Paşa, Tezâkir, C. III, Tezkire no: 28, Ankara 1986, s. 190.
  56. Menemencioğulları Tarihi, s 340- 342.
  57. Yurt Ansiklopedisi, “Adana”, Fasikül 1 , İstanbul 1981, s. 30- 31.
  58. Metinde "Secrili"şeklinde yazılmışsa da "Bahrili Aşireti" olması mümkündür.
  59. Kaymaz (Araman), Kaza (1855), Kocaeli> Hudavendigâr eyâleti. Bkz. Tahir Sezen, Osmanlı Yer Adları, Ankara 2006, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yay., s. 301.
  60. Bu yazı konumuzla ilgili olmamakla birlikte belgede yer aldığı için buraya yazılmıştır.
  61. Metinde fazladan kef ve elif yazılmıştır.
  62. mübâ'adet: birbirinden uzaklaşma.
  63. Belge yarım ve müsvedde olup aslı bulunamamıştır.
  64. itâre: yollama, irsâl.
  65. Bu kısım tek çizgi ile karalanmış.
  66. Tarihten sonra iki veya üç kelime çok silik olduğu için okunamamıştr.
  67. Belgede iki ayrı yerde Ali Bey yazılmışsa da Menemencioğlu Ali Bey diye bir kimse olmadığından Ahmed Bey olarak anlamak gerekecektir.
  68. Belge burada yarım bırakılmış olup devamı yoktur.
  69. "Bu gûne" kelimesi metinde iki defa yazılmıştır.
  70. sem'an ve tâ’aten: bâşüstüne.
  71. Metinde ta`şir şeklinde yazılmışsa da göndermek anlamında tesyâr veya tesyir daha doğrudur.
  72. Siyakat ile yazılmış olan defterhâne kaydının özeti yukarıdaki belgelerde verildiğinden ve yazı silik olduğundan dolayı buraya alınmadı Y.K.
  73. 73Belgede silik ve karalama bulunduğundan iki kelime okunamamıştır.

Şekil ve Tablolar