ISSN: 0041-4247
e-ISSN: 2791-9714

Yunus PUSTU1, Yusuf Turan GÜNAYDIN2

1Türk Tarih Kurumu, Bilimsel Çalışmalar Müdürlüğü; Doktora Öğrencisi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara/TÜRKİYE
2Türk Tarih Kurumu, Kütüphane Müdürlüğü; Doktora Öğrencisi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara/TÜRKİYE

Anahtar Kelimeler: Kirkor Zöhrab, Cizrelizâde, lâyihalar, Türk-Ermeni ilişkileri (19. yüzyıl sonları), Osmanlı Devleti, Vilâyât-ı Sitte

Özet

Millet-i sadıka olarak nitelendirilen Ermeniler, uzun yıllar boyunca Osmanlı Devleti hâkimiyet sahasında huzur içerisinde hayatlarını devam ettirmişlerdir. 19. yüzyılın sonlarından itibaren ise başta Rusya ve İngiltere’nin teşviki ve girişimleri ile “vilâyât-ı sitte” olarak bilinen Erzurum, Van, Elazığ, Diyarbakır, Sivas ve Bitlis vilayetlerinde bir Ermeni devletinin teşkili için çeşitli faaliyetlerin olduğu görülmektedir. Bu doğrultuda Ermeniler, pek çok alanda propaganda faaliyetlerine girişmişlerdir. 1908 senesinde gerçekleştirilen genel seçimlerde İstanbul mebusu olarak Meclis-i Mebûsâna giren Avukat Kirkor (Krikor) Zohrap da propaganda faaliyetlerinde bulunanlar arasındadır. Doğu vilayetlerinde Ermeni vatandaşlara çeşitli baskı ve zulümler yapıldığına dair iddialar onun girişimleri ile Meclis-i Mebûsâna taşınmıştır. Söz konusu şikâyetler üzerine Devlet, bölgeye müfettişler göndererek malumat alma yoluna gitmiştir. Bunun yanında bölgenin ileri gelenlerinin de bu asılsız Ermeni iddialarına karşı layihalar kaleme aldığı görülmektedir. Mülkiye Kaymakamlığımdan emekli olan Cizrelizâde Raif Efendi de bunlardan biridir. Bu çalışmada Cizrelizâde Raif Efendi’nin Ermeni iddialarına karşı Sadâret makamına ilettiği lâyiha ele alınmıştır.